Sitenin sağında bir giydirme reklam
Tansel KARDEŞ (Şimal Yıldızı)
Köşe Yazarı
Tansel KARDEŞ (Şimal Yıldızı)
 

MÜCADELE İNANDIRICI OLMALI!

Toplumsal bilinç oluşturmak yada Devletin Koronavirüs salgını ile verdiği mücadeleye destek vermek amacıyla buradan defalarca yazdık, uyarılarda bulunmaya çalıştık.Bilim kurulunun tavsiyelerini dile getirdik. Ancak korkulan oldu. Uyarılar, tavsiyeler fayda etmedi. Vaka sayılarında patlama oldu. Hastaneler doldu. Yoğun bakım üniteleri ihtiyaca cevap verememe noktasına yaklaştı. Ölüm sayıları hızla arttı. Kısacası salgınla mücadelede başa döndük. Başa döndük ifadesi bile hafif kalır. Prof. Ufuk Tütün hocanın köşe yazısında ifade ettiği gibi Salgın kontrolden çıktı. Sonuç olarak; Bakanlar Kurulu önceki gün toplandı, içinde sokağa çıkma kısıtlaması da olan yeni kısıtlama ve yasaklar getirildi. Fakat bu yasaklardan sonuç alınabilmesi için öncelikle toplum nazarında kabul görmesi yani ikna edici ve sonuca yönelik inandırıcı olması gerekir! Genelgede yer alan yasaklara göre ; Alışveriş merkezi, market, berber, kuaför ve güzellik merkezleri 20 Kasım Cuma saat 20.00'den geçerli olacak şekilde saat 10.00 ila 20.00 arasında hizmet sunabilecek.  Vatandaş soruyor; Koronavirüs saat 10.00 ila 20.00 saatleri arasında izinli mi? Tüm illerde 65 yaş ve üzeri kişiler gün içerisinde 10.00-13.00 saatlerinde 1 Ocak 2001 ve sonrasında doğan 20 yaş altı bireyler ise gün içerisinde 13.00-16.00 saatlerinde sokağa çıkabilecek. Bu saatler dışında belirtilen yaş gruplarındaki vatandaşların sokağa çıkmaları kısıtlanacak.  Vatandaş soruyor; 20 yaş altı ve 65 yaş üstüne belirli saatlerde sokağa çıkma yasağı uygulandığında Koronavirüs Salgını sona mı erecek? Yaşları 21-64 arası olanlar virüsü kimseye bulaştırmıyor mu? Tek taşıyıcı 65 yaş üstü,20 yaş altı grup mu? Kamuoyundan gelen benzer şekilde tepkilerle kısıtlama ve yasakların toplum vicdanında kabul görmediği anlaşılıyor… Başa döndük diyoruz ama başlarda virüsle mücadelede daha iyiydik. Vaka ve ölüm sayılarının günümüzden çok daha az olduğu, Nisan-Mayıs aylarında vatandaşlara evde kalmaları tavsiyesinde bulunan Trafik lambalarına dahi ‘Evde Kal’ sloganını yazan devlet yetkililerinden şu sıralar evde kal diyen yok! Bir de son günlerde TV’lerden umut pompalarcasına verilen ‘AŞI BULUNDU’ haberleri var ki, o da işin vahim olan bir başka yönü… Korku duvarını aşan çevresindeki ölümlere vakalara aldırmayan bir toplum üzerinde ‘Aşı Bulundu’ haberlerinin nasıl bir etki yaratacağını siz tahmin edin. Grip aşısını bulamayan halkımız Koronavirüs aşısına ulaşıp, aşı olup virüsten kurtulacağına şimdiden ikna olmuş durumda. Avrupa’nın bir çok şehri salgını kontrol altına almak için uzun süreli sokağa çıkma yasakları uygularken bizde uygulamaya konulan sokağa çıkma yasağı açıklandığı andan itibaren toplum nazarında pek kabul görmedi. İşin özü mücadelede ekonomik olarak hazırlıklı olup olmadığımızda saklı. İktidar ekonomiyi ayakta tutmakla salgınla mücadele etme arasında tercih yapmak zorunda kalıyor.  Ve ekonomi ağır basıyor... Şu güne gelinene kadar ki süreçte dahi birçok sektör tükendi ya da tükenme noktasına geldi. Ekonomisi güçlü olan ülkeler vergi mükellefi olan vatandaşına karşılıksız ekonomik destek sağlarken, bizim iktidarımız düşük faizli kredi vermekle övündü. Ha haklarını yemeyelim, ayrıyetten evde kal dedikleri dönemde turizm konaklama vergisi ve uçak biletlerinden alınan vergide de indirim yaptılar. Şimdi kamu alacaklarına yapılandırma getirdiler! Sanki pandemi bitti, esnafın geliri kazancı normale döndü de, hem normal cari ayın borcunu primini yatıracak hem de yapılandırdığı borcun primini ödeyecek. Yani tablodan anlaşılan o ki, sadece ‘MIŞ GİBİ’ yaparak durumu idare yoluna gidiyor idarecilerimiz. Sonuçta ne olur? Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir anlayışı ile varılan noktaya varılır! Virüsten sağ kurtulan ekonomik olarak yaşar mı yaşamaz mı orası şüpheli…
Ekleme Tarihi: 19 Kasım 2020 - Perşembe

MÜCADELE İNANDIRICI OLMALI!

