İnsanlık Koronavirüs ile tanıştıktan sonra hayatın akışı değişti.
Yakın çevremizden dahi birçok insan adını yeni duyduğu,
Ciddiye alsak mı? Almasak mı? Diye tereddüt yaşadığı bir hastalıktan hayata veda etti.
Toplum arasında ilk zamanlar aşırı hassasiyet gösterilen,
Sokaklar, dezenfektan ile yıkanır,
İnsanlara evde kal denilirken,
Şimdi virüsü bile hayatın akışına bıraktık…
Maske, mesafe, temizlik yeter oldu.
***
Diğer yandan hayat eskisi gibi akmıyor.
Virüsten kurtuluşun tek çaresi olarak görülen aşı tedarikinde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de aksaklıklar yaşanıyor.
Aşıya halen insanların bir bölümü güvenmiyor.
Buna rağmen her geçen gün bü illet virüs yüzünden yüzlerce insan yaşamını kaybediyor.
İşin sağlık boyutu bir yana birde ekonomik boyutu var.
Birçok sektör pandemi nedeniyle bir yıla yakındır kapalı.
İflas edenlerin yanında iflas noktasına gelmiş direnenler var.
Ekonomik olarak tükenme noktasına gelen esnafın salgın umurunda değil!
Salgından ölmezsek açlıktan öleceğiz diyorlar.
Devletin gücü oranında esnafa sunduğu destek ve imkânlar ortada.
Daha fazlasını beklemek, 2023’te Ay’a gitmeyi beklemeye benzer.
Durum böyle iken vatandaşa telkinde bulunan yöneticilerin daha fazla sorumluluk sergilemesi gerekir.
Vatandaşa yasaklamalar getirip,
Salgını tolumca yenmek için bedel ödemesini isterken,
Devleti temsil edenlerin, kendi siyasi parti organizasyonlarında,
Tıklım tıklım kalabalık salonlarda bir araya gelmeleri,
Vatandaşın inancını ve direncini derinden yaralar.
Madem aynı gemideyiz,
Herkes aynı sorumluluğu ve hassasiyeti göstermeli.