Yaklaşık bir yıl önce MEB, taslak halinde eğitim kurumlarına yönetici atama yönetmeliğini hazırlamış, kamuoyuyla paylaşmıştı. Bu taslak, bazı değişikliklerle şubat ayının ilk haftası Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Taslakta yer alan ancak yönetmelikte yer verilmeyen hususlar ile bakanlığın mülakat ısrarı, yeni yönetmeliğin en dikkat çeken yanları. Neredeyse her yıl değiştirilen ancak ne hikmetse aslında özünde hiç değişmeyen yönetmelik yayımlanır yayımlanmaz, sendikalardan yönetmeliğin mahkemeye taşınacağına dair açıklamalar geldi.
80’li ve 90’lı yılların ünlü çizgi karakterini bilen bilir: Bay Meraklı. Düz beyaz bir çizgi üzerinde yürüyen ve önüne engeller çıktıkça sinirlenip söylenen ancak ne söylediği bir türlü anlaşılamayan çizgi figürü. EBS’nin yeni EKYS Yönetmeliği’ne verdiği tepki, “abarandi, gabarandi” gibi anlamsız şeyler mırıldanan Bay Meraklı’yı hatırlattı bana. Yönetmelikle ilgili ilk değerlendirmelerinde, mülakat uygulamasına son derece sert bir dille karşı çıkan hatta olması durumunda en doğru şekilde nasıl yapılması gerektiğini detaylıca anlatan EBS, söz konusu yönetmeliği yargıya taşıdıklarını ifade ettikleri açıklamada ise bu konudan hiç bahsetmemektedir. Eğitim camiasının mülakatlar konusundaki hassasiyetini bilerek trübünlere oynayan, mülakatlar kaldırılmalı diyen malum sendika; bu meseleyi yargıya taşımaya sıra gelince bay meraklı gibi abarandi gabarandi, demeye devam ediyor. Neyse, biz anladık yine de ne demek istediklerini.
İkinci büyük eğitim sendikası Türk Eğitim Sen de kısa ve öz bir açıklamayla yönetmeliği yargıya taşıyacağını açıkladı. Bırakın mülakatın kaldırılmasını yazılı sınavın etkisinin yüzde elliye düşürülmesine dikkat çeken TES ayrıca, nasıl ve kimlere dağıtıldığı malum başarı belgelerinin puan olarak değerlendirilmesinin de adalet ve liyakat dengesini zedelemeye devam ettiğini ifade ediyor açıklamasında. TES, bahsedilen “eğitim yönetimi sertifika programı ” konusundaki belirsizliği de en doğru şekilde ortaya koyan sendika olmuştur. Neredeyse bir yıldır, bu programdan söz edilmesine rağmen hala detayları ve ne zaman uygulanacağı belli değildir. TES de bu noktada sertifika programının 2021 yılı yönetici atamalarına yetiştirilememesi durumunda, programdan muaf tutularak bir dört yıl daha kimlere kıyak geçileceğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Eğitim İş, mülakatlar ve sertifika programları konusundaki adaletsizliği ifade etmekle birlikte farklı konulara da değinmiş, “Kazanılmış hak, müktesep hak” diyerek sadece kendi kazanılmış haklarının derdine düşen EBS’nin bir nevi gerçek niyetini göstermeye çalışmıştır. Bununla birlikte 2014 yılında görevden alınan okul müdürlerinin yeniden atanmasının kabul edilmemesini de eleştiren Eğitim İş, müktesep hakkın sadece malum sendika üyelerine has bir uygulamaymış gibi sunulmasındaki iki yüzlülüğü de ortaya koymuştur. 2018’de 31189 sayılı yönetmelikle birlikte ilçe milli eğitim müdürü ve daire başkanlığı gibi görevlere yükselmek için yazılı veya yazılı ve sözlü sınavla okul müdürlüğüne atanmış, atandıktan sonra 4 yıl görev yapmış olma şartı getirilmişti. Bu şartla bakanlık, yalnızca mülakatla atanmış mevcut pek çok okul müdürüne çok çok gelebileceğin yer burası, mesajı vermişti. Eğitim İş, bu duruma dikkat çekerek “mademki bu okul müdürleri bakanlığın gözünde görevde yükselmeye layık görülemeyecek kadar liyakatsiz, öyleyse en doğrusu yazılı sınavla yeniden görevlendirilmeleridir.” demektedir. Pek dikkat çekmeyen bu detayları da dile getirdiği için Eğitim İş’i tebrik ediyoruz.
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.” sözünde olduğu gibi bakmayın birilerinin “Ona karşıyız, buna karşıyız.” dediklerine. Asıl niyet, yargıya götürülen konu başlıklarında saklıdır.