Anasayfa
Yazarlar
Tansel KARDEŞ (Şimal Yıldızı)
Yazı Detayı
Bu yazı 1659+ kez okundu.
CUMHURİYETİMİZİN 97’İNCİ YILI KUTLU OLSUN
Bugün Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, bitmiş bir imparatorluğun küllerinden doğan ve inanmış bir milletin azmi ve inancı ile kıt imkanlar içerisinde verilen bir varoluş mücadelesinin, milli mücadelenin zaferi ile sonuçlanan sürecin geldiği son nokta olan eşit yurttaş ve insan onuruna en çok yaraşır yönetim şekli olan Cumhuriyetin ilanının 97’inci yıldönümünü kutlayacağız.
Tarihimizde 97 yıl önce Tek Adam olmak için elinde tüm imkanlar varken ve şartlar buna müsaitken, egemenliği milletin iradesine bırakan bir liderimiz olduğu için ne kadar övünsek azdır.
Bugün bu topraklar üzerinde yaşayıp ona düşman düşman duygular besleyenler, Milli Bayramlarımızın kutlanmasında aynı Milli duygu ve şuura sahip olmayanlar, hakimiyetini başkasının eline verip, yeniden kula kul olmayı hayal edenlerinde bilmesi gerekir ki, Atatürk’ün eşit yurttaşlık ilkesi ile 97 yıl önce ilan ettiği Cumhuriyet olmasaydı, bugün bu millet padişahın kapısında kul olmaya devam edecekti.
Ama tüm dünya biliyorki, Atatürk’ün 97 yıl önce inşa ettiği Cumhuriyet ve onun yetiştirdiği, bilme, demokrasiye, hukuka, ve çağdaşlığa inanan nesil var olduğu müddetçe Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Yaşasın Atatürk Gençliği,
Yaşasın, Laik, Demokratik Hukuk Devleti,
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.
Ne Mutlu Türküm Diyene!
KORONADA SON DURUM NE?
Koronavirüs ile mücadele kapsamında geçtiğimiz haftalarda bizzat Sağlık Bakanı’nın açıklamalarında vaka sayısı ile hasta sayısının farklı şeyler olduğunu öğrendiğimizde toplum olarak yanlış bilgilendirildiğimizi bir başka deyişle kandırıldığımızı anladık.
Oysaki, virüsle toplumun ilk tanıştığı Mart,Nisan,Mayıs 2020 aylarında getirilen kısıtlama ve mücadele önlemleri kapsamında büyük ölçüde bulaşın önüne geçilmiş, yoğun bakımlar dolmadan virüse yakalananlar tedavi ediliyor duruma gelmişti.
Yerel yönetimler dahil, güvenlik güçleri vs. devletin tüm kuruları bulaş riskine karşı azami dikkat gösteriyor, kamuoyu sürekli bilgilendiriliyordu.
Valilik İl kapsamındaki rakamları basınla paylaşıp kamuoyunun hassasiyetini en üst seviyede tutulmasına özen gösteriyordu.
Hatta, Zonguldak Bülent Ecevit üniversitesi Tıp Fakültesinde ayda bir kez basına yönelik bilgilendirme toplantısı düzenleniyordu.
Sonra ne oldu?
Ekonomi tıkanma aşamasına gelince, ekonominin çarkları işlesin anlayışı ile kontrollü sosyal hayata geçiş parolası ile önlemler gevşetilmeye başlandı.
Fakat bu durum bizim toplumumuz tarafından, ‘Tamam virüs bitti. Eski hayatımıza dönebiliriz’ olarak algılandı.
Ölümcül AIDS Virüsüne karşı ‘Atın ölümü arpadan olsun’ anlayışı ile yaklaşan bir toplumun Korona ile ilgili Devletin aldığı önlemler ve kısıtlamalar gevşetildiğinde farklı bir yaklaşım sergilemesi hayalperestlik olurdu.
Şimdi edindiğimiz bilgilere göre durum, salgının çıktığı ilk zamanlardakinden daha vahim.
Daha doğrusu ilk zamanlardaki gibi net bilgide edindiğimiz yok sayılır.
Durumun vahametini anlamak için ülke çapında sağlık personelinin izin, emeklilik ve istifa işlemlerinin bakanlık tarafından yasaklandığını görmemiz yeterli olur.
Önümüzdeki günlerde yeni kısıtlama ve yasaklamalar yine gündeme gelebilir.
Uzmanlar salgında, virüsün mutasyona uğradığını ve öldürücülük şiddetinin arttığını dile getiriyor.
Toplum yapısı belli olan bir millet için daha fazla kayıp vermemek adına gerekli tedbirlerin ve kısıtlamaların bir an önce hayata geçirilmesi gerekli.
İş İşten geçmeden ve çok geç olmadan bir şeyler yapmalı.
Ekleme
Tarihi: 29 Ekim 2020 - Perşembe
CUMHURİYETİMİZİN 97’İNCİ YILI KUTLU OLSUN
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.