Sitenin sağında bir giydirme reklam
Tansel KARDEŞ (Şimal Yıldızı)
Köşe Yazarı
Tansel KARDEŞ (Şimal Yıldızı)
 

KORKU ADAMA (!) NELER YAPTIRIYOR…

İki yıldır Kozlu Belediyesi’nin Belediye Meclis toplantılarına gitmiyordum.Geçen iki yılın ardından, komisyonların seçileceği, faaliyet raporunun oylanacağı Nisan ayı Meclis toplantısının ilk oturumuna gitmeye karar verdim.* * *Göreve geldiği günden bu güne kadar, mahkemenin iptal ettiği Revizyon İmar Planına rağmen her meclis toplantısında ada ve parsel bazında imar düzenlemeleri yaparak kişiye özel rant sağlayan gizli imar affı türünde uygulamalara imza atan uygulamalarını eleştirdiğim, hırsı her daim aklından ileride giden, temsil ettiği makamın sorumluluğundan uzak davranışlarıyla eleştirilerimizi doğrulayan Ak Partili Kozlu Belediye Başkanı Ertan Şahin’in beni bu kadar uzun sürenin ardından Mecliste görünce arıza çıkaracağını açıkçası tahmin etmiştim.Yanılmadım da…Dedim ya adam temsil ettiği makamın sorumluluk makamı olduğunun bilincinde değil. Belediyeyi Babasının tavukçu dükkânı sanıyor.Oranın gerçek sahibinin Kozlu halkı olduğunu, bizimde Kozlu halkının bir parçası olduğumuzu unutmuş, aklı sıra istediğini belediyeye alacak, istemediğini almayacak kafasını güdüyor.* * *Sahi bu değilmiydi seçimlerden önce KGC’de herkesin önünde, ‘Ben seçilirsem benim karşımda olanlar belediyenin kapısından bile geçemeyecek.’ diyen.Kendisini ne zannediyorsa artık…Kendini o koltuktan hiç inmeyeceğini, ömrü billah o makamla egolarını tatmin edeceğini sanıyor.Oysa ki, zamanın hızla tükendiğinin ve bu tatlı rüyanın bitmesine çok zaman kalmadığının kendisi de farkında.Bu yüzden korku dağları bürümüş.Bu yüzden tüm kontrolsüz davranışları ve telaşı.O gün geldiğinde, makamın gücü ve yetkisi ellerinin altından gittiğinde, aslında hiçbir şey olmadığı gerçeği ile yüzleşmek korkusu ağır geliyor kendine…* * *Neyse gelelim konumuza.Bu arkadaş makam odasından meclis salonuna girdiğinde, yüz ifadesinde bütün niyeti belliydi.Önce ilkokul öğretmeni edasıyla Meclis üyelerini fırçaladı, ‘Ayağa Kalkın’ diyerek.Hâlbuki herkes kalkmıştı!Sonra benim oturduğum tarafa döndü, ‘Salonu terk edin’ dedi.İlk önce anlayamadım. Sonra tekrar ‘Dışarı çıkar mısın’ dedi.Amacını anladıktan sonra, ‘Ben Başbakanlık Sarı Basın Kartı Sahibi bir gazeteciyim. Burada haber yapma amacıyla meclis toplantısını izlemeye geldim.’ Dedim.Hırsı aklının önünde, gözünü kin ve nefret büyümüş, belediye başkanlığı makamında iktidar partisini temsil eden bu şahıs bana dönerek, ‘Ne kartı sahibi olursan ol. Ben seni gazeteci olarak görmüyorum’ dedi.Vay be Başbakanlığın krıterlerine göre devlet bizi ‘Gazeteci’ kabul etmiş, bu arkadaşa göre Gazeteci değiliz…Çünkü buna göre gazeteci olmak için, bunun yanlışlarını yazmayacaksın. Yağlayacaksın, yıkayacaksın. Sürekli öveceksin. Onun servis ettiği cıvık cıvık yağ kokan haberleri gazetenin baş köşesinde yayınlayacaksın. Sonra da bedelini alıp köşende oturacaksın.Bende bu rüya âlemindeki zat-a biraz olsun gerçeklerden haber vermek adına, bu işlerin kendisinin isteyip istememesine, beğenip beğenmemesine göre yürümediğini, Meclis toplantısı basına açıksa tüm basın kuruluşlarının toplantıyı izleyebileceğini, basına kapalı ise de hiçbirinin izleyemeyeceğini hatırlattım.Dedim ya, hırs bir kere aklın önüne geçmeye dursun!Adam kafaya takmış. Beni Meclis toplantısına almamak için, gündemde olmamasına rağmen oylamaya da