Sitenin sağında bir giydirme reklam
Tansel KARDEŞ (Şimal Yıldızı)
Köşe Yazarı
Tansel KARDEŞ (Şimal Yıldızı)
 

ERTAN YİNE MORT OLACAK

  Her zaman söylüyorum, ‘Bu adamın hırsı aklının önüne geçmiş, ne yaptığını bilmiyor’ diye. Bana hak veren ama onunla da bir tür münasebeti olan dostlarım ise, ‘Yok Tansel bey, aslında Ertan o kadar yanlış bir adam değil ama etrafındakiler ona yanlış yaptırıyor’ diyorlar. Etrafında kimler var? Benim bildiğim, en yakınında eski dostu, sırdaşı, yol arkadaşı, yardımcısı Türker ile sonradan onunla aynı kimliğe bürünen yardımcısı Muhasebeci Kerim efendi var. Ha birde leblebici Ahmet! Bunlar mı Ertan’a hata yaptırıyor? *** Çok güzel, çok sevdiğim ve değer verdiğim atasözlerimiz ve deyimlerimiz var. Her biri yaşanmış tecrübelerden doğmuş, toplumda kabul görmüş, bu yüzden yüzyıllar boyu ağızdan ağza söylenerek bu güne kadar ulaşmış, hatta bu gün bile sıkça kullanılan sözler. Birkaçını sizlerle paylaşayım; ‘Aslı hu, nesli hu’ bir başka deyişle ‘Asalet soydan gelir’ ‘Sonradan görme, dinden dönme’ ‘Görmemişin oğlu olmuş, tutmuş nikini koparmış’ ‘Alışmamış götte don durmazmış’ ‘Kundakta giren huy, teneşirde çıkar’ ‘Zulm ile abad olanın sonu berbat olur’ ‘Cahil’e kılıç ( makam) vermişler, önce babasını kesmeye kalkmış’ gibi onlarcasını, yüzlercesini sayabiliriz. *** Her şeyi ben bilirim diyen Ertan, göreve geldiği günden beri doğru sağlıklı makamının ağırlığı ve sorumluluğuna yakışır kararlar veriyor da etrafındakiler mi ona kararlarını değiştirtiyor? Aslında halkın makamı olan Belediye Başkanlığı makamını, göreve geldiği günden beri kin ve husumet beslediği insanlarla hesaplaşma makamı olarak gören, makamın verdiği güç ve yetkiyi halka karşı baskı ve tehdit aracı olarak kullanan Ertan değil mi? Bu davranışları ona çevresindekiler zorla mı yaptırıyor? Bizzat yaşamasam acaba mı diyeceğim ama borcundan dolayı Kozlu’da yüzlerce abonenin suyu açık iken, kendisine yönelik eleştirisel türde yazılar yazdığım için evinin suyu kesilen, borcunu ödediği halde kanunen açılması gereken evinin suyu açılmayan, mahkemenin tedbir kararı ile suyu 8 gün sonra açılan, 8 gün ailesi ile birlikte Belediye Başkanlığı makamında oturan hırsı aklının önüne geçmiş insan tarafından susuzlukla cezalandırılmaya kalkışılan gazeteci bizzat benim! *** Aradan bir yıl geçti. Ertan’daki kafa yapısı, zihniyet değişti mi? Hayır! Değişmez. Bu sefer aynı Ertan, önceki dönem satılan tapusunu kendisinin verdiği eski Belediye Binasının sahibi Vedat Sayın kira istedi diye yine aynı taktiğe başvurdu. Devletin ve geçici olduğunu idrak edemediği makamının gücünü kullanarak, halkla yani binanın sahibi Vedat Sayınla hesaplaşmaya kalktı. Sen misin kira isteyen, adamın tapulu binasını Belediye Meclis kararı ile kamulaştırmaya bir başka deyişle adamın binasına el koymaya kalktı. Komisyon toplandı, böyle bir şeyin mümkün olamayacağı yönünde rapor hazırladı. Ertan raporu beğenmedi. Kendi hazırladığı raporu komisyon üyelerine imzalatmaya kalkıştı. Öyle de olsa hukuken mümkün değil, başka türlüde değil! Yine mort olacak, farkında değil! Amaç devletin gücüyle vatandaşı korkutmak, sindirmeye çalışmak… *** Şimdi soruyorum; Bu mudur Belediye Başkanlığı? Bu mudur, rozetini çıkartıp, oy veren vermeyen herkesin başkanı olmak? Bunlar hata ise, bu hataları Ertan’a çevresindekiler zorla mı yaptırıyor? Neticede, Ertan her yaptığı yanlışta bir gol daha yiyor, halk dilindeki tabiriyle mort olup oturuyor. Sadece kendi değil, o her fırsatta gücünü arkasına aldığı devletin makamının da saygınlığını zedeliyor.     
Ekleme Tarihi: 23 Aralık 2015 - Çarşamba

ERTAN YİNE MORT OLACAK

 

Her zaman söylüyorum, ‘Bu adamın hırsı aklının önüne geçmiş, ne yaptığını bilmiyor’ diye.

