Geçtiğimiz hafta sonu Bal liginde kalma umutlarını Devrek spor ile 22 Nisan’da Kilimli stadında oynayacağı playoff maçına terk eden Kozlu spor’un sahasında İstanbul Bağcılar spor ile oynadığı maçı izledim. Kozlu Belediye Başkanı Kerim Yılmaz’ın kendisini antrenmana ve maça çıkmamakla tehdit eden A takımı dağıtarak lige U 19 takımı ile devam etmeye karar verdikten sonra iki haftadır bu gencecik çocuklar sahada Kozlu’yu temsil ediyor. Çoğu Kozlu’nun evladı olan, para için değil Kozlu ve forma aşkı ile Kozlu spor sancağını yere düşürmemek için mücadele eden 2000 doğumlu çocuklar ilk maçta çıktıkları Bartınspor deplasmanında, fizik olarak kendilerinin iki katı olan bir takıma karşı arslanlar gibi mücadele ederek 5-1 mağlup oldular. Yine kendileri küçük, yürekleri büyük yeşil beyazlılar fizik ve kondisyon olarak kendilerinin iki katı olan Bağcılarspor ile kendi sahalarında oynadıkları ikinci maçlarında attıkları ilk gol ile tribünleri ayaklandırsalar da, ard arda yedikleri gollerle sahadan yine aynı farklı skor ile 5-1 mağlup ayrıldılar. Ancak bu iki yenilgi de Kozluspor’a gönül verenlerin canını acıtmadı. Kulüp binasında yıl boyu yiyip içen, para ile forma giyen 14 maç galibiyet yüzü görmeyip, iki-üç maç aldıktan sonra paramızı almazsak sahaya çıkmayız diye yönetimi ve başkanı tehdit edip, valizlerini alıp çekip gidenler göz önüne alındığında bu çocukların aldığı 5-1’lik mağlubiyetler zafer sayılır. Bu gencecik pırıl pırıl çocukların aldıkları onurlu mağlubiyetlerin bir başka güzel tarafı daha vardı. O da; çoğunluğu Kozlu’nun evladı olan bu yavruların Anne-Baba-Abla ve kardeşlerinin tribünleri doldurmasıydı. İşte budur dedim kendi kendime… *** Yıllardır amatör sporu, profesyonel gibi paraya endeksleyen anlayışa karşı çıkan biri olarak, ortaya çıkan bu tablo şimdilik kötü olarak görülse de gelecek için umut vaat ediyor. Hem belediye büyük bir mali yükten kurtulmuş olur, hem Kozlu’nun çocuklarına bir şans verilmiş olur, hem de toplum amatör spor ile aileler vasıtası ile kaynaşmış olur. Çocuklar para için değil, forma ve Kozlu sevdası için top oynar, hedefleri galibiyet primi transfer parası değil, işe girmek olur. Belediye de onların temel ihtiyaçlarına çözüm bulur, iş imkânı sağlayarak ömür boyu hayatlarını idame ettirecek bir kapı açar. Tıpkı 35-40 sene önceki gibi….     *** Bu aslan yürekli minikler ve onlara sadece ağabeylik değil, aynı zamanda arkadaşlık, analık, babalık, kardeşlik yapan hocaları Erkan Sadıklar on gün sonra Kilimli A. Şerifoğlu Stadında Devrek spor ile kader maçına çıkacaklar. Devrek üst lige çıkmak için canını dişine takacak, bizim forma sevdalısı gençlerimiz ağabeylerinin düşme noktasına getirdiği A takımını ligde tutmak için canlarını dişlerine takacaklar. Kozlu olarak bu çocuklara sahip çıkalım. 22 Nisan’da işi gücü bırakıp Kilimli’de olalım. Çünkü onlar para için değil Kozlu’nun başarısı için kendilerini ortaya koyacaklar o gün. Yenseler de, yenilseler de yeşil beyazlı gençler bize bir zafer hediye etmiş olacaklar… Başta da söylediğimiz gibi Onurlu mağlubiyet dahi bir zaferdir!  *** Yazıma son vermeden Devrekspor ile oynanacak maçtan iki-üç hafta öncesi A takımının ‘paramızı almazsak idmana çıkmayız’ tehdidine pabuç bırakmayıp takımı fesheden Kozlu Belediye Başkanı Kerim Yılmaz’ın takımı dağıtma amacının, Devrek spor’u Bal Ligine çıkartmak amacıyla yapılmış kirli bir pazarlığın parçası olarak nitelendirerek Başkan Kerim Yılmaz’ı maçı ve takımı satmakla itham eden bazı çevrelere karşı bizzat Kerim Yılmaz’ın ifadesi ile bir açıklama yapalım istedik. Bu ithamlara şöyle cevap veriyor Kerim Yılmaz; ‘Ben hayatım boyunca bırak takım satmayı, maç satmayı, arkadaşımı, yola çıktığım insanı dahil hiç kimseyi satmadım. Böyle bir şeyi ortaya atıp ispat edemeyenler şerefsiz, namussuz, müfteridir. Takımı satanın, maçı satanın da,………………., Aklından geçirenin, konuşanın, iftira atanında,……………..’ Türk usulü ikna metodu!