‘Yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ Atasözü Vikisözlükte şu şekilde açıklanıyor; [1] Bazı kimseler suçlu olduğu halde kendilerini güçlü hissederler. Onları böyle düşünmeye sevkeden, kendi şarlatanlıkları ve edepsizlikleridir. Böyle kimseler zarar verdiği kişiyi susturmak bir yana, onu suçlu çıkarırlar. Kimi suçlular aynı zamanda serseri ve edebsiz de olurlar. İşledikleri suçlarını zarar verdikleri kimselere yüklemeye çalışırlar. *** Sorumlu gazetecilik anlayışımız çerçevesinde bir süredir Kozlu Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma Vakfı Müdürü Fatma Özdoğan ile ilgili kamuoyunun gündeminden düşmeyen iddia ve şikâyetleri gündeme taşıyoruz. Tehdit, hakaret ve mobbing uygulamaları ile iş yerinde çalışma barışı ve huzur bırakmadığı, çalışanları canından bezdirdiği bizzat çalışanların yazılı ve sözlü meyanları ile sabit olan Vakıf Müdürü Fatma Özdoğan, araya bir sürü hatırlı kişi sokup, bizimle görüşme talepleri sonuçsuz kaldıktan sonra çareyi bizi şikâyet etmekte bulmuş. *** Haberlerimiz ve makalelerimiz ile Fatma Özdoğan’ı incitmişiz(!) Kişilik haklarına saldırıda ve hakarette bulunmuşuz(!) Fatma Özdoğan ile ilgili yazdıklarımız yalan ve iftiradan ibaretmiş(!) Fatma Özdoğan’ın özel hayatının gizliliğini ihlal etmişiz(!) *** Fatma Özdoğan o kadar başarılı ve sevilen bir müdürmüş ki, şikâyet dilekçesine amirlerinden aldığı başarı belgelerini bile eklemiş. Kadındaki ego ve kibir seviyesi buradan anlaşılsın artık. *** Ha, Fatma Özdoğan geldiği bütün makamları liyakat ve üstün becerisi ile hak etmiş… Valilikte çaycı ve kat hizmetlerine bağlı personel olarak hiç çalışmamış, SSK dökümlerinde görülüyormuş… Bu bile yargıyı yanılmaya yönelik bir davranış! Ey Fatma Özdoğan; TV dizisinin birinde ‘iki kişinin bildiği sır değildir’ diye bir replik vardı, hatırlar mısın? Şimdi biri ya da birileri çıkar da, ‘ Evet ben aynı tarihlerde Zonguldak Valiliği’nde çalışıyordum. Fatma Özdoğan bizim kat hizmetlerine bakan ve çay hizmeti yapan görevliydi. Daha sonra Dursun Ali Şahin isimli Vali Yardımcısının sekreteri oldu. Daha sonra da Kozlu Kaymakamlığına Vakıf Müdürü oldu. Zaten kadrosu işçi kadrosudur. Bunu o tarihlerde Valilikte kime sorarsanız sorun aynı şeyi söyler’ diye yazdıklarımızın doğruluğuna şahitlik yaparsa o zaman ne diyeceksin? *** Hem biz senin çaycılık yaptığını seni küçük düşürmek ya da çaycılık mesleğinin utanma, sıkılma, gerektirecek bir meslek olduğunu anlatmak için bunları ifade etmedik ki! Tam tersine çaycılık gibi emek yoğun bir iş kolunda çalışıp, müdürlüğe kadar yükselen birinin emekçinin halinden anlamayışını, emrindeki emekçilere tehdit, hakaret ederek, baskı ve mobbing uygulamasını eleştirmek için vurguladık. Ama senin egon ve kibrin o kadar arşa ulaşmış ki, yaptığın emek yoğun bir işi inkâr edip, o işi küçümseyecek şekilde ifadelerimizi algılamışsın. *** Bizim senin şahsınla, özel hayatınla işimiz olmaz! Biz yasaların gazeteci olarak bize tanıdığı hak ve özgürlükler kapsamında senin kamu görevlisi olarak yaptığın yanlış uygulamaları kamuoyunun gündemine taşıyoruz. Yetkililere iddia ve şikâyetleri soruşturarak mağdur olduğunu iddia eden kişilerin mağduriyetini sona erdirmeleri çağrısında bulunuyoruz. Ama görüyoruz ki, şu ana kadar herhangi bir yetkili harekete geçip gerekeni yapmamış. Bu da seni tanıyanların seninle ilgili ‘Bana kimse dokunamaz’ dediğin yönündeki iddiaları doğruluyor adeta. Vallahi ne diyeyim, tebrik ederim. Çok yavuzmuşsun! Bizi bastıramadın ama üst düzey amirleri şimdilik bastırmış gibi görünüyorsun. Allah yanında çalışan mobbing mağdurlarının ve vatandaşın yardımcısı olsun. Anlaşılan o ki, memleketin hali atasözündekinden ibaret…