gerek duymadan anında karar verdi ve Meclis toplantısını ‘Basına kapalı’ ilan ederek, diğer iki basın mensubunu da dışarı çıkardı.Ardından beni zor kullanarak dışarı attırmak için iki yıl önce eski Belediye Başkanı Hüdai Dökmeci’ye yaptığı gibi Meclis Salonuna Zabıtaları çağırdı.Bir Ertan Şahin Klasiği!Adamlığı burada saklı!Tabi onun oyunlarına alet olmadan salondan çıktım.Ancak çıkarken Şahin’in bu tavrına tepki göstermeye cesaret edemeyen Kozlu’muzun seçkin (!)Meclis Üyelerini de gözümün ucuyla süzerek Kozlumuzun kimlere emanet edildiğini bir kere daha anlamaya çalıştım.* * *Neyse ki bir süre sonra faaliyet raporu oylanırken CHP’li Belediye Meclis Üyesi arkadaşlar, Şahin’in Meclis ortamında yaşattığı çirkinliğe karşı gerekli tepkiyi göstermişler.Gösteremeyenler utansın!* * *Ben çıktıktan sonra Şahin arkamdan, bir Belediye Başkanının makamına ve ağzına yakışmayacak hakaret varı sözler sarf etmiş.‘Şerefsiz, bununla anlaşma olmaz. Amacı para kopartmak’ filan demiş…Öncelikle Ertan’ın şunları çok iyi bilmesini isterim.Delikanlı adam bu sözleri muhatabının yüzüne söyler. Tabi yerse…Neyin anlaşmasını yapacağız?Yanlışlarını hatalarını kamuoyundan gizlemenin, yazmamanın mı?Ben işimi yapıyorum. Seninle anlaşma gibi bir niyetim yok Ertan!Çünkü senden bir beklentim, senin üzerinden yaptığım bir hesap yok Ertan!Parana hiç ihtiyacım yok! Onu git babana yalvarıp 250 TL isteyen, alamayınca arkandan orada burada konuşmadığını bırakmayan yalaklarına, kalemini satın aldığın onursuzlara dağıt. * * *Şeref meselesine gelince, istersen bu konuyu hiç ağzına alma.Çünkü kamuoyunda rüşvet yiyene, avanta yiyene ‘ŞEREFSİZ’ derler!Borcunu vermeyene, inkâr edene ‘ŞEREFSİZ’ derler!Masum insanların ekmeğiyle oynayana ‘ŞEREFSİZ’ derler!Kişisel çıkarları uğruna birlikte yola çıktığı Yol Arkadaşlarına madik atmaya kalkışanlara ‘ŞEREFSİZ’ derler!Kendisine iyilik yapana, arkadan vurana, ihanet edene ‘ŞEREFSİZ’ derler!Adamları Milletvekili listelerine aldırmamak için Ankara’ya gidip entrikalar çevirip, seçildikten sonra da arkasında yalaka gibi gezenlere ‘ŞEREFSİZ’ derler! Temsil ettiği kamu görevinden kendisine ve yakınlarına menfaat temin ederek görevi kötüye kullananlara ‘ŞEREFSİZ’ derler!Şükürler olsun bu sıfatların hiçbiri bende yok…* * *Yine Benim arkamdan Meclis Salonunda ileri geri konuşan dişçiye gelince;Söyle bakalım Bekir efendi, sen değil misin CHP’nin oyları ile seçilip, Kozlu’daki inşaatının imar düzenlemesi adına AKP’li Ertan’la anlaşıp partisinden istifa edip, meclis üyeliğinden istifa etmeyerek, AKP’ye geçmemene rağmen, AKP’nin meclis üyesi gibi birlikte hareket edip CHP’li seçmenlerin oylarını çalan, ihanet eden?Sen değil misin Kozlu’daki inşaatının imar düzenlemesi mecliste görüşülürken, yasalara aykırı olmasına rağmen meclis toplantısına katılıp, kendin ile ilgili imar düzenlemesine ‘Evet’ oyu kullanan?Söyle bakalım Bekir efendi, yalan mı bunlar?Ben bu doğruları dile getirdiğim rantınıza çomak soktuğum için mi kötüyüm, şerefsizim, adiyim?İsterseniz buna halk karar versin…* * *Benim arkamdan Ertan’a ‘Onun Sarı Basın Kartı Yok. Nereden Alacak ki?’ diyerek yalaklık yapmaya çalıştığını duyduğum, haysiyet fukaralarına gelince;Başbakanlık Sarı Basın Kartımı, Basın Trafik Kartımı, Gri Pasaportumu renkli fotokopi ile büyütüp, çerçeveletip size vereceğim. Annenizin yatak odasında başucuna asarsınız. Hem Ertan’da misafirliğe geldiğinde görmüş olur.
