Sitenin sağında bir giydirme reklam
Av. SELAY KARDEŞ (Hukuk Köşesi)
Köşe Yazarı
Av. SELAY KARDEŞ (Hukuk Köşesi)
 

HAKARET SUÇU VE CEZASI

Hakaret TCK md.125’e göre; “(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. Şeklinde tanımlanmıştır. Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere hakaret suçunun oluşması için en önemli unsur ; söylenen söz ya da  davranış/fiil  kişinin şeref, onur ve  saygınlığını rencide etmelidir.  Burada korunan hukuki yarar ise; kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içinde sahip olduğu itibarı, diğer fertler nezdinde saygınlığının korunmasıdır. Korunan şeref kavramı iki şekilde ele alınabilir : İlki kişinin kendi nitelikleri,özellikleri, kendisiyle ilgili düşünceleri ve saygınlığı olan iç şeref ; diğeri ise başkalarının o kişi hakkında düşünceleri , değerlendirmeleri toplumdaki itibarı olan dış şereftir. Türk Ceza Kanunu’muzun hakaret suçu ile ilgili maddesinin her iki durumu da kapsayan görüşte olduğunu belirtmek gerekir .  Yukarıda anlatılanlardan özetleyecek olursak bir davranış/somut fiilin ya da soyut isnadın ( sözün) hakaret suçu kapsamında değerlendirilmesi için kişinin onur,şeref ve saygınlığını rencide etmesi gerekmektedir . Hakaret Suçuna ilişkin Yargıtay  kararları;  Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 29.11.2016 tarihli, 2015/2550 E. ve 2016/18260 K. sayılı kararına göre; “hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir”. Yargıtay 2.Ceza Dairesi 18.06.2013 tarihli, 2011/ 29991 E. ve 2013/16457 K. sayılı kararında, “yalancı köpek, şerefsiz biçimindeki sözler” hakaret olarak kabul edilmiştir. Yine Yargıtay 23. Ceza Dairesi 12.05.2016 tarihli, 2015/15670 E. ve 2016/6288 K. sayılı kararında; asker olan sanığın karıştığı maddi hasarlı bir trafik kazasına müdahale eden polis memurlarına ‘…ben askerim, ben komandoyum, (…) ibneler, piçler’ şeklinde sarf edilen sözleri hakaret olarak değerlendirmiştir. Yeri gelmişken belirtmek isterim ki; “Allah belanı versin” ifadesi, gerek Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve gerekse Yargıtay ceza dairelerince hakaret değil, beddua olarak kabul edilmektedir.. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 01.04.2019 tarihli, 2017/5584 E. ve 2019/4626 sayılı kararına göre; “Olay günü sanığın, müştekilere hakaret ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gibi sanığın müştekiye söylediğini kabul ettiği ‘Allah belanızı versin, benim çoluğumun çocuğumun ekmeğini yediniz sizin de çoluğunuzdan çıksın’ şeklindeki beddua nitelikli sözlerin, muhatapların (…) şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi” Kanuna aykırıdır. Yargıtay; “Allah belanı versin” gibi beddua içeren sözleri hakaret değil, kaba söz, tanrısal ceza dileme anlamı taşıdığını kabul etmektedir. Kullanılan ifadenin hakaret suçunu oluşturup oluşturmayacağı, her bir somut olayda durum, yer ve zaman, mağdurun kişiliği, toplumdaki saygınlığı gibi kriterlere göre değerlendirildiği ileri sürülebilir. Nitekim Yargıtay’ın “kaba söz” ve “hakaret” ayırımına bakıldığında; yukarıda bahsedilen unsurların bir bütün olarak, suça konu eylemin, somut olayın özellikleri göz önünde bulundurularak, mağduru rencide edebilecek boyutta olup olmadığı, toplum değerleri, örf-adet ve yerleşik kabullere göre ele alındığı görülmektedir. Bu noktada hakeret suçuna ilişkin dikkat edilmesi gereken husus kişiye yöneltilen sözün kişinin ne kadar etkilendiği , iş performasının, moralinin bozulup bozulmadığı değildir . Önemli olan kişiye yöneltilen söz yada fiilin kişinin onur ,şeref ve saygınlığı rencide edecek nitelikte olmasıdır . Hakaret ile kaba söz arasındaki en temel fark da budur.  Tüm bu bilgiler ışığında günümüzde çok sık karşılaştığımız ve merak edilen konuya gelelim . SOSYAL MEDYADA HAKARET  İÇERİKLİ BİR PAYLAŞIMI  BEĞENMEK SUÇ OLUŞTURUR MU? Sosyal paylaşım siteleri, insanların düşüncelerini ve fikirlerini  yani içeriğini kendi oluşturduğu ve kendi beğeni ve düşüncelerini paylaşmasına yarayan online bir platformdur.  