Kozlu’da günlük(!) yayınlanan Mercek Gazetesinin Yazı İşleri Müdürü Yıldıray Demirci, 9 Temmuz 2015 tarihli köşe yazısında, gazetemde haftalardır Kozlu Belediyesi’nin Korkuluk işlerini kendilerinin yaptığına dair ithamlarda bulunan yazılar yazdığımı ifade etmiş! Pardon Yıldıray Efendi millet sizi gazeteci sanıyordu. Senin (yazında bizim yaptığımızı dediğin) demir korkuluk işi ile ne işin olur da hiç kimseden ses gelmeden sazan gibi sen atlamışsın ortaya ? Yine aklı sıra bizim gazeteyi küçümser bir dille, haftalık gazetemizde, kendi günlük(!) gazetelerinin sloganı olan ‘Gündem Mercek altında’ sloganını kullandığımı dile getirmiş ki; Külliyen yalan! Gazetemizin 18 Haziran 2015 tarihli sayısında sürmanşet haberi olarak yayımlanan ve bu vesile ile bazı kirli çıkar ilişkilerinin ortaya çıkmasına vesile olduğunu dile getirdiğimiz Ferforje Korkuluk işlerini konu alan haberin başlığı ‘Belediyenin Hizmetleri Mercek Altında!’ Yani Yıldıray efendinin sloganı ile hiç mi hiç alakası yok! *** 18 Haziran’da gazetemizde yayınlanan haberi kısaca bir hatırlatalım isterseniz; BELEDİYENİN HİZMETLERİ MERCEK ALTINDA *Belediye çalışıyor! *Yaptığı işlerde kimse RANT aramasın (!) *Çünkü her şey MERCEK altında(!) *Kozlu Belediyesi’nin Merkez Mahallesi Topbaşı Atilla İlköğretim Okulu önünden başlayıp Tuğla harmanı Mevkiine doğru devam eden FERFORJE KORKULUK imalatı kamuoyunda büyük bir ilgi odağı olurken bazı kirli çıkar ilişkilerinin ortaya çıkmasını sağladı. Normalden çok daha yüksek maliyetlere çıkan Korkuluk işlerini Kozlu’da Belediyeyi ve Belediye Başkanı Ertan Şahin’i yağcılık derecesine varacak şekilde öven, kamuoyunun gerçeklerini öğrenmesini engelleyerek basın meslek ilkelerine ihanet edici şekilde faaliyet gösteren bir yerel gazetenin demir kaynak işleri yapan sahibine ait firma tarafından dolaylı ya da doğrudan temin usulü şeklinde yaptırıldığı iddiası kamuoyunda tepki ile karşılandı. Konu hakkında bilgi sahibi olan vatandaşlar, ‘Yazıklar olsun. Biz bunları gazetecilik yapıyor sanıyorduk. Demek ki gazeteciliği maşa olarak kullanıp, diğer yandan yolunu bulmaya çalışıyorlarmış. Şimdi neden Belediyenin ve Ertan Şahin’in yağdanlığı gibi hareket ettikleri anlaşıldı’ şeklindeki sözlerle çirkin çıkar ilişkisine tepkilerini gösterdiler. (BKH) *** İşte haber bu şekilde. Bu haberin üstüne Yıldıray Demircinin yukarıdaki bütün ağır ithamları üzerine alınarak köşe yazısında, ‘Haftalık gazetesinde “dedikodu” köşesi yazıp, bunları gerçekmiş gibi insanlara lanse etmeyi meslek haline getirmiş bu büyük üstat her nedense baskı hatası diyelim, isimlerimizi yazmayı unutmuş. Haftalık gazetesinde iddia ettiği gibi bu işleri Yıldıray Demirci, Mustafa Çiftçi veyahut Mercek Gazetesi’nin sahipleri yapıyor. Ertan Şahin bu işleri bu şahıslara verdi diye yazmasını ümitle bekliyorum. Doğru ve tarafsız haber yapan bu arkadaş isimlerimizi yazsın da alem “adam” görsün. Zonguldak’ın tanınmış büyük üstatlarından Tansel Kardeş ’in bizi kırmayacağını düşünüyorum. Kozlu Belediyesi’nin demir işlerini bizim yaptığımızı şöyle büyük puntolarla gelecek hafta ki sayısında isimlerimizle birlikte yazsın da bizde ilkeli yayıncılık, dürüst ve gerçek habercilik nasıl yapılıyor öğrenelim.’ Şeklindeki sözleri beni gerçekten şok etti. *** Ben demedim ama yazdıklarından anlaşılacağı üzere, kendi dediğine göre belediyenin korkuluk demir kaynak işlerini Yıldıray’ın Patronu yapıyormuş demek ki! Baksanıza adam isimlerinin yazılmasını istiyor. Hem de büyük puntolarla…! Eyyy gazeteci geçinen Yıldıray, Önce haberi doğru oku! Ya da okuduğunu anlamaya çalış.. Bak anlayasın diye yukarıda tekrar yazdım! Birincis,i bu haberi Dedi-Kodu’cuuuuu! Köşesinde değil, sürmanşet haberi olarak yayımladık! İkincisi, Başlık algılayamadığın, ya da yanlış algıladığın üzere, senin sloganın olarak ifade ettiğin ‘Gündem Mercek Altında’ değil(!), ‘Belediyenin Hizmetleri Mercek Altında’ Üçüncüsü, ima itham falan filan amacının ne olduğu belli. Haberdeki üzerine alındığın hakaret kabul edindiğin şeyler varsa senin sorunun! Yine algılayamamışsın (!) anlaşılan. Bak ne diyor o satırlarda; ‘‘Normalden