Birkaç haftadır diyanet müessesesinde yaşanan kirlilikleri yazıyoruz. Amacımız tertemiz dinimizi temsil eden müesseseleri yermek değil, Yaşanan çirkinlikleri göz önüne sererek, düzelmesine katkı sağlamak. *** Ama teşekkür alacağımıza, olayların üzerine gidileceğine çıkarlarına dokunduğumuz, Din adamı vasfındaki, adaletle hükmetmesi gereken yöneticilerden tepki görüyoruz. Kozlu Müftülüğündeki hem etik olmayan, hem yasal çerçevede sıkıntılı bir olayı dile getirdik, Müftü vekili açtı telefonu bas bas bağırıyor, ‘Beni nasıl yazarsın’ diyor. Hayırdır hoca senin dokunulmazlığın mı var? Biz sana burada yanlış var, yanlışın üzerine git demişiz, Sen yanlışı bırakmış, yanlışı ortaya kim çıkardı onun peşine düşmüşsün. Hem de, hiç suçu olmayan alakası olmayan birinin peşine.  Yanlışı yapanda, göz yumanda suç yok! Ortaya çıkaranda suç var… Öyle mi hoca? *** İki İmam Hatip kafalarına göre eşlerinin namı hesabına, Dolar gibi, euro gibi, hisse seneti gibi farklı yatırım araçlarına yatırım yapmışlar! Hepiniz düşmüşsünüz adamların peşine. One coin, bitcoin, zart coin, zurt coin… Hayırdır, imamların coinleri sizi mi gerdi? Sizin paranızla mı yatırım yaptılar? Cırlayanlar, orasını burasını yırtıp, iki imam hatip’i yargısız infaz edenler, Niye oranızı buranızı yırtıyorsunuz? Sizin mi paranızı kaptılar? Sizin oranızı buranızı yırttığınız meseleden, Mağdur olduğu gerekçesi ile bir tek şikâyetçi yok! Size giren, çıkan coin ne?   ***  Yok, adam onecoin’in ucundan tutmuş, Yok, üç parmak işareti yapmış. Üç parmak sizin nerenize rahatsızlık verdi? Adamlar müfettişin kınama cezası verilmesine rağmen, Bir başka kurul raporu ile usulsüzce açığa alınmış, Olayı yargıya taşımışlar, Aymazlar adamları kendi hayal dünyalarında meslekten ihraç etmişler… Adama sormazlar mı sizin bu açığa alınan kişilerle ne alıp veremediğiniz var da, Bu kadar oranızı buranızı yırtıyorsunuz? ***  Bu adamların kendi paraları ile eşleri adına satın aldığı yatırım aracı olan dijital para onecoin’mi dine, ahlaka aykırı, adi ve namussuzca bir davranış, Yoksa, dürüstlük timsali görülüp, meslektaşının mağduriyeti ile zevk yapan başka bir din görevlisinin üniversitede okuyan çocuğunu Kur’an Kursu öğretmeni olarak gösterip, Devletten maaş aldırması mı? Buna okurlarımız ve halkımız karar versin…