Sosyal medya hayatımızın her anında gün geçtikçe daha da aktif olmaya devam eden  aktif ve adeta bir yaşam tarzı haline gelen çok geniş kitlelere kısa süre içerisinde ulaşanve yayılan bir ağdır.  İnsanlar artık hayatlarının önemli bir kısmını bu alanda geçirmekle birlikte siyasi ,sosyal ,kültürel eylem ve düşüncelerini de bu platformlar sayesinde dile aktarmakta ve  gerçekleştirmektedir. Bu platformlarda yaşanan siyasi tartışmalar, hakaret içerikli sözler ve paylaşımlar nedeniyle işlenen suçlar da karşımıza sıkça çıkmaktadır.  Aşağıda Yargıtay kararı ile de açıklayacağımız üzere sosyal medyada hakaret içeren bir paylaşımı beğenmek suç oluşturmamaktadır.   Bu platformlar içerisinde 5651 sayılı kanun uyarınca, içerik sağlayıcının alıntılamış olduğu içeriklerde hukuki sorumluluğu bulunmamaktadır Örneğin; başka birinin iletisini kendi sayfanızda yayımladığınız takdirde, sorumluluğu kabul edemezsiniz. Ancak aynı kanun maddesinde yer alan diğer bir düzenleme ile, şayet durumun genelinden anlaşıldığı üzere, söz konusu beğeniyi, alıntıyı yayımlamak ve bunu umuma arz edildiği, katılındığı ve istenmeyen nitelikte propaganda yapıldığı kabul edildiği takdirde, hukuka aykırılık bulunmuş olacaktır. Yalnız bu değerlendirme yapılırken, hukuka aykırı içeriğin bir defaya mahsus kullanılmasından ziyade, kişinin profilinden söz konusu hukuka aykırı eylemle ilgili olarak duyuru ve propaganda ile ilgili diğer eylemlerin olup olmadığı önem arz edecektir. Sosyal Medya üzerinden doğrudan bu suçları işleyenlerin tespiti halinde cezalandırılmaları gerekmektedir. Ancak facebook ve twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde yer alan paylaşımları “retweet eden, beğenen” kişilerin bu suçun faili olup olamayacakları sorunu konusunda ince bir nüans bulunmaktadır.  Suç içeren her retweet, favoriler ekleme veya beğenme durumunu aynı suç kapsamına alırsak insanların düşünce özgürlüğüne doğrudan müdahale etmiş hale gelebiliriz. Suç oluşturan paylaşımları Retweet, favorilere ekleme veya beğenmeyi suç kapsamından tamamen çıkarırsak bu yolla yapılan hakaretlerin, tehditlerin önü açılmış hale gelmektedir. Burada kılavuz olarak alınması gereken mevzuat kanaatimizce 5651 Sayılı Yasanın 4. maddesinin 2. fıkrasıdır.   İçerik sağlayıcının sorumluluğu MADDE 4 – (1) İçerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumludur. (2) İçerik sağlayıcı, bağlantı sağladığı başkasına ait içerikten sorumlu değildir. Ancak, sunuş biçiminden, bağlantı sağladığı içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığı açıkça belli ise genel hükümlere göre sorumludur. Bu maddeye göre içerik sağlayıcı başkasına ait bir içerikten dolayı sorumlu değildir.Sorumlu tutulabilmesi için o içeriğin benimsenmesi gerekmektedir . Bu bilgiler ışığında konuya ilişkin yargıtay 4. Ceza dairesi kararını inceleyelim.  TC YARGITAY  4.CEZA DAİRESİ 2013/5598 E. 2014/33171 K. ‘’İçtihat Metni’’ Tebliğname No : 2-2012/49269 MAHKEMESİ : Sivas (kapatılan ) 3. Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 19/10/2011  NUMARASI: 2011/479(E) ve  2011/1081 (K)  SUÇ : HAKARET  Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle , başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarine gore dosya görüşüldü : …… Ancak;  Sanığın sosyal paylaşım sitesi üzerinden müştekiye hitaben ‘’C.oto yıkama ‘’ ve temyize glmeyen sanık’’A.. K..’’ profilleri aı altına gönderilen hakaret içerikli mesajları beğenmekten ibaret eyleminin bu mesajların sanık tarafından da internet ortamında paylaşılıp veya başkalarına aktarılmadığı takdirde hakaret suçunun unsurlarını oluşturmayacağı ,kişisel değerlendirme kapsamında kalacağı gözetilmeden ve bu husus araştırılmadan , yetersiz gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi , Kanuna aykırı ve sanık E..Y.. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 17/11/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi . Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere hakaret içerikli sosyal medya mesajını beğenmek , beğenide bulunan kişi tarafından paylaşılmadığı  ve başkalarına aktarılmadığı sürece suç oluşturmayacaktır. 
