Her zaman söylüyoruz, Zonguldak unutulmuş şehir diye.
Yaşayanlar da bundan şikayet ediyor ama diğer yandan sanki herkes bu makus talihi kabullenmiş.
Şehrin insanında alışılmış ve kabullenilmiş bir çaresizlik duygusu hakim.
Dün bir dost sohbetinde 'Zonguldak haricinde başka bir şehrin üç AKP milletvekili olsa o şehir şahlanır' şeklinde bir serzeniş de bulunuldu.
Çok doğru 15 yıllık tek başına AKP iktidarında bu şehir her dönem iktidara üç milletvekili, bir TBMM Başkanı kazandırdı.
İktidar bu şehre ne kazandırdı?
Almasını bilmezsen hiç bir şey!
Başka şehrin AKP'li milletvekilleri merkezi hükümetten şehirleri için koparttıkları hizmeti, bütçeyi paylaştırırken o şehrin hangi ilçe belediyesi AKP'li, hangisi CHP'li ya da MHP'li diye hesap etmiyorlar.
Ama bizim AKP'li vekillerimiz neredeyse on yıldır şehre hizmet getirip CHP'li belediyeleri kahraman yapmayalım diye adeta Zonguldak'ı cezalandırıyorlar.
Onun için bu şehir bir adım ileri gidemezken daha düne kadar bizim ilçemiz olan Karabük bu zihniyet dışında birlik beraberliği sağladığı için Zonguldak'ı solladı,aldı başını gidiyor.
Alışılmış çaresizlik modunda yaşayan vatandaş bir ümit referandum yaklaşıyor belki bu şehre hizmet adına gelip oy isteyecek iktidar partisinden birşeyler kopartabiliriz diye umutlanıyor.
Nafile...
Başbakan Binali Yıldırım 5 Bakanı, eski yeni milletvekilleri, hatta Karabük ve Bartın Milletvekilleri ile 9 Aralık'ta Filyos Vadi Projesi'nin temelini atmak için Zonguldak'a adeta çıkartma yaptı.
Ne oldu?
Bir söz verildi mi?
Hayır.
Ha pardon verildi.
Filyos projesi bitince istihdam yaratılacakmış...
Biz görmeyiz de torunlarımız ya da onların çocukları o istihdamdan kesin (!) yararlanır.
Adamlar kendi ağzıyla söyleyip övünüyorlar ya, ''Sultan Abdülhamit Han'ın projesi'' diye.
Abdülhamit han'dan bu güne yapılmayan projenin yakın gelecekte tamamlanmasını beklemek Abdülhamit'le rüyada buluşmaya benzer.
Yine 9 Aralık'ta işçi alınsın ocaklar kapatılmasın diye tezahürat yapıldı ne oldu?
Hiç...
Stad isteriz diye tezahürat yapan Zonguldakspor taraftarına Spor bakanı 'öyle isteriz diye bağırmakla olmaz her işin bir planlaması var' demeye getiren sözler etmedi mi?
Şimdi aynı Spor Bakanı tekrar Zonguldak'a geliyor ve benim sevgili hemşerilerim düşünüyor acaba stad istesek mi istemesek mi?
Bence hep birlikte 'Zonguldak olarak hiç bir şey istemiyoruz' diyelim.
Hatta ''15 yıldır iktidarın nimetlerinden bu şehre bir pay kopartıp alamayan bu milletvekillerini de istemiyoruz'' diyelim.
Anca anlarlar...