Göreve geldiğinde burnu üç karış havadaydı, şimdi biraz sürttü...
Alçak dağları kendisinin yarattığını sanıyor,
Devletin makamını egolarını tatmin etme yeri olarak görüp,
Dargın, kırgın, kızgın olduğu kişilerle makamın verdiği güçle hesap görmeye kalkışıyordu..
Cahile makam vermişler önce babasını kesmeye kalkmış misali, halkın oyu ile geldiği makamda halka tepeden bakmayı marifet bilmeye kalkıyordu.
***
Zevk için insanları kapılarda bekletmeler,
Müteahhitlerle çıkılan, Kıbrıs, Uzakdoğu turları,
Müteahhitler tarafından İstanbul'da rezidanslarda 5 yıldızlı sarışın ağırlanmalar,
Belediye'de az sesini çıkartan memurları işçileri sürgün etmeler falan filan...
Ardından halkın içerisinde gezemez, Belediye'deki makamına gelmez oldu!
***
Biz o zaman 'Biz megolaman sanıyorduk adam şizofren çıktı' başlıklı yazımızda da bazı tespitlerde bulunarak teşhisi koymuştuk.
Muktedir bize çok kızdı, hakkımızda gitti şikayette bulundu.
Bir şey çıkmadı.
***
Şimdi o zaman bulunduğumuz tespitlerin doğruluğu bir kere daha ortaya çıkmış oldu.
Adam kendisini Almanya'ya gitti dedirterek,
Ankara'da psikolojik tedavi görüyormuş.
Geçmiş olsun, Allah şifalar versin.
Bana sorarsanız durumunun farkına varıp tedavi olmaya karar vermesi bile büyük gelişme!
Şimdi millet bana yolda görüp, 'Adamı sonunda delirttin' diyorlar.
Vallahi ben delirtmedim.
Hatta ben tedavi olmaya karar vermesine vesile dahi oldum.
Ben demiştim 'Bulunduğu makam sorumluluk makamı' diye...
Onu kaldıramadı anlaşılan.
Tekrar geçmiş olsun.