Toplumsal bilinç oluşturmak yada Devletin Koronavirüs salgını ile verdiği mücadeleye destek vermek amacıyla buradan defalarca yazdık, uyarılarda bulunmaya çalıştık.Bilim kurulunun tavsiyelerini dile getirdik.
Ancak korkulan oldu.
Uyarılar, tavsiyeler fayda etmedi.
Vaka sayılarında patlama oldu.
Hastaneler doldu.
Yoğun bakım üniteleri ihtiyaca cevap verememe noktasına yaklaştı.
Ölüm sayıları hızla arttı.
Kısacası salgınla mücadelede başa döndük.
Başa döndük ifadesi bile hafif kalır. Prof. Ufuk Tütün hocanın köşe yazısında ifade ettiği gibi Salgın kontrolden çıktı.
Sonuç olarak;
Bakanlar Kurulu önceki gün toplandı, içinde sokağa çıkma kısıtlaması da olan yeni kısıtlama ve yasaklar getirildi.
Fakat bu yasaklardan sonuç alınabilmesi için öncelikle toplum nazarında kabul görmesi yani ikna edici ve sonuca yönelik inandırıcı olması gerekir!
Genelgede yer alan yasaklara göre ;
Alışveriş merkezi, market, berber, kuaför ve güzellik merkezleri 20 Kasım Cuma saat 20.00'den geçerli olacak şekilde saat 10.00 ila 20.00 arasında hizmet sunabilecek. 
Vatandaş soruyor; Koronavirüs saat 10.00 ila 20.00 saatleri arasında izinli mi?
Tüm illerde 65 yaş ve üzeri kişiler gün içerisinde 10.00-13.00 saatlerinde 1 Ocak 2001 ve sonrasında doğan 20 yaş altı bireyler ise gün içerisinde 13.00-16.00 saatlerinde sokağa çıkabilecek. Bu saatler dışında belirtilen yaş gruplarındaki vatandaşların sokağa çıkmaları kısıtlanacak. 
Vatandaş soruyor; 20 yaş altı ve 65 yaş üstüne belirli saatlerde sokağa çıkma yasağı uygulandığında Koronavirüs Salgını sona mı erecek? Yaşları 21-64 arası olanlar virüsü kimseye bulaştırmıyor mu? Tek taşıyıcı 65 yaş üstü,20 yaş altı grup mu?
Kamuoyundan gelen benzer şekilde tepkilerle kısıtlama ve yasakların toplum vicdanında kabul görmediği anlaşılıyor…
Başa döndük diyoruz ama başlarda virüsle mücadelede daha iyiydik.
Vaka ve ölüm sayılarının günümüzden çok daha az olduğu, Nisan-Mayıs aylarında vatandaşlara evde kalmaları tavsiyesinde bulunan Trafik lambalarına dahi ‘Evde Kal’ sloganını yazan devlet yetkililerinden şu sıralar evde kal diyen yok!
Bir de son günlerde TV’lerden umut pompalarcasına verilen ‘AŞI BULUNDU’ haberleri var ki, o da işin vahim olan bir başka yönü…
Korku duvarını aşan çevresindeki ölümlere vakalara aldırmayan bir toplum üzerinde ‘Aşı Bulundu’ haberlerinin nasıl bir etki yaratacağını siz tahmin edin.
Grip aşısını bulamayan halkımız Koronavirüs aşısına ulaşıp, aşı olup virüsten kurtulacağına şimdiden ikna olmuş durumda.
Avrupa’nın bir çok şehri salgını kontrol altına almak için uzun süreli sokağa çıkma yasakları uygularken bizde uygulamaya konulan sokağa çıkma yasağı açıklandığı andan itibaren toplum nazarında pek kabul görmedi.
İşin özü mücadelede ekonomik olarak hazırlıklı olup olmadığımızda saklı.
İktidar ekonomiyi ayakta tutmakla salgınla mücadele etme arasında tercih yapmak zorunda kalıyor. 
Ve ekonomi ağır basıyor...
Şu güne gelinene kadar ki süreçte dahi birçok sektör tükendi ya da tükenme noktasına geldi.
Ekonomisi güçlü olan ülkeler vergi mükellefi olan vatandaşına karşılıksız ekonomik destek sağlarken, bizim iktidarımız düşük faizli kredi vermekle övündü.
Ha haklarını yemeyelim, ayrıyetten evde kal dedikleri dönemde turizm konaklama vergisi ve uçak biletlerinden alınan vergide de indirim yaptılar.
Şimdi kamu alacaklarına yapılandırma getirdiler!
Sanki pandemi bitti, esnafın geliri kazancı normale döndü de, hem normal cari ayın borcunu primini yatıracak hem de yapılandırdığı borcun primini ödeyecek.
Yani tablodan anlaşılan o ki, sadece ‘MIŞ GİBİ’ yaparak durumu idare yoluna gidiyor idarecilerimiz.
Sonuçta ne olur?
Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir anlayışı ile varılan noktaya varılır!
Virüsten sağ kurtulan ekonomik olarak yaşar mı yaşamaz mı orası şüpheli…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve batikaradenizhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.