AK PARTİ'Lİ BELEDİYE BAŞKANLARI ORTAK BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ

Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş ve Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun belediye nikah salonunda basın toplantısı yaparak gündeme dair önemli açıklamalarda bulundular.

Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş ve Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun belediye nikah salonunda basın toplantısı yaparak gündeme dair önemli açıklamalarda bulundular. ÖMER SELİM ALAN, “ZONGULDAK OLARAK KENETLENDİK” Zonguldak’taki tüm kurumların, halkın ve madencilerin deprem bölgesindeki insanlara yardım etmek için çırpındığını ve adeta kenetlendiğini vurgulayan Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan konuşmasında, “Malumunuz üzere tüm ülkemizi yasa boğan ve asrın felaketi olarak tabir edilen bir afet ile karşı karşıya geldik. Bizler Zonguldak, Kozlu ve Kilimli belediye başkanları olarak deprem bölgesine ziyaret ettik. Öncelikle Zonguldak il genelinden bilgi vermek istiyorum. Valiliklerimiz koordinasyonunda AFAD nezdinde yardımlar toplanmaya başlandı. 7’den 70’e herkes bir araya gelerek yaraları sarmaya çalıştık. Öyle büyük bir milletiz ki, bu afetle birlikte kenetlendik. Bu zamana kadar Zonguldak’tan 316 TIR yardım gönderildi. Özellikle personel anlamında ve her türlü ihtiyaç anlamında deprem bölgesinde insanların yaralarını sarmak için canla başla mücadele ettik. Kahraman madencilerimiz insanüstü efor sarf ettiler. Onlar bizim kahramanlarımız. Onlarla gurur duyuyoruz. 5 bin 600’ün üzerinde depremzede aileyi konuk ediyoruz. Toplumun tüm paydaşları olarak depremzede ailelerimizin ihtiyaçlarını karşılamak adına çalışıyoruz. Onları normal yaşama adapte etme adına elimizden geleni yapıyoruz. Malumunuz Ali başkan ve Kamil başkan ile birlikte deprem bölgesine gittik. Zonguldak’tan oraya gönüllü giden herkese de moral motivasyon verme adına ordaydık. İslahiye’deki çalışmalardaki arkadaşlarımızla birlikte orada onların acısını dindirmek için çalışmalar yaptık. Sonra tekrar Maraş başta olmak üzere ikinci defa deprem bölgesine gittik. Ülkemiz genelinde diğer belediyelerinde o bölgelerde görev paylaşımları yaparak çalışmalar gerçekleştirdik. Zonguldak olarak odun, kömür ve kumanya olarak destek sağlıyoruz. Geçen hafta 350 ton odun yolladık. Tren istasyonundan bu seferde kömür nakliyatı gerçekleştireceğiz. Madencilerimizin bölgedeki yaralara pansuman olma çalışmalarını tüm ülke izledi. Şu an deprem bölgesinde madenci kardeşimiz kaldı. Son grupta Zonguldak’a döndü. İlk gittiğimizle sonraki gittiğimiz zaman arasında ciddi oranda olumlu değişiklikler olduğunu görüyoruz. Devletimiz her kademesiyle oradalar. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Ne kadar büyük bir millet olduğumuzu devlet-millet sırt sırta nasıl bir bütün olduğumuzu tüm dünya izledi. Orayı gidip görmeden o felaketi uzaktan yada televizyonlardan izlediğiyle anlaması mümkün değil. Özellikle devletimizin her kademesinde Zonguldak’a ve madencilerimize karşı müthiş bir teveccüh var.  19 mahallemizde revizyon çalışması yapıyoruz. Bu konuyu, Nisan ayında da tekrar meclise getireceğiz. Altın kural şu. TOKİ binalarında çizik yok denildi. Maraş’ın eteklerine doğru bulunan TOKİ binalarını inceledik. Bu binalarda çizik yoktu. Biz deprem rsiki olan bir ülkeyiz. İnsanlarımız genelde dere yataklarına binalar yapmışlar.” ifadelerine yer verdi.  “BASIN ÖZRGÜRLÜĞÜ ADI ALTINDA YAPILAN İFTİRADIR, ADİLİKTİR, NAMUSSUZLUKTUR!..” Bir yerel gazetede çıkan, “VİP araçla deprem bölgesine gittiler” şeklindeki haberi yapan kişiye de çok sert tepki gösteren Zonguldak Belediye Başkanı Ömer selim Alan, haberi yapan kişi hakkında da manevi tazminat davası açacaklarını söyledi. Bilgi ve belge olmadan yapılan her haberin iftira niteliği taşıdığına vurgu yapan Başkan Alan konuşmasında, “Biz orada çalışanların yanında olalım eksiklikleri tamamlayalım diye çabalayalım diye uğraşırken birde duyalım VİP araçla gitmişiz gibi algılar yapılması çok yanlış. Aracın sahibi para almazken ben zorla kendi cebimden verdim. Kamil başkan yemekleri ısmarladı. Ali başkan mazotu aldı. Aklımıza gelmeyen iftiralarla karşı karşıya kaldık. Biz halen daha depremzedelerle konuşuyoruz. O insanların halen daha ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Basın özgürlüğü adı altında yapılan iftira adiliktir, namussuzluktur. Biz hizmet için buradayız. Bizi eleştir ve motive et ama yalanla iftira ile asla olmaz. Yalanla dolanla bir yere varamayız. Bu yapılan haberle ilgili manevi tazminat davası açacağız. Umarım, olumlu karar çıkarda örnek teşkil eder. Bu tür olumsuz haberler yapan arkadaşları deprem bölgesine gönderelim. Her türlü masrafını cebimden karşılayacağız. Şimdi, bana diyeceksiniz ki, Başkanım, neden kızıyorsun? Bizde etten kemikten insanız. Bizimde duygularımız var arkadaş. Biz neyin derdindeyiz. Adamın derdine bakın!.. Sana mı kaldı Zonguldak Belediyesini savunmak? Sen, ne yaptın insanları kışkırtmaktan başka? Varsa yüreği onu da o bölgeye göndereyim. Oturduğun yerden tavla oynayarak kahve içerek olmuyor bu işler. Sen, bize değil Zonguldak halkına saygısızlık yapıyorsun! Bu arada ulusal müsabakalarda yapılan tezahüratları doğru bulmuyorum. O tribünde bağıranların hepsinin BJK yada FB taraftarı olduğunu düşünmüyorum. Provokatörler işbaşında… ” şeklinde sert konuştu. HİÇBİR BİNA BİR İNSAN CANINDAN DAHA ÖNEMLİ DEĞİL!.. Zonguldak merkezde kirişleri kesilerek büyütülen marketler ile dükkanların tespiti noktasında denetimler yapacaklarını söyleyen Başkan Alan, “Hiçbir bina bir insan canından daha önemli olamaz. Deprem bölgesinde ev sahibi ile kiracı aynı ateşin başında ısındı. Lüks rezidanslarda kalmak yada kira fiyatlarını fahiş yapmak için yaşamanın bir anlamı olmadığını gördük. Deprem bölgelerinde paranın geçmediğini ve insanlığın para ettiğini bu büyük afetle beraber hepimiz gördük ve yaşadık. Bu işin bir partisi yok. Tüm insanlık olarak kenetlenme zamanı. Devlet bizim devletimiz. Yapıcı, olumlu haberlerle bizi eleştirin. Ama, bilgisiz ve belgesiz iftira niteliği taşıyan haberleri kabul etmiyoruz. Şimdi, devletimizin yanında olma zamanıdır. Madencilerimizle gurur duyuyoruz. O kahramanlarımızı başımızın üstünde taşırım. Biz, bu süreci olumlu olarak kullanıp ta TTK’ya işçi alınma. Konusunda hamle yapabilir miyiz diye konuşacağımıza saçma sapan şeylerle konuşuyoruz. Ne yazık ki, bunlara çanak tutanlar var. Ama, bu millet bu oyuna gelmez. Sen kime çalışıyorsun? Siz bu milletin insanı değilsiniz. Siz, bu toprağın insanı değilsiniz. Bunlar vatan haini!.. Bu toprağın evladı olsanız yaraya merhem olmaya çalışırsınız. Bu toprağın vatan haini afet zamanı ve buhran zamanı da seni arkandan vurur. Biz, bu toprağın evlatları olarak uyuyamıyoruz.  ALİ BEKTAŞ, “BEN İMAR AFFINA HER ZAMAN KARŞIYIM!..” Deprem bölgesinde gördüklerinden çok büyük ders aldıklarının altını çizen Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş imar affına da karşı olduğunu söyledi. Kozlu ilçesinde yüksek olduğu belirtilen binalarla ilgilide konuşan Bektaş şu ifadelere yer verdi, “Allah bir daha memleketimize böyle acılar göstermesin. Deprem bölgesine baktığımızda zemin sıkıntısı olduğunu konutların dere yataklarına yapıldığını gördük. Bunun üzerinden de Kozlu odaklı bir karalama çalışması yapılıyor. Tamamen dere yatağında, ovada ve tarım arazilerinde olan binaların yüzde 90’ı yıkılmış. İnsanın olduğu yerde mutlaka hata vardır. Yapı denetimi görevini yaptığından dolayı denetimlerden geçen binalarında ayakta olduğunu gördük. Demek ki, önce zemin çok önemli. Bizim bölgelerde yumuşak zemin özelliği taşıyor. Zonguldak’a gelen insanlar yerleşime başlamışlar. Yumuşak zeminler üzerine binalar yapılmış. Olası bir depremde de bizim bölgelerimizde bunlar sıkıntılar çıkaracak. Riskli yapı konutların tespiti noktasında şimdiye kadar çalışmalar yapıldı ve halen daha devam ediyor. Ben imar affına her zaman karşıyım. Vatandaşlarımızın deprem kaygılarına cevap vermek zorundayız. Kozlu ilçemiz jeolojik olarak değişik bir yapıya sahip olması nedeniyle çeşitli dönemlerde çalışmalarımız oldu. Deprem yönetmenliğine uyumlu olarak binalar yapıldı. Kimse kafasına göre bina yapmıyor. 