Miyokardiyal Yaralanma, Akut
Koroner Sendrom ve Miyokardit
Yapılan son çalışmalarda kalp krizi enzimi troponin yükselmesi olarak tanımlanan miyokardiyal hasarlı hastalar, COVID-19 hastalarının 7-17'sinde gözlenmiştir. Yukarıda belirtilen ilk çalışmalarla örtüşmektedir. Dahası, Çin'den bildirildiği üzere miyokardiyal yaralanma insidansı, hastalığın şiddeti ile artmakta, Yoğun bakım ünitesi (YBÜ) bakımına ihtiyaç duyan hastaların 22,2'sine ve ölen hastaların 59'una yükselmektedir.. Akut koroner sendrom (ACS), ST yükselmeli miyokard enfarktüsünden (STEMI) kırık kalp sendromuna (Takotsubokardiyomiyopatisine) kadar değişebilen COVID-19 enfeksiyonunun ilk sunumlarından biri olabilir. Miyokardiyaliskemi ve enfarktüs, virüs kaynaklı stres yanıtının tetiklediği plak rüptürüneveya hiper pıhtılaşmaya bağlı trombozdan kaynaklanabilir. Miyokardiyaloksijenizasyonarz-talep uyuşmazlığı kalp krizine (tip2) neden olabilir. New York'tan ilk başvuru sırasında veya hastanede yatış sırasında STEMI geçiren 18 COVID hastasından oluşan yeni bir seride, tıkayıcı olmayan hastalığın 72lik ölüm oranına kadar çıktığı rapor edildi.Bu da hastaların 2/3 nde kalp problemi oluyor demektir. Hastaneye yatırılan ağır hastalardaki birbirini tetikleyen organ yetmezlikleri, oksijensizlik(hipoksi) ve bunlara bağlı kana karışan toksinler kalp bozukluklarından ölümlerde solunum yetmezliği kadar ve bazen daha ön planda yer alabilmektedir
Bu dönemde domuz gribi vakaları da yayılım göstermektedir. Flavipavir aslında bu hastalık için üretilmiş ve yararlı bir ilaçtır. Karışabilecek vakalarda tedavide rol oynayacaktır. Sitokin fırtınasını önleyen tocilizumab bir interlökin 6 bloklayıcı ilaç olup tedavide rol oynayabilir. Heparin ve türevleri pıhtılaşmayı önleyeceği için belki de en önemli ilaçtır.
Aşı konusuna gelince halen güvenli bir aşı söz konusu değildir. Almanların yaptığı aşı 95, İngilizlerin aşıları 60-90 Amerikalılarının aşısı ise 94,5 koruyuculuk içerdiği faz 3 çalışmalarında ifade edilmiştir. Almanların aşısının nakil ve saklama koşulları -70 C dereceyi şart koşmaktadır. Diğerleri oda sıcaklığında 30 gün dayanabilmektedir. Yapılan faz 3 çalışmaları matematiksel hesap olarak uygun olsa da örneğin 170 kişinin 8 i aşı ile aşılanmış 168 kişi ile karşılaştırılmış. Bu rakamlar güven verici sayılar içermemektedirler. Daha önceleri de dang ateşi için bulunmuş bir aşı 2 yıl sonra ölümlere neden olduğundan korumadan kaldırılmıştı.
Covid n 19 Hastalığı geçiren insanların çoğunda immünglobilin M ve G gelişimi olmuş 3-4 ay sonra çoğunda kaybolmuştur. Hücresel bağışıklığın gelişip gelişmediği muallâk içindedir. Oysa mesela kızamık aşısı olan kişilerde veya hastalığı geçirenlerde bir daha bu virüs hastalığı olmaz. Coronavirüs bu cins virüslere benzememektedir. Kısa süreli de olsa hastalık seyrinde bir kez yakalanın iyileştikten sonra tekrar yakalanıp pcr testlerinin 2. Kez pozitif olduğu gözlenmiştir. Aşılar da iki doz olarak önerilmektedir. Ve toplumun büyük kısmının aynı anda aşılanması gerek ki bağışıklık etkisi oluşsun. Tabi ki herkesin de aşı yı kabul etmesi gerekecektir. Faz 3 çalışması bitmemiş bir aşıyı topluma nasıl uygularız bilinmeyen yan etkileri nelerdir. Halen gizemini korumaktadır. Diğer bir sorun da aşı olsa da yeterli sayıda zamanında temini gerçekleşecek midir?
Sonuçta yine mesafe maske ve hijyen tek korunma yoludur.