Oldum olalı ben demiştim demekten hoşlanmamışımdır!
Ancak zaman bir kere daha öngörülerimizin ne kadar doğru yönde olduğunu ortaya koydu!
Gazetedeki Şimal Yıldızı rumuzlu köşemde ‘TERMİK OYUNU başlıklı yazımda 2018 yılının Şubat ayında şunları yazmışım;
Siyasetçisi, aktivisti eylem için Zonguldak’ı seçiyor.
Geliyorlar, kafalayabildikleri CHP’li bir Belediye Başkanını kafalayıp, soluğu Çatalağzı ve Muslu Beldesinde alıyorlar.
Eylem bahanesiyle kendi reklamlarını yapıp, kafaladıkları Belediye’nin karşılama giderleri bütçesinden akşam rakı-balık kafayı çekip geri dönüyorlar.
***
Ya Çatalağzı ve Muslu’da Termik Santralde çalışan yüzlerce kişi?
Onların derdi eylem değil, ekmek!
Birileri eylem bahanesiyle kendi reklamını yaparken gurbetten gelip baba toprağında devlet garantisine benzer bir işte çalışan Termik Santral işçileri işlerini kaybetmenin korkusu ile hop oturup, hop kalkıyorlar.
Termik Santral seviciliği yapmıyoruz!
Ancak birileri şunu da, unutmamalı;
Buradaki Termik Santraller olmasa orada çalışan bini aşkın insan, İzmit’e, Dilovası’na sanayi tesislerinin bulunduğu yerlere çalışmak için gidecekler ve oranın zehirli havasını soluyacaklar!
***
Burada yapılması gereken şudur;
Bölge halkının ekmek kapısı olan işletmelere düşmanlık yapmak yerine,
Bunların sıkça denetlenmesi ve çevreye zararlı etkilerinin önlenmesi için gerekli tedbirleri almalarına dikkat çekilmeli.
En önemlisi ise bir mücadele verilecekse, yenilerinin açılmaması yönünde mücadele verilmeli!
***
Çates kendisine verilen süre sonuna kadar filtre takmadığı için ilgili yasa gereği mühürlendi.
Sadece Santralde çalışan işçileri ve ailelerini değil,
Santrale kömür satan yerli kömür üreticilerini,
Diğer tedarikçileri,
Bölge esnafını da tedirginlik sardı.
Yazınca anlamayanlar, yaşayınca anlamışlardır umarız;
‘Çates ya da Eren burada yaşanacak sorun sadece sahiplerinin değil, tüm Zonguldak’ın sorunu olur!’
Nerede o aktivistler şimdi?
Başta çalışanlar ve aileleri olmak üzere bölge halkı kendi kaderi ile baş başa kaldılar.
Ya siyasiler?
Onlar da bu bölgenin evlatları değil mi?
Bu bölge halkının temsilcileri değil mi?
Şimdi iktidarın muhalefete, muhalefetin iktidara, ‘Kapatılsın diye sen evet dedin, ben hayır dedim’ şeklinde suç atıp işin içinden sıyrılmaya çalışmaları, kimseye yarar sağlamayacağı gibi siyasetçiyi de vatandaşın gözünde aklamaz!
Peki ne yapılmalı?
Bölge siyasetçileri Baca gazı filtreleri olamadığı için kapatılan termik santrallerin bazı rehabilitasyon çalışmaları sonucu emisyon değerlerini düşürerek geçici çalışma izni alabilmeleri için yapılacak çalışmalara öncü olmalı.
Tekrar söylüyoruz, Çates ya da Eren sahiplerinin olduğu kadar Zonguldak’ın birer değeridir ve sahip çıkılmalıdır!