1999 yılında Düzce’de meydana gelen depremin ardından düzenlenen mevzuat sonrasında tüm ülke genelinde yapılan binalar artık kazık sistemi üzerinden yapılmaktadır. Kozlu ilçemizde de biz devletimizin belirttiği tüm yasal sorumluluklarımız çerçevesinde izin veriyoruz. Kozlu’da da çok yüksek katlı binalar yoktur. Aslında yatay mimariyi hepimiz uygulamak isteriz. Zemindeki sağlamlığa göre ve bölgesel çalışmaların sonucunda bazı arazilerdeki binalar sanki çok katlıymış gibi görülse de, öyle değildir. Kozlu’da 23 katlı binayla alakalı da Türkiye’nin 3 büyük üniversitesinden zemin etüdü raporu istedik. Bakanlığa ’da yazı gönderildi. Benden sonraki dönemde de bakanlıktan olumlu rapor geldi. Olay, sanki benmişim gibi göstermeye çalışanlara raporlarla cevap veriyorum. Sadece, Ali Bektaş’ın belediyesinde yüksek binalar yapılmadı. Diğer ilçelerden bahsetmeyenlerin özellikle Kozlu üzerine konuşmalarını iyi niyetli de bulmuyorum. Hiç kimse bina yaparken depreme dayanıklımı diye soruyor mu? Ne kadar ucuza alabilir miyim diye sormuyor. Ama, biz idareciler olarak zemin etüdü raporu olumsuz olanlara müsaade edilmediğini bilmenizi isteriz. İnsanları korkuya sevk etmeye gerek yok. Dünyada kabul görmüş hızlı bir değerlendirme yapacağız. Binalarda noksanlıklar var mı? Yumuşak zemin sorunu var mı? Normal mi perde duvar mı şeklindeki kriterleri içerisinde çalışmalar yapacağız. Binalardan örnekler alacağız. Bu sürecin ne kadar süreceği konusunda bir zaman söylemeyeceğim ama bunlar mutlaka yapılacak. Yıkılacak bina yıkılacak. Ya öleceksiniz ya olacaksınız. Üniversiteyle ortak şekilde riskli bina çalışmalarımızı yapacağız. Bu çalışmaları yapmak zorundayız. Güçlendirme ile kurtulabilecekleri kurtaracağız. Güçlendirme ile kurtulamayacakları da yıkacağız. Devlet olarak elimizden geleni yapacağız. Dünya genelinde çok büyük bir depremle karşı karşıyayız. Doğayla savaşıyoruz. Bütün savaş Türkiye’nin savaşı. Deprem parti ayırt etmez. Deprem geldi mi tüm belediyelere gelir. Yok efendim, deprem bölgesinde yağmalama var. Yok, önce AKP’liler enkazdan çıkarılıyor şeklinde çok çirkin karalama çalışmaları yapıyorlar.  Onlar beşinci kol faaliyetini hayata soktular. Bu beşinci kol faaliyetini hafta sonu oynanan maçlarda ‘hükümet istifa” diye işleve soktular. Bu memleket insanları bunları görüyor. İnsanız hata yapabiliriz. Hakaret etmeden çoluk çocuğuma aileme dokunmadan beni eleştirebilirsiniz. Ama, art niyetli eleştirileri asla kabul etmiyoruz. Dere yataklarında bulunan merkezilerimizde acilen çalışmalara da başlayacağız. Bizde Kozlu Belediyesi olarak ciddi oranda yardımlar yaptık.  KAMİL ALTUN, “KALBİMİZ DEPREM BÖLGELERİNDE…” Deprem bölgelerindeki insanların yaralarını sarmak için çabaladıklarını ve kalplerinin deprem bölgesinde olduğunu dile getiren Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun, “Ülkemizin milletimizin başı sağ olsun. Bizlerde Kilimli kaymakamlığımızın önderliğinde bölge olarak deprem yardım toplama merkezi oluşturduk. Bölge insanımızla gurur duyuyorum. Topladığımız 17 aracı ve ihtiyaç malzemelerini depremzedelere ulaştırdık. Her zaman yardımda bulunduğumuz bir aile geldi. Bu sefer bizim yardıma ihtiyacımız yok. Bizim alacağımız yardımları deprem bölgesindeki insanlara ulaştırın. Evde kenarda tuttuğumuz şu meblağı da o insanlara ulaştırın dediler. Bu anımı hiç unutamıyorum. Büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığımız bu durumda dahi gerçekten ihtiyaç sahibi olan insanların dahi kendilerine yapılacak yardımlardan feragat ederek kenetlendiklerini görmek bizleri son derece mutlu etti. Deprem bölgesi paranın geçmediği ve parayla hiçbir şey alamayacağınız bir bölge… Devletimiz tüm kurumlarıyla sahafaydı. Milletimiz devletimiz sırt sırta vererek çalışmaya devam ediyor.” dedi.