Ekleme Tarihi: 06 Kasım 2020 - Cuma

HAKARET SUÇU VE CEZASI

Hakaret TCK md.125’e göre; “(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
Şeklinde tanımlanmıştır. Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere hakaret suçunun oluşması için en önemli unsur ; söylenen söz ya da  davranış/fiil  kişinin şeref, onur ve  saygınlığını rencide etmelidir. 
Burada korunan hukuki yarar ise; kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içinde sahip olduğu itibarı, diğer fertler nezdinde saygınlığının korunmasıdır.
Korunan şeref kavramı iki şekilde ele alınabilir : İlki kişinin kendi nitelikleri,özellikleri, kendisiyle ilgili düşünceleri ve saygınlığı olan iç şeref ; diğeri ise başkalarının o kişi hakkında düşünceleri , değerlendirmeleri toplumdaki itibarı olan dış şereftir. Türk Ceza Kanunu’muzun hakaret suçu ile ilgili maddesinin her iki durumu da kapsayan görüşte olduğunu belirtmek gerekir . 
Yukarıda anlatılanlardan özetleyecek olursak bir davranış/somut fiilin ya da soyut isnadın ( sözün) hakaret suçu kapsamında değerlendirilmesi için kişinin onur,şeref ve saygınlığını rencide etmesi gerekmektedir . Hakaret Suçuna ilişkin Yargıtay  kararları; 
Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 29.11.2016 tarihli, 2015/2550 E. ve 2016/18260 K. sayılı kararına göre; “hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir”.
Yargıtay 2.Ceza Dairesi 18.06.2013 tarihli, 2011/ 29991 E. ve 2013/16457 K. sayılı kararında, “yalancı köpek, şerefsiz biçimindeki sözler” hakaret olarak kabul edilmiştir.
Yine Yargıtay 23. Ceza Dairesi 12.05.2016 tarihli, 2015/15670 E. ve 2016/6288 K. sayılı kararında; asker olan sanığın karıştığı maddi hasarlı bir trafik kazasına müdahale eden polis memurlarına ‘…ben askerim, ben komandoyum, (…) ibneler, piçler’ şeklinde sarf edilen sözleri hakaret olarak değerlendirmiştir.
Yeri gelmişken belirtmek isterim ki; “Allah belanı versin” ifadesi, gerek Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve gerekse Yargıtay ceza dairelerince hakaret değil, beddua olarak kabul edilmektedir..
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 01.04.2019 tarihli, 2017/5584 E. ve 2019/4626 sayılı kararına göre; “Olay günü sanığın, müştekilere hakaret ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gibi sanığın müştekiye söylediğini kabul ettiği ‘Allah belanızı versin, benim çoluğumun çocuğumun ekmeğini yediniz sizin de çoluğunuzdan çıksın’ şeklindeki beddua nitelikli sözlerin, muhatapların (…) şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi” Kanuna aykırıdır.
Yargıtay; “Allah belanı versin” gibi beddua içeren sözleri hakaret değil, kaba söz, tanrısal ceza dileme anlamı taşıdığını kabul etmektedir.
Kullanılan ifadenin hakaret suçunu oluşturup oluşturmayacağı, her bir somut olayda durum, yer ve zaman, mağdurun kişiliği, toplumdaki saygınlığı gibi kriterlere göre değerlendirildiği ileri sürülebilir. Nitekim Yargıtay’ın “kaba söz” ve “hakaret” ayırımına bakıldığında; yukarıda bahsedilen unsurların bir bütün olarak, suça konu eylemin, somut olayın özellikleri göz önünde bulundurularak, mağduru rencide edebilecek boyutta olup olmadığı, toplum değerleri, örf-adet ve yerleşik kabullere göre ele alındığı görülmektedir.
Bu noktada hakeret suçuna ilişkin dikkat edilmesi gereken husus kişiye yöneltilen sözün kişinin ne kadar etkilendiği , iş performasının, moralinin bozulup bozulmadığı değildir . Önemli olan kişiye yöneltilen söz yada fiilin kişinin onur ,şeref ve saygınlığı rencide edecek nitelikte olmasıdır . Hakaret ile kaba söz arasındaki en temel fark da budur. 
Tüm bu bilgiler ışığında günümüzde çok sık karşılaştığımız ve merak edilen konuya gelelim .
SOSYAL MEDYADA HAKARET 
İÇERİKLİ BİR PAYLAŞIMI 
BEĞENMEK SUÇ OLUŞTURUR MU?
Sosyal paylaşım siteleri, insanların düşüncelerini ve fikirlerini  yani içeriğini kendi oluşturduğu ve kendi beğeni ve düşüncelerini paylaşmasına yarayan online bir platformdur. 
