Merakla belenen CHP İl Başkanlığı Kongresi geçtiğimiz hafta sonu GMİS Şemsi Denizer Konferas Salonunda gerçekleşti.Kongrenin gergin geçeceği günler öncesinden tahmin ediliyordu.Kongreye günler kala basın açıklaması yaparak aday olmayacağını ifade eden İl Başkanı Ertuğrul Koltuk’un neden aday olmayacağına dair herhangi bir açıklama yapmaması, gerekli olan açıklamayı Kongre salonunda yapacağını dile getirmesi, bir bakıma kongrede yaşanacak gerginliğin habercisiydi.Çünkü delege ve Merkez İlçe seçimlerinde birlikte mücadele ettikleri, İl başkanlığı koltuğunu kendisine bırakan 22. Dönem Milletvekili Harun Akın, Koltuk’tan desteğini çekmiş, şimdiye kadar siyaset ile aktif ilgilenmeyen, Turpçu’nun adayı Ahmet Altun’a destek veriyordu.*** Oysa ki, benim ve benim ile aynı fikirde olan bir çok gazeteci arkadaşımın düşüncesi Koltuk’un neden aday olmadığını, uğradığı bir haksızlık ya ada ihanet varsa bunu aday olmadığını dile getirdiği basın toplantısında dile getirmesi, kongrede veda niteliğinde, içerisinde biraz sitem de olsa bile, her zamanki beyefendi kişiliğine yakışır bir konuşma yaparak ortamı germemesi yönünde bir yol izlemesi yönündeydi.Ama Koltuk tersini tercih etti. Harun Akın’a hitaben çocukluk arkadaşım diyerek sitem dolu başlayan konuşmasını Akın’ın eşinin sinir patlaması yaşayarak Koltuk’ a yönelik hakaret dolu haykırışları ile yarıda kesti.Bana kalırsa aynen divan başkanı olan Kilimli Belediye Başkanı Ali Arslankılıç’ın dediği gibi bu sözleri Akın’la karşı karşıya, yüz yüze konuşmaları gerekirdi. Ha olmadı o zaman başladığı konuşmayı sonuna kadar okuyacaktı! Ama her zaman dediğim gibi birlikte yol yürüyen insanların yolun sonu ne olursa olsun yaşanılanları kirli çamaşır gibi milletin önünde ortaya sermesi yanlıştır.Çocukluk arkadaşı olan, ailecek birbirini çok iyi tanıyan Akın ve Koltuk’un bu duruma gelmesi çok daha yanlıştır.Sinirleri çok güçlü olan ve siyaseti her zaman çok soğukkanlı yapan Harun Akın’ın da yaşanılan bu tablonun üzerine bir konuşma yapıp Ertuğrul Koltuk’a cevap verirken, bir gazeteci arkadaşımızı ismi ile salona hedef gösterircesine itham etmesi de bir o kadar yanlıştır.Gerek Sayın Akın’ın gerekse Sayın Ünal Demirtaş’ın kongre salonunda pişmanlık ve üzüntülerini dile getirircesine olmadı, bize yakışmadı demesi de yaşananların çirkin yüzünü diğer bir cepheden itirafı demektir.*** Kongreye CHP Genel Merkezinden hiç kimsenin katılmaması, Zonguldak Teşkilatının yok sayıldığının başka bir panaromasıdır.Kongre salonu dışarısında Ereğli eski ilçe başkanı Yaşar Balcı’nın hayati tehlike yaşayacak kadar şiddetli bir şekilde darp edilmesi, siyasetin değerlendirilmesi gereken ayrı bir çirkin yüzü vahim yönüdür.Tüm bu çirkinlikler yaşanırken, Milletvekili Şerafettin Turpçu’nun yerinden beri kıpırdamadan şiddet filmi seyreden Sinema seyircisi gibi olayları izlemesi CHP’deki siyasetin masaya yatırılmasını gerektiren ayrı bir hazin durumudur. *** Sonuçta parti içerisinde birçok kişinin tanımamasına rağmen Akın ve Turpçu’nun belirlediği aday olan Ahmet Altun İl Başkanı seçildi.Altun siyasette fazla yer almamış, yıpranmamış bir isim.Yaşı itibarı ile fazlasıyla bölünmüş, parçalanmış bir teşkilatı iyi niyetli olarak birleştirmeyi başarırsa ne ala. Yok, kongre öncesi hakkında iddia edilenleri doğrularcasına sadece birilerinin adamı olma fikrine hizmet ederse hem kendisine hem de CHP’ye yazık olacaktır.