EREN ENERJİ,ÇATES VE DİĞERLERİ
Çatalağzı ve Muslu,
Zonguldak’ımızın daha düne kadar gelişmişlikte kaderine terk edilmiş,köy görünümünde olan, iki şirin beldesi…
Kimsenin adından dahi bahsetmediği, Cumhuriyet’in ilk yıllarında kurulan Çatalağzı Termik Elektrik santrali (ÇATES) ile tanınan iki dağ arasındaki sevimli, şirin iki belde…
Son günlerde Ulusal TV ve gazetelerde çıkan ‘Termik Cehennem’ temalı haberlerin ardından bu iki şirin beldemiz aniden Türkiye’nin gündemine oturdu.
***
Şu an itibarı ile Çatalağzı ve Muslu Beldelerinde Kurulu iki Termik Elektrik Santrali var.
Biri Maden Kömürü artıklarının değerlendirilmesini sağlamak amacıyla 1938’de kurulmasına karar verilmiş, inşaata 1946’da başlanmış ve 1948’de işletmeye açılmış olan ve 2014 yılında özelleştirilerek Bereket Enerji bünyesine devredilen Çatalağzı Termik Elektrik Santrali ‘ÇATES’,
Diğeri ise Ak Parti İktidarı tarafından Zonguldak’ın Çatalağzı ve Filyos Bölgelerinin Enerji üssü ilan edilmesinin ardından Çatalağzı ve Muslu Beldelerinde 2010 yılında Eren Enerji Grubu tarafından yapılan ve ZETES1-2 şeklinde iki ünite şeklinde en son teknoloji Tesis edilen ‘EREN ENERJİ TERMİK SANTRALİ’.
***
Ancak İktidarın Enerji Politikası kapsamında aynı Bölgede kurulmak istenen başka Termik Enerji santralleri de var.
İşte asıl sıkıntı da burada zaten…
Bölgenin yapılması planlanan yeni Enerji Santralleri’ne tahammülü yok.
***
Devletin bünyesinde norm kadro ve minimum kapasite yıllarca çağın tekniklerine uygun modernizasyonlar yapmadan üretim yapan Çates, yıllarca bölgeye dumanını, külünü, zehrini salıp üretim yapmasına rağmen Türkiye’nin gündemine gelmedi.
2014 yılında Bereket Enerji’ye satılırken bile üretime devam etmesine rağmen 2019 yılına kadar bazı modernizasyonları tamamlaması kaydıyla hava kirliliğine sebebiyet verici önlemler alma, filtrasyon sistemlerini devreye sokma zorunluluğundan muaf tutuldu.
***
Peki ala Çates yıllarca bu şekilde üretim yaparken, çevreye ve Bölge Halkına karşı Sosyal Sorumluluk yönünden gerekli olan yatırımları yeterince gerçekleştirdi mi?
Tabiî ki hayır.
Çünkü Devlete aitti…
Peki özelleştirildikten sonra Çevreye ve Bölge Halkına yönelik Sosyal Sorumluluk yönünden gerekli olan yatırımları gerçekleştiriyor mu?
Yok denecek kadar az.
***
Diğer yandan Eren Enerji Termik Santrali Kurulduğu günden beri Çevre ve Bölge Halkına yönelik her türlü Sosyal Sorumluluğu yerine getiriyor.
En son Teknoloji ile kurulan Eren Enerji Termik Santralinin Bölgeye yatırımları bugün bile davam ediyor.
Santral için kurulu olan ve başlı başına ciddi bir yatırım olan Eren Limanı dahi Bölge için hatırı sayılır Limanlardan biri haline gelmiş durumda.
Eren Enerji üretimden kaynaklanan zehirli gazların çevreye olan olumsuz etkilerini minimum seviyeye indirmek amacı ile en son teknoloji ile kurduğu FCD ismi verilen Filtrasyon sistemi için 36 MV enerji harcıyor!
