Merhaba Sevgili Sağlıklı Köşesi Okurları, Ben Prof. Dr. Ayça Fatma Gültekin, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında 2009 yılından beri çalışmaktayım. Bir süredir kalın bağırsak kanseri konusunda sizleri bilgilendirdiğim bu köşede içinde bulunduğumuz “MART” ayının “Kalın Bağırsak Kanseri Farkındalık Ayı” olduğunu belirterek sözlerime başlamak isterim. Mart ayı içerisinde gerek sosyal medya gerek televizyonlarda kalın bağırsak kanseri erken tanısı hakkında konunun uzmanları ile yapılan röportajları takip edebilirsiniz. Ayrıca benim de daha önceden paylaştığım yazılarımdan kalın bağırsak kanserinden korunmak için neler yapılması gerektiğini ve erken tanı için neler yaptığımızı öğrenebilirsiniz.
Bu ve bundan sonraki iki yazımda kalın bağırsak kanseri ameliyatlarından bahsetmek istiyorum. Kalın bağırsağı makata yakın olan 15 cm’lik kısmı rektum ve ince bağırsağa kadar olan kısmı kolon olarak iki farklı kısımda değerlendirdiğimizi daha önceden belirtmiştim. Kalın bağırsak kanseri ameliyatlarını da kolon ve rektum kanseri ameliyatları olmak üzere iki ayrı yazıda ele alacağım. Bu haftaki ameliyatlarla ilgili olan ilk yazımda kolon kanseri ameliyatlarından bahsedeceğim.
Kolon kanserinde, kanser başka organlara yayılmadıysa(metastaz) en öncelikli tedavi ameliyattır. Erken evrede yakalanmış kolon kanserinde tek başına ameliyat yeterli olabilmekte hastanın kemoterapi dahi almasına gerek kalmamaktadır. Bununla birlikte daha ileri evrelerde yakalanmış kolon kanserinde kanserin çok iyi temizlenmesi gerekmektedir. Yetersiz yapılan bir kolon kanseri ameliyatı sonrası hasta kemoterapi alsa bile kanserin tekrar etmesi engellenemez. Bu nedenle kolon kanseri ameliyatları sadece kalın bağırsak hastalıkları ile ilgilenenve bu konuda uzmanlaşmış deneyimli cerrahlar(Kolorektal Cerrahlar) tarafından yapılmalıdır. Kolon kanserinde yeterli ve etkili bir ameliyat için yaklaşım tümörün olduğu barsak kısmını tümörün her iki ucundan en az 7-10 cm sağlıklı barsak dokusu içerecek ve özellikle de etrafındaki lenf bezlerini de içine alacak şekilde çıkartılması ve geride kalan sağlıklı bağırsak uçlarının birbirine dikilmesidir ki biz buna anastomoz diyoruz. Bu ameliyat sırasında mümkün olduğunca fazla lenf bezi çıkartılması oldukça önemlidir. Kalın bağırsak kanserinde uzak organlara yayılım kanla olduğu gibi lenf bezleri yolu ile de gerçekleşmektedir. Özellikle kanser hücreleri ile tutulmuş lenf bezlerinin çıkarılması gerekmektedir. Eğer kanserle tutulmuş lenf bezleri çıkarılmazsa, ameliyattan kısa süre sonra kanserin karaciğer ve akciğer gibi uzak organlarda nüks ettiği görülür.
Kalın bağırsak kanseri denince hastaların en çok korktuğu konu kalın bağırsağın dışarı alınarak torbaya (stoma) bağlanıp bağlanmayacağıdır. Kolon kanserinde bağırsağın dışarı alınması-stoma açılması sadece kanser nedeni ile bağırsağın tamamen tıkanıp acil şartlarda ameliyata alınması durumunda yapılır. Bu durum geçicidir, bu şekilde açılan torba-stoma kalıcı değildir, hastanın kemoterapisi tamamlandıktan sonra ikinci bir ameliyatla barsak içeri alınabilmektedir. Acil olmayıp planlı ve programlı yapılan kolon kanseri ameliyatlarında ise torba açılmasına gerek yoktur. Bağırsaklar kanserli kısım çıkarıldıktan sonra tekrar birleştirilir-anastomoz yapılır. Bağırsakları birleştirmek amacı ile atılan bu dikişlerin düzgünce kaynaşması kolon kanseri ameliyatlarının en önemli hususlarından biridir. Bağırsak dikişlerinin tutması için, bağırsakların içinde dışkı olmaması gerekir bu nedenle ameliyat öncesinde ağızdan alınan ishal yapıcı ilaçlarla bağırsaklar temizlenir.
Kolon kanseri ameliyatları günümüzde kapalı ameliyat dediğimiz laparoskopik yöntemle yapılabilmektedir. Laparoskopik ameliyatlarda göbek deliğinden girilen bir kamera ile karın içi görüntülenir ve yine laparoskopik özel aletlerle karından açılan 5-10 mm deliklerden ameliyat gerçekleştirilir. Laparoskopik ameliyat sonrasında hastada çok daha az dikiş olmakta ve hastanın iyileşmesi çok daha hızlı olmaktadır. Ve en önemlisi laparoskopik ameliyatlar sonrası bağırsaklarda yapışıklık meydana gelmemektedir. Laparoskopik ameliyatlar ileri yaş hastalarda daha da yarar sağlamaktadır. Ameliyat sonrası hastanın az dikişi ve az ağrısı olduğu için hızlıca iyileşebilmektedir. Laparoskopik kolon kanseri ameliyatları ciddi tecrübe ve deneyim gerektiren ameliyatlardır ve bu ameliyatların laparoskopide deneyimli kolorektal cerrah tarafından yapılması çok önemlidir.
Kolon kanserinde erken tanı konulup etkili bir cerrahi yapıldığında hastalarda ameliyat sonrası yaşam beklentisi 5 yıl için 95’tir. Bu oran nerdeyse hastalığın tamamen tedavi edildiği anlamında gelmektedir. Ancak burada en önemli nokta kolon kanserine erken tanı koymak kadar, doğru cerrah tarafından ameliyatın gerçekleştirilmesidir. İçinde bulunduğumuz Mart Ayı-Kalınbağırsak Kanseri Farkındalık Ayında Instagram sayfamda erken teşhis ve korunma yöntemlerini sizlerle paylaşacağım. Dilerseniz bu köşedeki eski yazılarımdan veya Instagram sayfamdan Kalın Bağırsak Kanseri hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz. Mavi gökyüzünün rengi, umudun rengi ve Kalın Bağırsak Kanseri Farkındalığının rengidir. Kalın Bağırsak kanseri için birlikte mücadele verdiğimiz tüm hastalarıma buradan selam ve sevgilerimi gönderiyor, Mavi kurdelelerinini takıp ve Asla Pes Etmemelerini, diliyorum. Sağlıkla kalın