Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer Zonguldak Basını ile kahvaltıda bir araya geldi. Rektör hoca sekiz aylık görev süresinin değerlendirmesinin de bulunduğu kahvaltı sonrası yaptığı basın açıklaması sonrası gazetecilerden gelen sorulara samimi cevaplar verdi. Üniversitenin şehirle birlikte bütünleşmesi yolunda getirilecek her öneriye açık olduklarını ifade eden Rektör Özölçer, verdiği cevaplarla Zonguldak kamuoyunun hafızasındaki bazı soru işaretlerini de gidermiş oldu. Tıp Fakültesi Hastanesinde bazı doktorların bıçak parası altında hastalarda kanunsuz para istedikleri yönündeki iddaların hatırlatılması üzerine ZBÜ Rektörü Prof. Dr.Özölçerin verdiği samimi yanıt; 'Sadece bizim sorunumuz değil. Sağlık Bakanlığı tüm muayeneleri kapattı. Ama üniversitelerde öyle değil. Bizim hocalarımız muayene açıyor. Ben Hakan Fidan değilim. Hastalara söylüyorum. Gece gündüz hastaneye gidip hastalara bu konuda şikayeti olan var mı diyorum. Bıçak parası konusunda şikayetiniz varsa gereğini yapalım. Ama polisin yapamadığını ben yapamam. Hastalardan para alan doktor varsa gereğini yaparım. Ama hastalar isim vermek istemiyor. Bu bahsettiğimiz konu asla tüm doktorları kapsamaz. Sorun belki yüzde 5'i bulur. Ama suyu bulandırmaya yetiyor. Can korkusu olan hastadan hiç bir doktor para alamaz" Aynızamanda bir Türkiye gerçeğini göz önüne sermiş oldu... Evet maalesef bizim milletimizin yapısı bu ! Söylenir, dert yanar, durumdan şikayet eder ama gel gereğini yapalım dediğinde beni karıştırma der! Bu duruma en çok biz gazeteciler tanık oluyoruz. Vatandaş geliyor, bir kamu görevlisi ya da kurum hakkındaki şikayetini gazetede dile getirmemizi istiyor. Bizde, 'Tabiki kamu adına sizinde söz hakkınız var. Sizinle bir ropörtaj yapalım, siz sorunu ayrıntıları ile anlatın biz yayınlayalım' diyoruz. Aldığımız yanıt çoğunlukla, 'Sen yaz beni karıştırma' şeklinde oluyor. İşte Rektör hocanın samimi açıklaması bir bakıma bir toplumsal davranış tarzını ve hak arama anlayışındaki eksik noktayı da yeniden gözler önüne sermiş oluyor. Rektör hocanın açıklamasından bir başka tespitle kamuoyuna siz mağduriyetinizi açık yüreklilikle dile getirmezseniz, bu duruma Emniyet bile el koyamaz anlamı çıkıyor. *** Rektör hocanın basın açıklamasına damga vuran başka bir samimi ifadesi ise Üniversitenin Eğitim yatırımları anlamında 'para veren ekonomik destek olan herkesi sırtımda taşırım' şeklindeki sözleri idi... Ereğli'deki kampüs yatırımları hakkında Erdemir'in verdiği önemli maddi desteğide övgü ile dile getiren Rektör hoca Zonguldak kamuoyuna da bir çağrıda bulunarak Eğitim yatırımlarının daha hızlı devam edebilmesi için Üniversiteye ekonomik olarak destek olmaya davet etti. *** Zonguldak kamuoyundan Üniversite Hastanesinin bakımsız ve yetersiz oluşu ile ilgili gelen şikayetlere yönelikte açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Rektör Özölçer; Üniversiteye yaklaşık değeri 50 milyonu aşan yeni nir MR cihazi ve anjiyo cıhazı aldıklarını,bunun Üniversite için önemli bir maliyet olmasının yanı sıra, Poliklinik hizmetlerinin yeni yapılacak Poliklinik binası ile birlikte Servislerin bulunduğu binadan ayrılacağına bu sayede servis ve yatak kapasitesinin artarak daha fazla hastaya daha kaliteli sağlık hizmeti sunacaklarına vurgu yaptı. Ayrıca Hastanenin yatak ve ekipman olarak'ta yakın zamanda komple revize edileceğini dile getiren Rektör Özölçer, başta Kalp Damar Cerrahisi olmak üzere bazı diğer servislere gelecek hocalarla ameliyat ve tedavilerde yaşanan aksaklıkların çok yakında sona ereceği müjdesini verdi. *** Rektör hocanın yaptığı en önemli açıklamardan bir başkası ise vakıf gelirlerini artırarak 400'ün üzerinde öğrenciye burs sağlandığı ve yeni yılda bu sayının 1000' e çıkartılmasının hedeflendiği yönündeki açıklamaydı. *** Son olarak, Rektör Özölçer'in hafızalarımızda kalan ve basın açıklamasına damga vuran açıklamalarının en önemlilerinden biri de; 'Atandığım ilk hafta 2 öğrencimizintihar etti. Biz de bu konuya eğilerek, Üniversitemiz bünyesinde Psikolojik danışma Koordinatörlüğü kurduk, 17 bin öğrenci arasında anket yaparak tarama yaptık. 250 öğrenciye destek sağladık. İntihara meyilli 19 öğrenciyi kurtardığımıza dair verilen raporlar var' şeklindeki açıklamalarıydı. *** Evet, Türkiye'nin en köklü Eğitim Kurumlarının başında gelen Bülent Ecevit Üniversitesi şehirimizin gururu, gözbebeğimiz. Üniversitemizin başarıları şehrimize maddi ve manevi katkılar sağlar. Tıp Fakültesi Hastanesi şehrimizin değil bölgemizin olmazsa olmazı! Bu çerçevede Üniversitemize makamda gün dolduracak yöneticiler değil, kendi vizyoundan enerjisinden güç katacak, kendini bu şehrin bir parçası sayacak yöneticilere ihtiyacımız var. Samimi açıklamaları ve çalışmaları ile Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer bu tanıma tam olarak uyuyor. Bize de şehir olarak Özölçer ve ekibine destek olmak düşüyor...  Başarıların daim olsun kıymetli hocam