Sevgili okuyucularım,  Geçtiğimiz haftalarda Kozlu’daki din adamları arasındaki din adamı vasfına yakışmayan çekişmeler, Müftü’nün tayinine kadar varan süreç, Ardından da cevap hakkı niteliğinde bu süreç içerisinde Belediye Başkanının kendisine yönelik ithamlardan duyduğu rahatsızlığı satırlarımıza taşımıştık. *** Konu siyaset, kamu idarecileri ve din adamları olunca, Yazılarımıza sadece camii cemaati değil tüm kamuoyundan tahmin edeceğimizden çok fazla tepkiler geldi. Tepkilerle birlikte, belgeli yeni bilgiler de beraberinde geldi! Gelen bilgiler öyle şaşırtıcı, öyle hayret verici ki, Ben bunları yorum yapmadan, Kararı sizin yorumlarınıza bırakarak satırlarıma taşımaya karar verdim.  *** Temeli güzel ahlak olan, Her türlü ahlaksızlığı, haramı, yalanı ve kötülüğü yasaklayan dinimizle, Dindar ya da din adamı sıfatındaki kişilerin bu yaşantıları, davranış ve tutumlarının uyuşup uyuşmadığına siz karar verin. Sevgili okuyucularım, şimdi sizlere sormak istiyorum; Hacı ya da hoca yalan söyler mi? Haram yer mi? Bir Hocanın Üniversitede okuyan çocuğunu Kur’an Kursunda öğretmen gösterip işe gitmeden maaş aldırması, helal midir? Yoksa haram mı? Ya da ahlakimidir? Bu sahtekarlığın hangi dinde yeri vardır? Bu davranış açıkça yüce dinimizin yasaklarını çiğnemek değil midir? *** Söz işe gitmeden maaş almaktan açılmışken, Bir resmi din görevlisinin, yani imamın, günde 5 vakit cemaate namaz kıldırması, Dini vazifesinin gereği olmanın dışında, Devletten aldığı maaşın karşılığı değil midir? Bu imam günde bir ya da birkaç kez görev yeri olan camide vatandaşa namaz kıldırmazsa,  Hem haksız kazanç elde edip haram yemiş, Hem de kendisine verilen görevi yerine getirmeyerek, yasal olarak suç işlemiş sayılmaz mı? Bir imamın vatandaş ya da iş adamı tarafından camiye hayır işlemek amacıyla bağışlanan boyayı, kömürü vs. kendi ihtiyacını karşılamak için karşılaması, Helal midir?  Haram mıdır? Ahlaki midir? *** Dinimizin emirlerinden olan Hacca gitmiş, Aklanmış, paklanmış diye tabir edilen bir Müslüman’ın, Yanında çalışan ya da temizlik için yanına gelen bir bayana sarkıntılık yapmasının, Hangi kitabın neresinde yazdığını birisi bize izah edebilir mi? Dini olmasını bırakın bu durum gayri ahlaki de değil midir? Aynı ticaret erbabı hacı efendinin hak etmediği bir kazancı elde etmek için, bir başka insanın üzerine yalan ve iftira atması, karalaması, kamuoyu gözünde küçük düşürmek istemesi, Hangi dinle, hangi ahlakla, hangi namus ve şerefle bağdaştırılır? ***  Hal, durum, vaziyet bu merkezdeyken, Bu tip bazı sözde hacı, hocalar, işlerini adam gibi yapan, Halkın gözünde gerçek din adamı sıfatındaki, Müslüman kardeşlerine, İftira atıyor,  yalan ile dedikodu yayarak zarar vermeye itibarsızlaştırmaya çalışıyor! Yaşananları sadece camiye gidenler değil, tüm kamuoyu görüyor ve izliyor. Hepsinden öte herkes kimin ne olduğunu biliyor. Kulların bildiğini Allah CC’de biliyor. Benim anlamadığım, tüm bu haltları yiyip de bu hacı hoca geçinen kişilerin alnı nasıl secdeye gidiyor?