Bana hak veren ama onunla da bir tür münasebeti olan dostlarım ise, ‘Yok Tansel bey, aslında Ertan o kadar yanlış bir adam değil ama etrafındakiler ona yanlış yaptırıyor’ diyorlar.

Etrafında kimler var?

Benim bildiğim, en yakınında eski dostu, sırdaşı, yol arkadaşı, yardımcısı Türker ile sonradan onunla aynı kimliğe bürünen yardımcısı Muhasebeci Kerim efendi var.

Ha birde leblebici Ahmet!

Bunlar mı Ertan’a hata yaptırıyor?

***

Çok güzel, çok sevdiğim ve değer verdiğim atasözlerimiz ve deyimlerimiz var.

Her biri yaşanmış tecrübelerden doğmuş, toplumda kabul görmüş, bu yüzden yüzyıllar boyu ağızdan ağza söylenerek bu güne kadar ulaşmış, hatta bu gün bile sıkça kullanılan sözler.

Birkaçını sizlerle paylaşayım;

‘Aslı hu, nesli hu’ bir başka deyişle ‘Asalet soydan gelir’

‘Sonradan görme, dinden dönme’

‘Görmemişin oğlu olmuş, tutmuş nikini koparmış’

‘Alışmamış götte don durmazmış’

‘Kundakta giren huy, teneşirde çıkar’

‘Zulm ile abad olanın sonu berbat olur’

‘Cahil’e kılıç ( makam) vermişler, önce babasını kesmeye kalkmış’ gibi onlarcasını, yüzlercesini sayabiliriz.

***

Her şeyi ben bilirim diyen Ertan, göreve geldiği günden beri doğru sağlıklı makamının ağırlığı ve sorumluluğuna yakışır kararlar veriyor da etrafındakiler mi ona kararlarını değiştirtiyor?

Aslında halkın makamı olan Belediye Başkanlığı makamını, göreve geldiği günden beri kin ve husumet beslediği insanlarla hesaplaşma makamı olarak gören, makamın verdiği güç ve yetkiyi halka karşı baskı ve tehdit aracı olarak kullanan Ertan değil mi?

Bu davranışları ona çevresindekiler zorla mı yaptırıyor?

Bizzat yaşamasam acaba mı diyeceğim ama borcundan dolayı Kozlu’da yüzlerce abonenin suyu açık iken, kendisine yönelik eleştirisel türde yazılar yazdığım için evinin suyu kesilen, borcunu ödediği halde kanunen açılması gereken evinin suyu açılmayan, mahkemenin tedbir kararı ile suyu 8 gün sonra açılan, 8 gün ailesi ile birlikte Belediye Başkanlığı makamında oturan hırsı aklının önüne geçmiş insan tarafından susuzlukla cezalandırılmaya kalkışılan gazeteci bizzat benim!

***

Aradan bir yıl geçti.

Ertan’daki kafa yapısı, zihniyet değişti mi?

Hayır!

Değişmez.

Bu sefer aynı Ertan, önceki dönem satılan tapusunu kendisinin verdiği eski Belediye Binasının sahibi Vedat Sayın kira istedi diye yine aynı taktiğe başvurdu.

Devletin ve geçici olduğunu idrak edemediği makamının gücünü kullanarak, halkla yani binanın sahibi Vedat Sayınla hesaplaşmaya kalktı.

Sen misin kira isteyen, adamın tapulu binasını Belediye Meclis kararı ile kamulaştırmaya bir başka deyişle adamın binasına el koymaya kalktı.

Komisyon toplandı, böyle bir şeyin mümkün olamayacağı yönünde rapor hazırladı.

Ertan raporu beğenmedi.

Kendi hazırladığı raporu komisyon üyelerine imzalatmaya kalkıştı.

Öyle de olsa hukuken mümkün değil, başka türlüde değil!

Yine mort olacak, farkında değil!

Amaç devletin gücüyle vatandaşı korkutmak, sindirmeye çalışmak…

***

Şimdi soruyorum;

Bu mudur Belediye Başkanlığı?

Bu mudur, rozetini çıkartıp, oy veren vermeyen herkesin başkanı olmak?

Bunlar hata ise, bu hataları Ertan’a çevresindekiler zorla mı yaptırıyor?

Neticede, Ertan her yaptığı yanlışta bir gol daha yiyor, halk dilindeki tabiriyle mort olup oturuyor.

Sadece kendi değil, o her fırsatta gücünü arkasına aldığı devletin makamının da saygınlığını zedeliyor.   

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve batikaradenizhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.