Hayvan hakları, insan harici hayvanların tümünün ya da bir kısmının kendilerine ait bir özerkliğe sahip oldukları ve acıdan kaçınma gibi temel çıkarlarının tıpkı insanların temel çıkarlarının korunduğu gibi korunması gerektiğini savunan fikirdir.
Günümüzde hukuk; insanın tüm canlılarla birlikte sağlıklı, huzurlu, güvenli bir düzen içinde yaşamasını amaçlar, bu hedef insanların eşitliğini ana ilke olarak belirler. Bu bir uyumdur. Ancak gerçek uyum insan, hayvan bitki olsun tüm canlılar arasında olandır.
Hayvanlar insanlardan farklı olarak kendilerini sözle ifade edemeyen , sevgimize , üzüntümüzeortak ettiğimiz , modern yaşantımıza dahil ettiğimiz sevimli dostlarımızdır.
Son dönemlerde hayvana yönelik şiddetin daha da artması ve şiddet uygulayanlara verilen cezaların yetersizliği nedeniyle hayvan hakları yasasının çıkarılması gündemi meşgul eden önemli konulardan biridir .
Hayvanlarla ilgili etik bağlayıcılığı bulunan önemli bir metin, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından kabul edilerek 15 Ekim 1978 tarihinde Paris’te ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’dir. Hayvanların korunması için kurulan dernek ve vakıfların çabaları sonucu kabul edilen bu bildirge, insanın bir hayvan türü olduğunu kabul eder ve insanın, diğer hayvanların haklarına saygılı olması gereğine vurgu yapar, tüm hayvanların eşit olduğunun altını çizer.
Hayvan; Türkhukukumuzdaki eşya olarak kabul edilmiş ancak ister sokak hayvanı olsun ister evcil haydan ya da gelir getiren hayvan olsun , ayrımcılıkyapılmaksızın hayvana yönelik kötü muameleye karşın korunması konusunda yaptırımlara bağlanmıştır . Hayvan eşya olarak kabul edilmiş ise de 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu hayvanların cansız eşyadan farklı olduğu ve bu noktada özel düzenlemelere yer vermiştir.
Hayvan haklarının en başında öldürülmeme hakkı , işkence ve şiddet görmeme hakkı gelmektedir.
Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız, zalimce işlem yapmak, dövmek, aç, susuz, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ya da psikolojik acı çektirmek (HKK m.14/I/a), hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmak, işkence yapmak (HKK m.14/I/j) yasaktır. Ayrıca hayvanlar; acı, ıstırap ya da zarar görecek şekilde, film çekimi, gösteri, reklam ve benzeri işlerde kullanılamaz (HKK m.10/VI).
Hayvan hakları yasasında hayvanların haklarını ihlal edenlere öldüren ve işkenceye maruz bırakanlara yönelik cezaların yetersizliği , hayvanların eşya sayılması haksızlığı ve kanundaki bazı istisnalar kanaatimizde hayvan haklarına saldırırının önünü açmıştır.
Bu nedenle çok daha öncesinde atılması gereken geç de olsa Hayvan Hakları Kanununa ilişkin taslağın hazırlanması ve teklifin meclise sunulması noktasına bizleri ulaştırmıştır.
Söz konusu kanun taslağına göre ;
- Hayvanlar eşya olarak tanımlanmaktan çıkarılıp ‘’can ‘’ olarak tanımlanacak .
- Sahipli ve sahipsiz hayvan ayrımı ortadan kalkacak . Hayvanlara takılan çiplerle izleme sonucunda hayvanını sokağa bırakanlar 1500 TL para cezası ile cezalandırılacaktır.
- Taslağa göre hayvanlara eziyet eden, işkence yapan, ölümüne neden olan hapis cezasına çarptırılacaktır. Bu hapis cezası erteleme kapsamına girmeyecektir.
- Hayvanlara ilişkin kısırlaştırma kampanyası kapsamında ; Tarım Bakanlığı’nın belediyelere kısırlaştırma için verdiği miktar artırılacak ve barınak yapımından kısırlaştırmaya kadar yapılan tüm işler yasa kapsamında belediyelere verilen asli işlerden sayılacaktır.
Dileriz alınan bu kararlar kapsamında hem belediyeler hem de vatandaşlar yalnızca hayvanlara karşı şiddete ,işkence ve öldürmeye kayıtsız kalmayıp , hayvanların sokaklarda açlıktan , sokağa atılma sonucu yaşadıkları travmalardan vb sebeplerden dolayı hırçınlaşarak yoldan geçen çocuk,yaşlı ,genç her yaştan insana saldırdığını unutmadan ve yakın zaman diliminde Kozlu’nun Güney mahallesinde 13 sokak köpeğinin bir kadına saldırması sonucu çevredekilerin yardımıyla canını zor kurtardığını , ölümden döndüğünü , ve bunun ilimizdeki , ülkedeki her mahalle ,sokakta yaşandığını unutmadan belediyelerin şimdiye kadar cezai sorumlulukları olmadığı sebebiyle vatandaşını ve (eşya olmayan) hayvanlarının barınma yiyecek ve psikolojik hak ve ihtiyaçlarını dikkate almamasına bir nokta konulmuş olur . Umuyoruz ki yasal düzenlemenin tamamlanmasıyla şimdiye karar vicdanen gerçekleştirilemeyenin en azından hukuki yaptırımlar neticesinde onların bir can olduğunu hatırlayarak ve hakları kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri herkes yerine getirir .
Haftaya görüşmek üzere….