Bizimkisi yine işi yüzüne gözüne bulaştırmış…E bu kadar hırs, bu kadar kin, bu kadar ego ile olacağı da bu zaten.Hırsın aklın önde gitmesinden kaynaklanan kaçınılmaz son.Ne mi yapmış?Belediye Meclis Üyesi’nin nikâhını kıyarken nikâh şahitleri arsında Ali Bektaş’ı görünce kontrolü kaybetmiş, şaşırmış ve nikâhı şahitlere sormadan kısa yoldan kıyıvermiş…Ali Bektaş’ın ‘Bize de bir sorsaydın’ şeklinde uyarısı ise ayrı bir mizah konusu sayılır.Geçen sene Köfteci Zeko’nun büyük oğlu Eren’in düğününde beni gördüğünde de benzer bir arıza yapmıştı bu arkadaş.Nikâh kıyma esnasında hava atayım, kasılayım derken, ‘Medeni Kanunun bana verdiği yetkiye göre sizi karı koca ilan ediyorum’ diyeceği yerde, nikâh memuru gibi ‘Belediye Başkanının bana verdiği yetkiye göre sizi karı koca ilan ediyorum’ demişti. Bundan sonra nikâh kıydıracak arkadaşlara tavsiye; Sevgili gençler nikâhınız sakata girecek, neme lazım boş verin o nikâhımı başkan kıydı havalarını. Siz siz olun gidin işi bilen bir nikâh memuruna nikâhınızı kıydırın. Bunu da gelirse (!) takı törenine çağırırsınız.Dinlemez ama naçizane bir tavsiyede bu arkadaşa; Sevgili kardeşim bırak artık bu büyük başkan havaları ile her şeye maydanoz olmayı. Beceremediğin işi bırak yapma. Yapmasını bilenler yapsın. Sonra yüzüne gözüne bulaştırıp, mazeret uydurmak zorunda kalıyorsun. Yok, her zaman nikâh kıymıyoruz da falan filan… Senin her zaman nikâh kıymadığını millette biliyor rahat ol. Ya da yurtdışı gezilerinde lazım olur diye nasıl İngilizce kursuna gidip İngilizce öğrenmek için çabaladıysan, nikâh kıyarken lazım olur diye işi bilen birinden kurs al.