Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Opt.Dr. Hüseyin Uysal görev süresinin bitimine iki yıldan az bir süre kala radikal kararlara imza atıyor. Mesela çay ocakları meselesi. Sözleşmesi biten Çay ocağı, çay bahçesi vb sosyal tesisleri Belediye bünyesinde işletme kararı alan başkan Uysal’a doğal olarak basından ve kamuoyundan tepkiler geliyor. Ancak ben Uysal’ın bu kararlarının destekleyicisiyim. Ancak denetimini ve takibini bizzat kendisi iyi yapması koşulu ile! Neden mi? İşletmesi uzun yıllar taşeronda kalan bu gibi sosyal tesisleri, işletmecileri zamanla kendi malı gibi görüyor. Hizmet kalitesi düşüyor. Resmen devir hakları olmamalarına rağmen gayri resmi yollardan fahiş rakamlarla buraları devredip büyük rantlar elden ediyorlar. Yani anlayacağınız halka hizmetin, kamu menfaatinin dışında her şey işin içine giriyor. Oysa Antalya, İzmir, İstanbul gibi büyük şehirlerde olduğu gibi bu gibi sosyal tesisleri belediyenin işletmesi durumunda, denetimi iyi yapılmak koşulu ile! üçüncü şahısların cebine girecek olan rant belediyenin kasasına girecek ve dolaylı yoldan vatandaşa hizmette ucuzluk ve kalite olarak yansıyacaktır.   Belediyeler gelirlerini artırmak için şirketleşmelidir diye düşünenlerdenim. Bunun birçok başarılı örnekleri mevcut. Taşeron belediyeye ait bir tesisi işletip vergi,personel giderleri ve diğer işletme giderleri ile birlikte kira ödeyip kendi de para kazanabiliyorsa, iyi bir yönetim anlayışı ve güçlü bir denetim ile  kendisine ait tesisi belediye çok daha karlı bir şekilde işleterek gelirlerini artırabilir. Aynı şey halk otobüsleri için de geçerli….