Baştan söyleyeyim, o iş o kadar kolay değil! Hatta Ali Bektaş’ın ismi açıklandığı andan itibaren imkânsız denilecek kadar zor. Daha önceki bir yazımda belirtmiştim, ‘Kozlu’da seçim almak için taban oyu 4 bin 500’ün üstünde bir partiden aday olacaksın, üstüne de 4 bin 500’de şahsi oyun olacak’ demiştim. 15 senedir Kozlu’da yaşamayan, Ereğli Belediyesi’nde mühendis olarak görev yapan Altuğ Dökmeci taban oyu 4 bin 500 civarında olan CHP’den eşit (!) ve adaletli (!) bir yarışın sonunda aday oldu. Oldu olmasına ama aday olmakla iş bitmiyor! Şimdi parti tabanına kendini kabul ettirmesi ve partinin taban oylarından fire vermemesi bunun da üstüne varsa kendi şahsi oylarından 4 bin 500 civarı oy eklemesi lazım. 15 senedir Kozlu’da yaşamayan babasının girdiği seçimde bile ortalıkta görünmeyen Altuğ’un 4 bin 500 şahsi oyu nereden olacak? Ha, merhum babasının potansiyeline güveniyorsa şimdiden geçmiş olsun! Bakın geçtiğimiz günlerde kulak misafiri olduğum bir konuşmayı sizlerle paylaşayım. Kozlu’da iki kişi konuşuyor; Biri, ‘Altuğ Dökmeci’ye babasının sevenleri oy verse üstüne CHP’nin oylarını da eklese seçilir’ diyor. Diğeri, ‘Merhum babası bu dünyadan göçerken oyları bir yere mi kilitlemişti de oğlu gidip onları oradan çıkartıp seçimi kazanacak? Ona en başta CHP’liler oy vermez’ diyor. Al sana seçmenin gözünden seçim analizi… Diğer yandan Altuğ Dökmeci’nin arkasındaki aday olarak belirlenmesini sağlayan güç odaklarına karşı nasıl bir diyet ödeyeceğinin kamuoyunda yarattığı tedirginlik tercih edilmemesinde önemli ve belirleyici rol oynayacak şeklinde nitelendiriliyor. Olayın bir başka yönü ise Altuğ Dökmeci’nin tabiri caiz ise arkasındaki güç ortakları ile kazık atıp, saf dışı bırakarak harcadığı, haftalardır adil bir zeminde yarıştığına inanan diğer aday adaylarının desteğine muhtaç olduğu. Bu desteği sağlamak adına sahip olamadığı belediyeden çevresindekilere makam ve koltuk dağıttığı… Bu da acizlik ve kaybetme korkusunun dışa vurumu olarak nitelendiriliyor. Dökmeci’nin arkasındaki güç odakları daha yarış başlamadan deşifre oldu. Asıl olayı organize eden en büyük güç odağı KOCA REİS’in kimliği bizde saklı. Şimdi KOCA REİS’in bununla direkt ilgilenecek durumu yok. Dolaylı yoldan ilgileniliyor ama yarışın ortasına varmadan dolaylı destek tükenir, bu arkadaşın güvendiği dağlara kar yağar… Ondan sonra ben söylerim sen dinlersin ağanın; ‘Yükseklere kar yağıyor üşümedin mi? Sen bu işin sonunu hiç düşünmedin mi?...’