Koronavirüs Vakaları Ülke çapında patladı.
İlk çıktığı zamandan bugüne en yüksek vaka ve ölüm sayılarını gördük.
Uğradığı mutasyondan ötürü şu an geçtiğimiz yılki halinden daha tehlikeli.
Avrupa ülkeleri salgının hızını kesebilmek adına geçen yıl 3 yada 5’er haftalık kapanmaya gittiler.
Aşı olayında bizden çok hızlı davrandılar.
Geçen yıl maske yollayarak yardım ettiğimiz bazı Avrupa ülkeleri bugün vatandaşlarının yüzde 50’sinden fazlasını aşılayarak hayatı kontrollü olarak normalleştiriyorlar.
Biz vakalar pik noktasında kontrollü normalleşme adında yasakları gevşettik.
Ve bugün gelinen noktada, vaka sayısı bakımından avrupada başı çekiyoruz. Dünyada da ilk üç içerisindeyiz.
Zonguldak’ta da durum ülke geneli ile paralel seyrediyor.
Yirmi gün önce binde 70’lerde olan vaka sayısı binde 300’lere ulaşmış durumda.
Atatürk Devlet Hastanesi kapasitesinin 5 katı covid-19 hasta kapasitesi ile alarm veriyor.
BEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çok acil ihtiyaç olan bölümlerin yoğun bakımları bile covid-19 yoğun bakım haline getirilmiş durumda.
Yetmiyormuş gibi İlçelerde yer bulunamayan Covid-19 vakaları buraya yönlendiriliyor.
Ereğli’de vaka sayısı patlamış, yoğun bakımlar dolmuş durumda.
Özel hastanelerde bile temiz yoğun bakım bulmak imkansız.
Bu durumda önceki gün gerçekleştirilen kabine toplantısında yine tam kapanma kararı çıkmadı.
Aşılamada toplumun anca yüzde 15’ine yakın bir kısmını aşılama noktasındayız.
Yani ne bu şekilde virüsün hızının kesileceği var ne de aşılama ile toplumun büyük çoğunluğunun korunması mümkün.
Toplumun tedbirlere uyma konusundaki duyarsızlığı da işin diğer yönü…
Felaket tellallığı yapmak istemiyorum ama tablo görünenden ve tahmin edilenden çok daha vahim.
Yöneticilerin ekonomik kaygılardan ötürü uygulayamadığı katı tedbirleri, yurttaşlar olarak bizler uygulamazsak, çok daha acı tablolarla karşı karşıya kalıp, ağır bedeller ödemememiz içten bile değil.
Mübarek Ramazan ayının başlangıcı ile özlemini duyduğumuz toplu iftar yemeklerinden bu yıl olsun uzak duralım.
Kutsalımız olan ibadetlerimizin en güzellerinden biri olan Teravih namazlarını toplumun daha kutsalı olan can güvenliği için gizli kapaklı toplanıp bir araya gelerek kılmak yerine sağlıklı günlere erteleyelim.
Komşu eş,dost, arkadaş ziyaretlerinden uzak duralım.
Maske, mesafe, hijyen kuralına hassasiyetle uyalım ve toplumun büyük çoğunluğunun aşılanmasını bekleyelim.
Bu süreçte hiç aklımıza gelmeyen sevdiklerimizi kaybettik bu illet yüzünden.
Bu tedbirlere hassasiyetle uyarak başka sevdiklerimizi kaybetmeyelim bari…
Sağlıklı, huzurlu bir Ramazan ayı geçirmeniz dileklerimle…
HAFTANIN FIKRASI
Kapitalizm Nedir?
Ali 3. sınıfa giden zeki bir çocuktur.
Bir gün öğretmeni Ali'ye 'Siyaset' nedir diye sorar.
Ali düşünür ama o çocuk aklıyla cevap veremez.
Eve gider kitaplara bakar ama hiçbir şey anlayamaz.
O da babasına sormaya karar verir.
—Baba, Siyaset nedir?
—Baba düşünür. Ali'ye uygun bir yolla anlatmak ister.
—Bu evde parayı getiren kim oğlum?
—Sen...
—Ben kapitalist rejimim.
—Peki, parayı alıp bizim yiyecek içecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılayan kim?
-Annem...
—O da hükümet.
—Peki, küçük kardeşinle kim ilgileniyor?
—Dadım...
—Dadın işçi, kardeşin gelecek, sen de halksın o zaman.
Ali her şeyi not alır ve uyur.
Gece garip seslerle uyanır.
Bir de bakar ki kardeşi ağlıyor.
Yanına gidince altına pislediğini anlar.
Hemen annesini kaldırmaya gider.
Ama ne yaparsa yapsın anne kalkmaz.
Bu arada salondan gelen sesleri merak eder ve salona gider.
Babasıyla dadısını uygunsuz yakalayan Alinin ağzından aynen şu kelimeler dökülür:
—Kapitalist rejim işçiyi sömürüyor, hükümet uyuyor, gelecek bok içinde, halk ne yapsın…???