Son günlerin gündem konusu AKP-HDP buluşması! Normal şartlarda TBMM çatısı altındaki iki siyasi partinin yeni anayasa çalışması önsesinde uzlaşma zemini aramak adına yaptığı bir görüşme olarak değerlendirilecek bir görüşme Türkiye gündemini konusu olmayı sürdürüyor. Bunun tek sorumlusu var AKP ve MHP'den oluşan Cumhur İttifakı. Bu güne kadar Millet ittifakı çatısı altındaki siyasi partilerin HDP İle olan diyaloglarına o kadar ağır ithamlarda bulundular ki, şimdi aynı diyaloğa kendileri girince söyledikleri her sözün kendileri de muhatabı konumuna düştüler. Şahsi görüşüm olarak parantez içinde şuna da vurgu yapmak isterim ki, her ne kadar TBMM çatısı altında yasal bir siyasi parti olsa da HDP terör örgütü PKK ile gönül bağı olduğunu kesin dille reddetmediği müddetçe bu söylemlerin muhatabı olmayı sürdürecektir! Ancak TBMM çatısı altında yasal zeminde HDP yi muhatap alan siyasi partileri Terörist ilan etmek ne derece doğru olur bugün AKP'nin düştüğü durum da bunun kanıtıdır! Çark etmeyi, dün kara dediğine bugün ak demeyi,dün tükürdüğü eli bugün öpen siyasi anlayışı şiyar edinmiş bazı kişiler bunu sadece bir siyasi manevra gibi görmeye çalışsa da AKP'nin ve onun hiçbir hatasına yanlış diyemeyen MHP'nin, ülkenin geleceğini belirleyecek olan Milletvekili seçimlerine 7 ay kala yaptığı büyük bir siyasi hata ve istikrarsızlık göstergesidir bu davranış.  Evet AKP seçimlere 7 ay kala ard arda hatalı siyasi manevralar yapıyor! Parti sözcüsü Ömer Çelik'in Cumhuriyet'e dil uzatan hakaret niteliğindeki açıklamalarının ardından istifa etmek zorunda kalmasının üzerinden çok geçmeden, terörist ilan ettikleri, görüşenleri de terör örgütü ile görüşmekle aynı kefeye koydukları HDP'nin desteğine muhtaç oldukları için ziyarete gitmeleri, muhatap almaları seçmenin hatta parti içerisindeki sağ duyulu siyasetçilerin tepkisini çekiyor. Ancak siyaseten çok önemli sayılacak hata mahiyetindeki bu iki önemli olayı dahi gündemde tutmayı beceremeyen CHP ve Millet İttifakı üyeleri son günlerde adeta dut yemiş bülbül tablosu çiziyorlar. Bu durumdan rahatsız olan seçmenleri pasif siyaset anlayışından rahatsız. 'Biz böyle mi seçim kazanacağız? Aynı siyasi hataları bizim partimiz yapsaydı bunlar ülkeyi bizim başımıza yıkar, aylarca gündemden düşürmezlerdi. Bizim yöneticilerimizin gündemde tutmak adına bir çabası yok' diyorlar. Zonguldak CHP Milletvekillerinin bu konuyu gündemde tutmak adına bir çalışması yok! Deniz Yavuzyılmaz Sayıştay Raporları üzerinden merkezi siyaset anlayışı ile Zonguldak halkından kopuk siyaset yapmayı tercih ederken Ankaralı Avukat Ereğli'nin evlatı Ünal Demirtaş'ı seçildiği günden beri bırakın halkın arasında teşkilatlarda bile görmek neredeyse imkansız hale gelmiş. Her biri ayrı bir gün açıklama yapsa haftalarca gündem olacak konu hakkında İlçe başkanlarının ve belediye başkanlarının basına verdiği bir demeç yok! CHP adına Zonguldak'ta gündem adına etkili açıklamalar yapan tek bir isim var o da Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun. Onun çabası ile bu kadar yol alınabiliyor... Daha önce de bazı yazılarımda dile getirdiğim üzere önümüzdeki seçimlerin kaderini siyasi liderlerden çok partilerin gösterecekleri Milletvekili adaylarının kim olduğu belirleyecek! CHP ve Millet İttifakı mensubu partiler önümüzdeki seçimlerde de halkın karşısına;  Seçilene kadar sizin evladınız, sürekli içinizde olacak halk çocuğu söylemleri ile seçilip Ankara'ya gittikten sonra temsil ettiği Zonguldak halkını unutarak Genel Merkezin tribünlerine oynayan, Deniz Yavuzyılmaz,   Ankara'dan aday gösterilip aeçilen ve seçildiği günden beri Zonguldak halkından ve seçmeninden kopuk bir tablo sergileyen  Avukat Ünal Demirtaş, Ya da Zonguldak ile bir dönem Valilik yapmaktan öte organik bir bağı olmayan, Milletvekili seçilmek adına daha önce farklı siyasi partilerden aday olmuş, son olarak İl Başkanlığı yaptığı İyi Parti'de dahi Zonguldak halkından kopuk bir tablo sergileyen,tek amacı Milletvekili seçilip kendini TBMM'ne atmak olan sonrasında Zonguldak'ı hatırına bile zor getireceğine kesin gözü ile bakılan eski Vali Yavuz Erkmen gibi adaylarla çıkarsa,  Ne hata yaparsa yapsın doğru adaylarla halkın karşısına çıkan AKP karşısında seçim kazanamaz.