Ekleme Tarihi: 07 Nisan 2016 - Perşembe

KORKU ADAMA (!) NELER YAPTIRIYOR…

İki yıldır Kozlu Belediyesi’nin Belediye Meclis toplantılarına gitmiyordum.
Geçen iki yılın ardından, komisyonların seçileceği, faaliyet raporunun oylanacağı Nisan ayı Meclis toplantısının ilk oturumuna gitmeye karar verdim.
* * *
Göreve geldiği günden bu güne kadar, mahkemenin iptal ettiği Revizyon İmar Planına rağmen her meclis toplantısında ada ve parsel bazında imar düzenlemeleri yaparak kişiye özel rant sağlayan gizli imar affı türünde uygulamalara imza atan uygulamalarını eleştirdiğim, hırsı her daim aklından ileride giden, temsil ettiği makamın sorumluluğundan uzak davranışlarıyla eleştirilerimizi doğrulayan Ak Partili Kozlu Belediye Başkanı Ertan Şahin’in beni bu kadar uzun sürenin ardından Mecliste görünce arıza çıkaracağını açıkçası tahmin etmiştim.
Yanılmadım da…
Dedim ya adam temsil ettiği makamın sorumluluk makamı olduğunun bilincinde değil. Belediyeyi Babasının tavukçu dükkânı sanıyor.
Oranın gerçek sahibinin Kozlu halkı olduğunu, bizimde Kozlu halkının bir parçası olduğumuzu unutmuş, aklı sıra istediğini belediyeye alacak, istemediğini almayacak kafasını güdüyor.
* * *
Sahi bu değilmiydi seçimlerden önce KGC’de herkesin önünde, ‘Ben seçilirsem benim karşımda olanlar belediyenin kapısından bile geçemeyecek.’ diyen.
Kendisini ne zannediyorsa artık…
Kendini o koltuktan hiç inmeyeceğini, ömrü billah o makamla egolarını tatmin edeceğini sanıyor.
Oysa ki, zamanın hızla tükendiğinin ve bu tatlı rüyanın bitmesine çok zaman kalmadığının kendisi de farkında.
Bu yüzden korku dağları bürümüş.
Bu yüzden tüm kontrolsüz davranışları ve telaşı.
O gün geldiğinde, makamın gücü ve yetkisi ellerinin altından gittiğinde, aslında hiçbir şey olmadığı gerçeği ile yüzleşmek korkusu ağır geliyor kendine…
* * *
Neyse gelelim konumuza.
Bu arkadaş makam odasından meclis salonuna girdiğinde, yüz ifadesinde bütün niyeti belliydi.
Önce ilkokul öğretmeni edasıyla Meclis üyelerini fırçaladı, ‘Ayağa Kalkın’ diyerek.
Hâlbuki herkes kalkmıştı!
Sonra benim oturduğum tarafa döndü, ‘Salonu terk edin’ dedi.
İlk önce anlayamadım. Sonra tekrar ‘Dışarı çıkar mısın’ dedi.
Amacını anladıktan sonra, ‘Ben Başbakanlık Sarı Basın Kartı Sahibi bir gazeteciyim. Burada haber yapma amacıyla meclis toplantısını izlemeye geldim.’ Dedim.
Hırsı aklının önünde, gözünü kin ve nefret büyümüş, belediye başkanlığı makamında iktidar partisini temsil eden bu şahıs bana dönerek, ‘Ne kartı sahibi olursan ol. Ben seni gazeteci olarak görmüyorum’ dedi.
Vay be Başbakanlığın krıterlerine göre devlet bizi ‘Gazeteci’ kabul etmiş, bu arkadaşa göre Gazeteci değiliz…
Çünkü buna göre gazeteci olmak için, bunun yanlışlarını yazmayacaksın. Yağlayacaksın, yıkayacaksın. Sürekli öveceksin. Onun servis ettiği cıvık cıvık yağ kokan haberleri gazetenin baş köşesinde yayınlayacaksın. Sonra da bedelini alıp köşende oturacaksın.
Bende bu rüya âlemindeki zat-a biraz olsun gerçeklerden haber vermek adına, bu işlerin kendisinin isteyip istememesine, beğenip beğenmemesine göre yürümediğini, Meclis toplantısı basına açıksa tüm basın kuruluşlarının toplantıyı izleyebileceğini, basına kapalı ise de hiçbirinin izleyemeyeceğini hatırlattım.
Dedim ya, hırs bir kere aklın önüne geçmeye dursun!
Adam kafaya takmış. Beni Meclis toplantısına almamak için, gündemde olmamasına rağmen oylamaya da gerek duymadan anında karar verdi ve Meclis toplantısını ‘Basına kapalı’ ilan ederek, diğer iki basın mensubunu da dışarı çıkardı.
