Sitenin sağında bir giydirme reklam
Tansel KARDEŞ (Şimal Yıldızı)
Köşe Yazarı
Tansel KARDEŞ (Şimal Yıldızı)
 

16 NİSAN'IN ARDINDAN...

Tarihi heyecan yaşadığımız ve ülkenin geleceğine yön verecek olan bir referandumu geride bıraktık. 16 Nisan'da gerçekleşen referanduma katılım olağanüstü denilebilecek nitelikteydi. Gerek AKP, MHP ve BBP den oluşan 'Evet' cephesi gerekse  CHP'nin yer aldığı 'Hayır' cephesi referandum süreci boyunca canla başla mücadele etti. Bu süreçte 'Evet' cephesinin eli daha güçlüydü. AKP, sahip olduğu iktidar gücü, elinde bulundurduğu belediyelerin imkanları ve destekçisi olan iş adamlarının sağladığı maddi olanaklarla birlikte mücadeleye 3-0 önde başladı desek yeridir. Ancak sonuç umdukları gibi olmadı. Kesinleşmemiş sonuçlara göre referandumun galibi iktidarın başı çektiği MHP ve BBP'nin destek verdiği 'Evet' cephesi olsa da kamu vicdanı yaralı... Seçim kanununun ilgili maddelerini çiğneyerek YSK'nın 2 buçuk milyon mühürsüz zarf ve oy pusulasını geçerli kabul etmesi, Anadolu Ajansının sonuçların açıklanması sırasında yaptığı manipülasyon ve yine YSK'nın oyların sayımı sırasında siyasi partilere veri akışını kısa süreliğine durdurması, seçim sonuçlarına gölge düşürmekle kalmadı aynı zamanda kamu vicdanında da büyük yaralar açtı. Umarız hatadan dönülür, itirazlar hukuk çerçevesinde objektif olarak değerlendirilir ve kamu vicdanında açılan bu yaralar ilerleyen günlerde toplumsal huzurumuzu bozacak seviyede istenmeyen olaylara sebebiyet vermez. Bunu sağlanmak için de siyasetin tepe noktasındaki kişilerin kavga, gerilim dilinden uzaklaşıp uzlaşı, hoşgörü ve sağduyu dilini kullanmaya özen göstermeleri gerekir. Sorun siyasetin tepe noktalarında! Alt noktalar farklı görüşlerde olsalar da, kardeşlik ve uzlaşı dilini zaten kullanıyorlar. Bunun en güzel kanıtı 16 Nisan öncesi Posta Gazetesi'nin manşetinde yer alan biri 'Evet' diğeri 'Hayır' yazılı gömleği giymiş iki seçmenin birbirlerine sarılarak yürüdüğünü gösteren fotoğraf olsa gerek. Siyasetten çıkacak sonuç ne olursa olsun, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşlik duygularımızın kimsenin zedelemesine izin vermeden barış içerisinde yaşayalım. Bu vatanın nasıl kurtarıldığını, Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunu asla unutmadan Laik, Demokratik Cumhuriyet'e ve Vatanımıza her daim dört elle sarılalım. Kısacası Atatürk'ün yolundan ayrılmayalım. Unutmayalım başka Türkiye yok!
Ekleme Tarihi: 20 Nisan 2017 - Perşembe

16 NİSAN'IN ARDINDAN...

Tarihi heyecan yaşadığımız ve ülkenin geleceğine yön verecek olan bir referandumu geride bıraktık.

16 Nisan'da gerçekleşen referanduma katılım olağanüstü denilebilecek nitelikteydi.

Gerek AKP, MHP ve BBP den oluşan 'Evet' cephesi gerekse  CHP'nin yer aldığı 'Hayır' cephesi referandum süreci boyunca canla başla mücadele etti.

Bu süreçte 'Evet' cephesinin eli daha güçlüydü.

AKP, sahip olduğu iktidar gücü, elinde bulundurduğu belediyelerin imkanları ve destekçisi olan iş adamlarının sağladığı maddi olanaklarla birlikte mücadeleye 3-0 önde başladı desek yeridir.

Ancak sonuç umdukları gibi olmadı.

Kesinleşmemiş sonuçlara göre referandumun galibi iktidarın başı çektiği MHP ve BBP'nin destek verdiği 'Evet' cephesi olsa da kamu vicdanı yaralı...

Seçim kanununun ilgili maddelerini çiğneyerek YSK'nın 2 buçuk milyon mühürsüz zarf ve oy pusulasını geçerli kabul etmesi, Anadolu Ajansının sonuçların açıklanması sırasında yaptığı manipülasyon ve yine YSK'nın oyların sayımı sırasında siyasi partilere veri akışını kısa süreliğine durdurması, seçim sonuçlarına gölge düşürmekle kalmadı aynı zamanda kamu vicdanında da büyük yaralar açtı.

Umarız hatadan dönülür, itirazlar hukuk çerçevesinde objektif olarak değerlendirilir ve kamu vicdanında açılan bu yaralar ilerleyen günlerde toplumsal huzurumuzu bozacak seviyede istenmeyen olaylara sebebiyet vermez.

Bunu sağlanmak için de siyasetin tepe noktasındaki kişilerin kavga, gerilim dilinden uzaklaşıp uzlaşı, hoşgörü ve sağduyu dilini kullanmaya özen göstermeleri gerekir.

Sorun siyasetin tepe noktalarında!

Alt noktalar farklı görüşlerde olsalar da, kardeşlik ve uzlaşı dilini zaten kullanıyorlar.

Bunun en güzel kanıtı 16 Nisan öncesi Posta Gazetesi'nin manşetinde yer alan biri 'Evet' diğeri 'Hayır' yazılı gömleği giymiş iki seçmenin birbirlerine sarılarak yürüdüğünü gösteren fotoğraf olsa gerek.

Siyasetten çıkacak sonuç ne olursa olsun, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşlik duygularımızın kimsenin zedelemesine izin vermeden barış içerisinde yaşayalım.

Bu vatanın nasıl kurtarıldığını, Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunu asla unutmadan Laik, Demokratik Cumhuriyet'e ve Vatanımıza her daim dört elle sarılalım.

Kısacası Atatürk'ün yolundan ayrılmayalım.

Unutmayalım başka Türkiye yok!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve batikaradenizhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.