Zonguldak’ın makûs talihinin değişmediğinden yıllarca hepimiz dert yanarız. Seçim zamanı halkı saf zanneden aklı sıra kurnaz siyasetçiler her seçim öncesi ortaya çıkar Zonguldak’a borcu olduğunu, bu borcu ödemek için aday olduğunu ve Zonguldak’ın makûs talihini değiştireceğini söyler. Aday olamaz ya da aday olup seçilemezse Zonguldak’ın makûs talihi de unutulur, Zonguldak’a olan borçta… Oysa ki, Milletvekili olmadan da bu şehre hizmet edilebilir, Mevki, makam sahibi olmadan da bu şehrin makûs talihini değiştirmek adına çaba sarf edilebilir. Ama yok, amaç hizmet etmek değilde, bu amaç altında kişisel çıkar elde etmekse bu şehir bu güne kadar olduğu gibi olduğu yerde sayar. Gerçi mevki makam sahibi olanlar da aynı! Seçilene kadar şehre olan manevi borçlarını ödemek, şehrin makûs talihini değiştirmek adına yola çıkanlar, seçildikten sonra kendi çıkarlarına hizmet etmek adına şehrin çıkarlarını unutanlar haline dönüşüyorlar. Bir daha aday gösterilememek korkusu ile Zonguldak adına olan konularda Ankara’da masaya yumruğunu vurmak tabir edilen siyasi ağırlıklarını hissettirmekten aciz bir görüntü sergiliyorlar. Ya da sokaktaki vatandaşın bile dikkatinden kaçmayan basından fotoroman gibi takip ettikleri siyasilerin birbirlerinin kuyusunu kazmak, altını oymak, güç gösterisi yapmak anlayışından hizmet etmeye ya da hizmet adına proje üretmeye vakit bulamamalarından şehir olduğu yerde saymaya devam ediyor. Önceden siyasiler beceriksizliklerini gizlemek adına şehre başarısız bürokratların verildiğinden ve bunlarla bir adım yol alınamadığdan dert yanar, topu bürokrasiye atarlardı. Son zamanlarda bu konuda da dert yanamazlar. Alın size mükemmel bir Vali, Vali ile mükemmel uyum içinde çalışan vizyon sahibi Emniyet Müdürü, Alay Komutanı, genç dinamik bir Belediye Başkanı var! Zonguldak’tan çıkmış, uzun yıllar bu şehre Üniversite Rektörü olarak hizmet etmiş bir Milli Eğitim Bakanı var! Daha ne istiyorsunuz? Proje üretin, bürokratları da  yanınıza alarak şehre yatırım getirin, hizmet getirin. Tabi bu yola çıkarken içinizde şehrin menfaatleri için sesimiz biraz fazla çıkartırsam beni bir daha aday yapmazlar korkusu olmasın. Bakın o zaman bu halk sizin arkanızda nasıl duruyor ve bu şehrin makûs denilen kaderi nasıl değişiyor. Tabi bu dediklerimizi yapmak için birbirinizle kavga etmekten ya da birbirinizin kuyusunu kazmaktan vakit bulabilirseniz…