Meclisin siyaset yapma lüksü yokmuş!!! Aralık ayı Meclis toplantısında böyle demiş Kozlu Belediye başkanlığı makamında oturan Ertan Şahin. Bu sözler Ertan’da ileri derecede unutkanlık olduğunu gösteriyor. Acilen bir doktora görünmeli. Allah muhafaza unutkanlığın daha ileri derecesi bunamadır. *** Başkanı olduğun meclisin siyaset yapma lüksü olmadığının 8 ay sonra mı farkına vardın Ertan? Daha düne kadar yasa gereği muhalefetin kendi adına İmar komisyonuna verdiği adayı kanunsuz yere kabul etmeyen ve imar komisyonunu aylardır sadece iki AKP’li üye ile çalışmaya mahkûm ederek verilen bütün kararları şaibeli hale getiren sen ve senin dayatmacı mantığın değil miydi Ertan? Makamın sorumluluğundan bihaber, makamın gücünü geçmişte sorun yaşadığın insanlara karşı öc alma, intikam alma aracı gibi görüp, memuriyetin zamanında tebliğe uymadığından dolayı odanı polis zoruyla boşalttıran eski Belediye Başkanından öç almak için Kozlu Belediye Meclisinde bu güne kadar hiç yaşanmamış bir şekilde polis çağırarak Bugünün belediye meclis üyesi Hüdai Dökmeci’yi Meclis ten attırmaya çalışan sen değimliydin Ertan? Fen işleri müdürlüğünde yeni çarşıya yaptırılan 10 cm genişliğindeki su giderlerini söktürerek yandaş müteahhite yenisini yaptıran, ardından aynı ızgarayı üçüncü kere yaptırarak belediyeyi zarara uğratma pahasına Kozlu’ya alt yapı tarihi yazan yine sen değimliydin Ertan? Kozlu’nun revizyon imar planını mahkeme iptal etti? O planlar yapılırken sen neredeydin Ertan? Senin hiç mi sorumluluğun yok? Göreve gelir gelmez Başkan Yardımcısı yaptığın en yakın arkadaşın Türker iptal edilen o revizyon imar planındaki yasal olmayan düzenlemeler yapılırken Belediyenin İmar ve Şehircilik Müdürü değimliydi Ertan? Allah bilir ikinizde İstanbul’daki o meşhur revizyoncuları da hiç tanımıyorsunuzdur. Şimdi de kalkıp tribünlere oynuyorsun. ‘Hatalı uygulamalar ne olacak?’ sorusuna, ‘Yıkın diyorsanız yıkalım. Kozlu’da kaçak bir sürü yer var. Ama o zaman halk mağdur olur.Bakacağız diğer belediyelerin uygulamalarına.Zonguldak belediyesinin uygulamalarına. Zonguldak Belediyesi bu sorunu nasıl çözmüş’ diye kaçak cevaplar veriyorsun. Sende biliyorsun Zonguldak’ta kaçak hiçbir inşaatın yıkılmadığını. Memurlar Lokali ve Sahildeki kafeler örneği halkın hafızalarında. Yıllardır yıkım kararı olmasına rağmen yıkılmadığını. Bu memlekette hangi belediye garibanın gecekondusu haricinde hangi inşaatı yıkmış ki zaten… Onun için rahat ol Ertan. Hiçbir şey olmaz. Bu sözlerle halk mağdur olacak diye halkı kandırabilirsin belki ama senin asıl mağdur olmasından korktuğun, müteahhitlerin mağdur olması. Çünkü sende biliyorsun vatandaş bağırıp çağırsa da bir şey olmaz ama canı yanan müteahhit konuşmaya başlarsa yer yerinden oynar. Yalan mı Ertan?   *** Kozlu’nun iki gelir kaynağı varmış! Biri TTK, diğeri inşaatlar! TTK’yı anladık da, İnşaatların Kozlu’daki vatandaşların mı, yoksa müteahhitlerle yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen siyasetçilerin mi gelir kaynağı orası tartışılır. Öyle değil mi Ertan? Müteahhitler Kozlulu vatandaşla Kıbrıs otellerinde âleme gitmiyor. Ya da İstanbul’da barlarda beş yıldızlı otellerde inşaat işçilerini eğlemeye götürmüyorlar. Öyle değil mi Ertan? Bir belediye başkanının gerçek görevi yönettiği kente istihdam kaynakları yaratmak değimlidir? İstihdam kaynağı dendiğinde senin aklına inşaattan başka bir şey gelmiyor mu Ertan? *** ‘Aç gezen vatandaştan sorumluyuz’ diyen Ertan? Bu nasıl sorumluluktur ki, göreve geldikten sonra seçimde sana çalışmadılar diye taşeron firmada çalışan insanları işten attırıp aç kalmalarına sebebiyet veren sen değil miydin Ertan? Daha geçtiğimiz günlerde Belediye’den alacağını alamadı diye bir işçi intihara teşebbüs etmedi mi Ertan? Hakkında haber yapan, seni eleştiren gazetecinin kazancını engellemek üzere, müteahhitle tartışan, tehdit eden, kanunsuz yere evinin suyunu kesip açmayan, Basın görevi nedeniyle kullandığı ücretsiz ulaşım kartını iptal ettirecek kadar ucuz işlerle uğraşan yine sen değil misin Ertan? *** Sonra da tüm bu konuştuklarını yaptıklarını unutup, belediye meclis toplantısında; ‘Bu meclisin siyaset yapma lüksü yok’ ‘Aç gezen vatandaştan biz sorumluyuz’ ‘Bu meclis Kozlu’ya hizmet için var’ gibi popülist laflar ediyorsun. Bu millet artık bu lafları yemiyor, ‘Bu ne perhiz ne lahana turşusu’ diyor Ertan! Son olarak büyük İslam alimi, Türk düşünürü Mevlana Celaleddin Rumi’nin o ünlü sözüyle yazımı bitirmek istiyorum. ‘Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol’ demiş Mevlana Ertan.