Sevgili Okuyucularım, Kozlu’da hizmet anlamında seviye çok düştü. 31 Mart yerel seçimlerinde birilerinin kendi çıkarlarına hizmet etmesi için elinden tutup, tepeden inme aday yaptığı, 15 yıldır Kozlu’da yaşamayan, Kozlu’yu ve dinamiklerini tanımayan, Kendi ifadesi ile Kozlu’nun umurunda dahi olmadığı, Sırf geçmişten içinde kalan kin ve nefret adına rövanş almağı isteği ile koltuğa oturan Altuğ Dökmeci, ülke çapındaki seçim rüzgârının da etkisi ile Kozlu’ya belediye başkanı oldu. İlk icraatı, liyakata bakmadan geçmiş dönemdeki işi bilen kadroları tasfiye etmek oldu. İkinci icraatı, beceriksizliğini ve yetersiz oluşunu gizleyecek, kamuoyunda algı oluşturacak bir sosyal medya ekibi kurmak oldu. Göreve geldiği günden beri hiçbir hizmet üretmeden, algı ile ‘Para yok, borç çok’ edebiyatı yaparak günü kurtarmaya çalışıyor… Bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm belediye yönetimlerinin yaptığı ve vatandaşa duyurma ihtiyacı bile duymadıkları sıradan hizmetleri bile çok büyük bir lütufmuş gibi sosyal medya hesaplarından paylaşarak kamuoyunda algı oluşturmaya çalışıyorlar. Neymiş efendim; Kaldırımlar temizlenmiş, bozulan su pompası tamir edilmiş, yola akan mazot yıkanmış, yoldaki çukura yama yapılmış, sahildeki çöpler temizlenmiş falan filan… Bir tane yoktan var ettikleri bir tesis ya da kamunun menfaatine yaptıkları icraat yok! Tam tersi göreve geldiklerinde halkın bu güne kadar ücretsiz faydalandığı Kozlu sahilini, Ilıksu plajını, yol kenarlarını paralı hale getirdiler. Suya afaki zam yapıp, sadece mesken sahiplerinin değil, su abonesi esnafın da canına okudular. Ama bunları yaparken halkın tepkisini azaltmak adına hep o çok önem verdikleri sosyal medya ekibi ile algı operasyonlarına devam ettiler. Koltuğa oturduğu ilk günde söylemiştik şimdi de tekrar ediyoruz; Altuğ Dökmeci Kozlu gibi Zonguldak’ın ikinci büyük ilçesine Belediye Başkanlığı yapacak, bilgi, deneyim ve kapasiteye sahip değil! Altuğ Dökmeci’den olsa olsa belediyede mühendis olur! Zaten kendisine oy verenler de dâhil sokaktaki birçok vatandaş; ‘Belediyeyi yöneten Altuğ değil, CHP İlçe başkanı Merve Arslan’ diyor. Şimdiye kadar hiçbir partinin İlçe başkanının Belediye başkanından bir dakika  bile ayrılmadığını, belediyeden çıkmadığını gördünüz mü? Mesela CHP’nin başarılı Belediye Başkanları Halil Posbıyık ve Bülent Kantarcı’nın yanında yönettikleri İlçenin CHP İlçe başkanlarını sürekli neden görmüyorsunuz? Çünkü onlar liyakat sahibi! İlçe başkanının güdümünde görüntüsünü ve algısını kamuoyuna vermek istemezler. Böyle bir şeye de müsaade etmezler. *** Diğer yandan, Ak Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan, geçtiğimiz gün CHP’li Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’i eleştirdiği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı;  ‘…Belediyemiz çalışıyor mu? Bazı noktalarda evet. Sosyal belediyecilik mi yapıyor? Hayır. Sosyal medya belediyeciliği yapıyor. …Birçok konuda bizi eleştiriyorlar; gerek iktidarımızı, gerek ittifakımızı… Ancak iş yapmaya gelince işi yapmıyor, sadece pazarlamasını yapıyorlar. … Yani, imaj algısı ve reklam belediyeciliğiyle Zonguldak karşı karşıyadır. …Vatandaşımıza da borcumuz var diyerek hikâyeler anlatıyorlar. Nasıl güzel hikâyeler, story’ler çekiyorlarsa, bunları da vatandaşımıza anlatıyorlar…’ Çağlayan’ın CHP’li Zonguldak Belediyesi’ni hizmet yapmamak, sosyal belediyecilik değil, sosyal medya belediyeciliği yaparak algı operasyonları ile Belediyeyi yönetmeye çalıştırmak ile itham ettiği basın toplantısında, kendilerinin döneminin mevcut belediye yönetimi tarafından sık sık eleştirilmesine rağmen mevcut belediye yönetimini fazla eleştiremediğini, bunun sebebinin de eleştiri yapmak için hizmet üretmek gerekli olduğuna vurgu yaptı. Yani bir şeyler yaparsanız olumlu yada olumsuz eleştiri alırsınız. Ama hiçbir şey yapmazsanız alacağınız tek eleştiri, ‘hiçbir şey yapmıyor ki’, olacaktır! *** Bana da bazen okuyucularım soruyor, ‘ Bu sıra Altuğ’u fazla eleştirmiyorsun, neden?’ Bende cevaben, ‘Bir şey yapmıyor ki, neyini eleştireyim’ diyorum. Gerçi eleştiri yönelttiğim konularda da, Altuğ efendi cevap veremiyor! Mesela, Merkezi hükümetin belediyelerin SGK prim borçlarını kaynağında kesme kararından sonra, sosyal medyadan ortalığı ayağa kaldıran, ‘bu borçlar bizim değil, hükümet bizi ve halkı cezalandırıyor’ diye veryansın eden Altuğ’ a buradan, köşemden bir soru sormuştum; ‘Tamam mevcut prim borçları eski yönetimden kalma, sen göreve geldiğinden beri vergi ve SSK prim borçlarını düzenli ödeyebiliyor musun?’ demiştim. Cevap yok! Bazı gerçekler karşısında sosyal medya algısı da yemiyor işte… Geçmiş dönemin bütün yatırımlarından, bütün nimetlerinden faydalan, borçlara gelince meee… Yemezler canım. Çağlayan’ın dediği gibi; ‘Takke düştü kel göründü’