Ardından beni zor kullanarak dışarı attırmak için iki yıl önce eski Belediye Başkanı Hüdai Dökmeci’ye yaptığı gibi Meclis Salonuna Zabıtaları çağırdı.
Bir Ertan Şahin Klasiği!
Adamlığı burada saklı!
Tabi onun oyunlarına alet olmadan salondan çıktım.
Ancak çıkarken Şahin’in bu tavrına tepki göstermeye cesaret edemeyen Kozlu’muzun seçkin (!)Meclis Üyelerini de gözümün ucuyla süzerek Kozlumuzun kimlere emanet edildiğini bir kere daha anlamaya çalıştım.
* * *
Neyse ki bir süre sonra faaliyet raporu oylanırken CHP’li Belediye Meclis Üyesi arkadaşlar, Şahin’in Meclis ortamında yaşattığı çirkinliğe karşı gerekli tepkiyi göstermişler.
Gösteremeyenler utansın!
* * *
Ben çıktıktan sonra Şahin arkamdan, bir Belediye Başkanının makamına ve ağzına yakışmayacak hakaret varı sözler sarf etmiş.
Şerefsiz, bununla anlaşma olmaz. Amacı para kopartmak’ filan demiş…
Öncelikle Ertan’ın şunları çok iyi bilmesini isterim.
Delikanlı adam bu sözleri muhatabının yüzüne söyler. Tabi yerse…
Neyin anlaşmasını yapacağız?
Yanlışlarını hatalarını kamuoyundan gizlemenin, yazmamanın mı?
Ben işimi yapıyorum. Seninle anlaşma gibi bir niyetim yok Ertan!
Çünkü senden bir beklentim, senin üzerinden yaptığım bir hesap yok Ertan!
Parana hiç ihtiyacım yok! Onu git babana yalvarıp 250 TL isteyen, alamayınca arkandan orada burada konuşmadığını bırakmayan yalaklarına, kalemini satın aldığın onursuzlara dağıt.
* * *
Şeref meselesine gelince, istersen bu konuyu hiç ağzına alma.
Çünkü kamuoyunda rüşvet yiyene, avanta yiyene ‘ŞEREFSİZ’ derler!
Borcunu vermeyene, inkâr edene ‘ŞEREFSİZ’ derler!
Masum insanların ekmeğiyle oynayana ‘ŞEREFSİZ’ derler!
Kişisel çıkarları uğruna birlikte yola çıktığı Yol Arkadaşlarına madik atmaya kalkışanlara ‘ŞEREFSİZ’ derler!
Kendisine iyilik yapana, arkadan vurana, ihanet edene ‘ŞEREFSİZ’ derler!
Adamları Milletvekili listelerine aldırmamak için Ankara’ya gidip entrikalar çevirip, seçildikten sonra da arkasında yalaka gibi gezenlere ‘ŞEREFSİZ’ derler!
Temsil ettiği kamu görevinden kendisine ve yakınlarına menfaat temin ederek görevi kötüye kullananlara ‘ŞEREFSİZ’ derler!
Şükürler olsun bu sıfatların hiçbiri bende yok…
* * *
Yine Benim arkamdan Meclis Salonunda ileri geri konuşan dişçiye gelince;
Söyle bakalım Bekir efendi, sen değil misin CHP’nin oyları ile seçilip, Kozlu’daki inşaatının imar düzenlemesi adına AKP’li Ertan’la anlaşıp partisinden istifa edip, meclis üyeliğinden istifa etmeyerek, AKP’ye geçmemene rağmen, AKP’nin meclis üyesi gibi birlikte hareket edip CHP’li seçmenlerin oylarını çalan, ihanet eden?
Sen değil misin Kozlu’daki inşaatının imar düzenlemesi mecliste görüşülürken, yasalara aykırı olmasına rağmen meclis toplantısına katılıp, kendin ile ilgili imar düzenlemesine ‘Evet’ oyu kullanan?
Söyle bakalım Bekir efendi, yalan mı bunlar?
Ben bu doğruları dile getirdiğim rantınıza çomak soktuğum için mi kötüyüm, şerefsizim, adiyim?
İsterseniz buna halk karar versin…
* * *
Benim arkamdan Ertan’a ‘Onun Sarı Basın Kartı Yok. Nereden Alacak ki?’ diyerek yalaklık yapmaya çalıştığını duyduğum, haysiyet fukaralarına gelince;
Başbakanlık Sarı Basın Kartımı, Basın Trafik Kartımı, Gri Pasaportumu renkli fotokopi ile büyütüp, çerçeveletip size vereceğim. Annenizin yatak odasında başucuna asarsınız. Hem Ertan’da misafirliğe geldiğinde görmüş olur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve batikaradenizhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.