Zonguldak için acı ve gözyaşı demek!
Kazmasının ucu ile ekmeğini kazanarak
Karaelmas diye anılan maden kömürünü gün ışığı ile buluşturan,
Her gün işe giderken, aileleri ile hiç dönmeyecekmiş gibi helalleşerek ayrılan,
Ölümü kanıksamış,
Emekçilerin ve onları bağrına basmış bir şehrin,
263 canı tarihin en büyük grizu facialarının birinde şehit verdiği,
Tarihtir 3 Mart!
Her yıl acılar tazelenir kuyu başında düzenlenen törende
Ancak ekmeğini yeraltından çıkaran madencinin başka alternatifi yoktur.
Kader der ve 263 madenci arkadaşını, kardeşini kurban verdiği madene girmeye devam eder.
İdareciler siyasetçiler anma törenlerinde en ön saflarda boy gösterir.
Anma konuşmalarında duygusal konulara temas ederler.
Madenciliğin dünyanın en zor mesleği olduğu söylenir.
Şehit madencilerin hakkının asla ödenemeyeceği gibi sözler sarf edilir.
Ama bir iki gün sonra hayat normalleşir.
Herkes işine gücüne döner.
Madende çalışanlar yeni bir facia yaşanmayacağının garantisi olmadan çalışmaya devam eder.
29 yıldır unutulan maden şehitlerinin aileleri o gün hatırlanmıştır ama yine unutulmaya bırakılır.
En acısı da Soma’ daki maden şehiti ile Kozlu’daki maden şehitinin bir tutulmamasıdır.
Maden şehitlerinin aileleri acılarını yüreklerine gömseler bile
Her gün yüreklerini kanatan bu vefasızlığın acısını yaşamaya devam ederler…
Aslında giden gitmiştir!
Güzel ölmüştür!
Madende şehit olmak, bu mesleğin fıtratında da vardır!
Ama can yakan mesele şehitlerin hatıralarına vefasızlıktır…
173 yıldır kömür üretilen,
Madene şehit verilen bu toprakların insanı,
Baba olarak andığı Devletinden çok şey istemiyor!
Maden işçilerinin özlük haklarının ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi,
Birde maden şehitlerinin hatıralarına vefasızlık edilmesin,
Kozlu’daki Şehit Soma’dakinden farklı tutulmasın yeter!