Kozlu’da doğdum, Kozlu’da büyüdüm. Lise ve Üniversite eğitimim süreci haricinde, hayatım Kozlu’da geçti. Ancak, Kozlu’da gazetecilik mesleğini icra ettiğim son 4 yıl içerisinde öyle olaylara tanık oldum ki, Bu yaşıma kadar böylelerini ne duydum ne işittim, ne de tanık oldum. *** Evet son beş yılda Ali Bektaş yönetimindeki Kozlu’nun çehresi değişti. Ancak, çehresi ile birlikte insanların ahlaki yapısı, Dışarıdakilerin ve hatta Kozlu’da yaşayanların birbirlerine bakış açısı da çok değişti. *** Kozlu Dışarıdan bakanlar için Zonguldak’ın hatta tüm Batı Karadeniz’in rant merkezi, İçeride yaşayanlar için de üzerinden bir kıl daha kopartmanın kar sayıldığı domuz olup çıktı. *** Rant ile çıkar ilişkileri ile nemalanmak için can atan insanlarımız, çıkarları uğruna yakın arkadaşlarına, hatta ve hatta çıkarına hizmet etmeyen akrabalarına bile kötü gözle bakar oldular. *** Kozlu’dan zamanında barınamayarak uzaklaşmış, ne kadar hırsızı uğursuzu, mafyası, mufyası varsa, rantın kokusunu alıp memleketlerine dönmeye karar verdiler. *** E haliyle devletin malı Deniz yemeyen domuz atasözü misali bu insanları buraya toplayan, bunlarla dirsek temas ilişkisine girenler de, gün geldi bu kişilere söz vermek, verdikleri sözü de yerine getirmek zorunda kaldılar. *** Evdeki hesap Kozlu’ya uymayınca, yani yönetenler, cıvata tabir ettikleri mafya bozuntuları yerine, kalın adam diye tabir ettikleri, sermaye sahiplerine yatırımları yönlendirmeye kalkınca da, Kozlu’nun tarihinde yaşanmamış olaylar yaşanmaya başlandı. *** Bir yıl içerisinde, belediye meclis üyesinin aracı, iş adamının işyeri, hatta ve hatta Belediye Başkanının makam aracı dahi kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından kurşunlandı. Bunun anlamı, Kozlu’da herkesin ağızdan ağıza konuştuğu üzerine, ‘Verdiğiniz sözleri tutun. Yanlış yapmaya kalkmayın. Bu kurşunlar şimdi arabanıza bir dahaki sefere size gelir!’ anlamını taşıyor olsa gerekti. *** Tüm yaşanılanlardan rahatsız olan, yıllarca huzur içerisinde, iç içe yaşamaya alışmış Kozlu halkı, Bektaş gitti, bu rant merkezli anlayış bitti diye umut ederken, Bektaş’ın devamım dediği, ben neyse oda aynı dediği aynı partinin, aynı zihniyetin temsilcisi Ertan Şahin geldi iş başına. Aynı ilişkilerin devam ettiğinden olsa gerek ki, bu sefer Belediye başkanının makam arabası kurşunlandı. Bektaş gittiğine göre, bu olayla birlikte Şahin’e verilmek istenilen mesaj neydi acaba? *** Diğer yandan Kozlu’da yandaşı olmayanı Ertan Şahin’in seçimden önce seçimi kazanmak için her çevreden insanlara verdiği sözleri ve bu sözleri ne zaman yerine getireceğini konuşuyordu. Şahin ise verdiği sözleri unutmuşçasına, her seferde batık bir belediye aldığını yineliyor, elinin kolunun bağlı olduğu mazeretinin ardına saklanmayı tercih ediyordu. Ancak Şahin’in mazeretleri ile tatmin olmayanlar bir an önce kendilerine verilen sözlerin tutulmasını beklediklerini yineleyip, Şahin’e sözlerini hatırlatmak için, kendilerine göre bazı çevreleri devreye sokmaktan geri kalmıyorlardı. Hatta kulak misafiri olduğum bir sohbette, Şahin ‘in söz verdiği konuşmalardan anlaşılan bir şahıs şunları söylüyordu, ‘Bize seçimden önce söz verdi. Şimdi bekleyin diyor.Ne kadar bekleyeceğiz? Kendisi daha ilk günden başkan olmanın nimetlerinden faydalanmaya başlamadı mı? Biz neyi bekleyeceğiz?’ diyordu… *** Bu hafta başında Kozlu Değirmenağzı’daki büfenin ve sahildeki WC’nin ihalesi yapıldı. İhaleyi gidip yerinde takip etmek yerine Kozlu’da vatandaşın nabzını tutmayı tercih ettim. Duyduklarım bir kez daha beni hayretler içerisine düşürdü. Gazeteci olduğumuzu bilen vatandaş bana, ‘Belediyede ihale varmış, Kozlu’yu mafya basmış. Sen burada ne dolaşıyorsun diyordu.’ İhale ile ilgili bir başka duyduğumuz konu ise, büfe ihalesinin bir milletvekilinin akrabasına özel olarak ihale edildiği idi. *** Açık artırma şeklinde yapılan ihale Kozlu’dan iştirak eden bir esnafta kalmasına rağmen, Çarşamba günü belediyede çıkan ve caddeye kadar sesi taşan tartışmadan, ihaleye fesat karıştığı, teklif verme süresi bittikten sonra, ihalenin ardından, milletvekili akrabasından yeniden teklif alınarak ihalenin milletvekili akrabasına pas edildiğini öğrendik. *** Anladık ki, Ertan Şahin zihniyetinde de değişen bir şey yok. Verilen sözler ve ödenmesi gerekli diyetler var. Bu zihniyet, bu anlayış ve mantıkla anlaşılıyor ki, Kozlu’da daha çok silahlar patlar, Çok canlar yanar, huzur kaçar.. Biz yine de yanılalım ve Allah göstermesin diyerek yazımıza son verelim. Kalın sağlıcakla…