Sosyal medya hayatımızın her anında gün geçtikçe daha da aktif olmaya devam eden  aktif ve adeta bir yaşam tarzı haline gelen çok geniş kitlelere kısa süre içerisinde ulaşanve yayılan bir ağdır.  İnsanlar artık hayatlarının önemli bir kısmını bu alanda geçirmekle birlikte siyasi ,sosyal ,kültürel eylem ve düşüncelerini de bu platformlar sayesinde dile aktarmakta ve  gerçekleştirmektedir. Bu platformlarda yaşanan siyasi tartışmalar, hakaret içerikli sözler ve paylaşımlar nedeniyle işlenen suçlar da karşımıza sıkça çıkmaktadır. 
Aşağıda Yargıtay kararı ile de açıklayacağımız üzere sosyal medyada hakaret içeren bir paylaşımı beğenmek suç oluşturmamaktadır. 
 Bu platformlar içerisinde 5651 sayılı kanun uyarınca, içerik sağlayıcının alıntılamış olduğu içeriklerde hukuki sorumluluğu bulunmamaktadır
Örneğin; başka birinin iletisini kendi sayfanızda yayımladığınız takdirde, sorumluluğu kabul edemezsiniz. Ancak aynı kanun maddesinde yer alan diğer bir düzenleme ile, şayet durumun genelinden anlaşıldığı üzere, söz konusu beğeniyi, alıntıyı yayımlamak ve bunu umuma arz edildiği, katılındığı ve istenmeyen nitelikte propaganda yapıldığı kabul edildiği takdirde, hukuka aykırılık bulunmuş olacaktır.
Yalnız bu değerlendirme yapılırken, hukuka aykırı içeriğin bir defaya mahsus kullanılmasından ziyade, kişinin profilinden söz konusu hukuka aykırı eylemle ilgili olarak duyuru ve propaganda ile ilgili diğer eylemlerin olup olmadığı önem arz edecektir.
Sosyal Medya üzerinden doğrudan bu suçları işleyenlerin tespiti halinde cezalandırılmaları gerekmektedir. Ancak facebook ve twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde yer alan paylaşımları “retweet eden, beğenen” kişilerin bu suçun faili olup olamayacakları sorunu konusunda ince bir nüans bulunmaktadır.
 Suç içeren her retweet, favoriler ekleme veya beğenme durumunu aynı suç kapsamına alırsak insanların düşünce özgürlüğüne doğrudan müdahale etmiş hale gelebiliriz. Suç oluşturan paylaşımları Retweet, favorilere ekleme veya beğenmeyi suç kapsamından tamamen çıkarırsak bu yolla yapılan hakaretlerin, tehditlerin önü açılmış hale gelmektedir.
Burada kılavuz olarak alınması gereken mevzuat kanaatimizce 5651 Sayılı Yasanın 4. maddesinin 2. fıkrasıdır. 
 İçerik sağlayıcının sorumluluğu
MADDE 4 – (1) İçerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumludur.
(2) İçerik sağlayıcı, bağlantı sağladığı başkasına ait içerikten sorumlu değildir. Ancak, sunuş biçiminden, bağlantı sağladığı içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığı açıkça belli ise genel hükümlere göre sorumludur.
Bu maddeye göre içerik sağlayıcı başkasına ait bir içerikten dolayı sorumlu değildir.Sorumlu tutulabilmesi için o içeriğin benimsenmesi gerekmektedir .
Bu bilgiler ışığında konuya ilişkin yargıtay 4. Ceza dairesi kararını inceleyelim. 
TC
YARGITAY 
4.CEZA DAİRESİ
2013/5598 E.
2014/33171 K.
‘’İçtihat Metni’’
Tebliğname No : 2-2012/49269
MAHKEMESİ : Sivas (kapatılan ) 3. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/10/2011 
NUMARASI: 2011/479(E) ve  2011/1081 (K) 
SUÇ : HAKARET 
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle , başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarine gore dosya görüşüldü :
……
Ancak; 
Sanığın sosyal paylaşım sitesi üzerinden müştekiye hitaben ‘’C.oto yıkama ‘’ ve temyize glmeyen sanık’’A.. K..’’ profilleri aı altına gönderilen hakaret içerikli mesajları beğenmekten ibaret eyleminin bu mesajların sanık tarafından da internet ortamında paylaşılıp veya başkalarına aktarılmadığı takdirde hakaret suçunun unsurlarını oluşturmayacağı ,kişisel değerlendirme kapsamında kalacağı gözetilmeden ve bu husus araştırılmadan , yetersiz gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi ,
Kanuna aykırı ve sanık E..Y.. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 17/11/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi .
Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere hakaret içerikli sosyal medya mesajını beğenmek , beğenide bulunan kişi tarafından paylaşılmadığı  ve başkalarına aktarılmadığı sürece suç oluşturmayacaktır. 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve batikaradenizhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.