Bu çok ciddi bir rakam!
Filyos Bölgesine kurulması planlanan Rüzgar Enerji Santrallerinden bir tanesinin 2 MV Elektrik ürettiğini var sayacak olursak, Eren Enerjinin 18 Rüzgar santralinin ürettiği kadar bir enerjiyi (36 MV) Çevreye duyarlılık için harcaması hiçte hafife alınamayacak bir meseledir.
Eren Enerji bu güne kadar yaptığı Sosyal Tesis, Kültürel Projeler ve Spora verdiği destek ile Bölge halkına olan Sosyal sorumluluğunu yerine getirmekten bu güne kadar hiç çekinmedi.
Her şeyden önce yıllar içerisinde Eren Enerji Bölge halkının umut ışığı, iş ve Aş kapısı olmuş büyük bir Sanayi Tesisi konumuna gelmeyi başardı.
Bölge Halkının işsiz nüfusu daha önce Gebze, Dilovası, Körfez gibi İzmit’in havası zehir saçan sanayi tesislerin bulunduğu bölgelerde çalışmak için baba topraklarından göç ederken, Eren Enerji’nin Bölgeye Hayat veren yatırımlarından sonra göç edenlerin birçoğu memleketlerine geri dönmüş ve baba topraklarında kurulu bu dev sanayi tesisinde çalışmaya başlamışlardır.
***
Daha öncede dile getirmiştim, yine ifade ediyorum;
Bu tesisleri yıpratmak, insanları ekmekleri ile siyasi tercihleri arasında tercih yapmaya zorlamak siyasetçiye prim getirmez.
Siyasi Show’dan, gösterişten uzak mütevazi bir kişiliğe sahip olduğunu yakından bildiğim Çatalağzı Belde Belediye Başkanı Adnan Akgün Ulusal TV ve Gazetelerde yayınlanan ve Eren Enerji’nin görsellerinin öne çıkarılarak, Bölgede yaşanan olumsuz çevre etkilerinin tek sorumlusunun Eren Enerji gibi gösterildiği yayınlarda yer almamalıydı diye düşünüyorum.
Ya da Adnan Başkan yayın kuruluşlarının gerekli hassasiyeti göstermesini talep edip, asıl sorunun Eren Enerji’den değil, 1948’den beri modernizasyonu yapılmayan Cumhuriyet’in ilk tesislerinden Çates ve yeni Kurulması planlanan Termik santrallerden kaynaklandığına vurgu yapmalıydı.
Yani her zaman Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim eden Adnan Başkan Eren’in hakkını da Eren ‘e teslim etmeliydi.
***
Burada akla şu konuda gelmiyor değil;
Önümüzdeki günlerde yapılacak il başkanlığı seçimleri ve yaklaşan seçimler yerel seçimler öncesi acaba biri yada birileri Çatalağzı halkı tarafından sevilen, sayılan ve taktir gören Adnan Akgün’ün boş anını yakalayıp, ardından popülasyon pompalayarak yıpratmaya ve başkana zarar vermeye mi çalışıyor?
Çünkü şunu herkes bilir ki, siyaset ile ekmeği arasında tercih yapmak zorunda kalan vatandaş ekmeğini, aşını tercih eder.
***
Ereğli’de kurulu olan Erdemir olsun, tersaneler olsun, Eren ve Çates gibi büyük Sanayi Tesisleri Bölgemiz ve Bölgemizin kalkınması adına bizler için birer şanstır. İnsanımızın yaşam haklarına ve doğaya saygıyı ön planda tuttukları sürece desteklenmeli ve gerek yerel gerekse ulusal siyasi iradeler tarafından arkasında durulmalıdır.
Bu konuda siyasilerimiz çok dikkatli olmalıdır.
Oyuna gelmemelidir!
Unutmamaları gerekir ki, Zonguldak kazanırsa siyaset kazanır, insanımız kazanır, Ülkemiz kazanır.