çok daha yüksek maliyetlere çıkan Korkuluk işlerini Kozlu’da Belediyeyi ve Belediye Başkanı Ertan Şahin’i yağcılık derecesine varacak şekilde öven, kamuoyunun gerçeklerini öğrenmesini engelleyerek basın meslek ilkelerine ihanet edici şekilde faaliyet gösteren bir yerel gazetenin demir kaynak işleri yapan sahibine ait firma tarafından dolaylı ya da doğrudan temin usulü şeklinde yaptırıldığı iddiası kamuoyunda tepki ile karşılandı. Anladın mı ? Kamuoyunun iddialarını gündeme taşımış ve sorgulamışız… Belediye Başkanı Ertan Şahin’i yağcılık derecesine varacak şekilde öven, kamuoyunun gerçeklerini öğrenmesini engelleyerek basın meslek ilkelerine ihanet edici şekilde faaliyet gösteren bir yerel gazetenin sahibi yerine Ben neden sizin adınızı yazayım? Hem de Büyük puntolarla! Bunu benden neden istiyorsun? Bu sıfatları kendine nasıl yakıştırıyorsun eyy Yıldıray! Dördüncüsü, bu meslekte tanıdığım utanma sıkılma, ilkeli yayıncılık, ittifak kurmak gibi kavramları ağzına alacak en son kişi sensin! Beşincisi, bu tür alengirli işlerin, kirli çıkar ilişkilerinin direkt olarak değil de dolaylı yoldan yapıldığını herkes bilir. Sen gazeteci olarak bilmiyorsan ya da bilerek inkâr ediyorsan yazıklar olsun. Altıncı ve son olarak, lafı uzatmadan gel benim gibi gazetende şunları yaz; Diyelim ki; ‘Kim Ertan Şahin’den nemalanmak için kalemini, mesleki onurunu satıyorsa, kim kişisel çıkarları için yaşadığı toplumun gazeteciliğin temel esaslarından olan gerçekleri görme hakkına hizmet etmiyorsa, yanlışları gizliyor, saklıyor üzerini kapatıyorsa, ONURSUZ,ŞEREFSİZ, DÜNYANIN EN NAMERT ADAMIDIR’ *** Zonguldak Basınının saygın isimlerinden duayen merhum gazeteci Harun Ersoy ağabeyim bana hep şunu söylerdi; ‘Bir çetrefilli işte kimin ne halt yediğini öğrenmek için topu ortaya atacaksın. Ardından kim koşarsa o kendini belli etmiş, ele vermiş demektir.’ derdi. Rahmetliden bir şeyler öğrenebilmişsek ne mutlu bize. *** Hem şunu da açıkça ifade edeyim ki, memlekette kimin ne olduğunu herkes biliyor ve konuşuyor. Şükürler olsun ki kimsenin kapısında geçimimizi sağlamak için yalanıp, yaltaklanmıyoruz! Gazeteciliği başka işlerimizin önünü açsın, ticaretimize ticaret katsın diye araç olarak kullanmıyoruz. Kalemimizi, onurumuzu üç beş kuruş için kimseye satmıyoruz. Evet, Belki Haftalık gazete çıkartıyoruz, ama haftada bir kere de olsa ne yazacağımıza kendimiz karar veriyoruz! Hafta da bir yayınlanan gazetemiz dağıtıldığı andan itibaren bir hafta sonra ne yazacağı kamuoyunda merakla bekleniyorsa ve hepsinden önemlisi insanlar yolda durdurup, ‘Bunca yalakanın içerisinde bazı yanlışları cesurca korkmadan dile getiren sizin gibi insanlara da bu memlekette ihtiyaç var’ diyorsa, bundan büyük kazanç olamaz. *** Neyse fazla uzatmayalım. Daha yazacak çok şey var! Mesela; AKP’li Kozlu Belediye Başkanı Ertan Şahin ile arası çok iyi olduğu herkes tarafından bilinen ve Kozlu Belediyesi’nin alt yapı, demir korkuluk vs. işlerinin ihalesini alan Tur Yapı inşaatın sahibi 25. Dönem CHP Milletvekili Şerafettin Turpçu’nun Kozlu Ilıksu’daki Yaşam Kent Projesi ve TOKİ’den aldığı Atatürk Devlet Hastanesi Ek Bina Projesinin demir işlerini kimin yaptığı, Kozlu’da hangi gazetenin Şerafettin Turpçu’nun çekleri ya da Senetleri ile Pusula Gazetesi’nin eski ofset makinasını satın aldığı v.b gibi… Bunların bedeli ne? Diyeti ne? Bunlar da Dedikodu’dan mı ibaret? Büyük puntolarla hadi sen yaz da millet ‘ADAM’ görsün Yıldıray… *** Nasıl olsa haftalık (!) gazeteyiz ya, Bir sonraki, haftalık (!) köşe yazımda, Ertan’dan beslenen hangi zavallı onursuz gazeteci Ertan’ın rakibi olarak gördüğü siyasetçilere gidip Ertan’la ilgili elindeki bilgi ve belgeleri vermeyi teklif etti. Yine hangi adi onursuz, haysiyetsiz, gazeteci geçinen o zavallı, ‘Ben bu Ertan’dan  haz duymuyorum ama şu an için mecburum inanmadığım halde onu övmeye, böyle yazmaya, davranmaya’ dedi. Parasını biraz alamayınca, ‘Ha bire söz veriyor ama yerine getirmiyor’ diye Ertan’ın arkasından orada burada küfürler etti?  Bunları da yazayım mı Yıldıray Efendi? Memleket belki o zaman ‘Yavşak’ görür!