Sitenin sağında bir giydirme reklam
Av. SELAY KARDEŞ (Hukuk Köşesi)
Köşe Yazarı
Av. SELAY KARDEŞ (Hukuk Köşesi)
 

BOŞANMA DURUMUNDA ZİYNET EŞYALARI KİME KALIR?

Ziynet Eşyalarına İlişkin Olarak Açılacak Alacak Davalarında Son Durum; Sevgili okurlar hukuk köşemize bu hafta düğünde takılan altınlarla ilgili merak ettiklerinizi cevaplayarak bir başlangıç yapacağız. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarında da yer aldığı üzere ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup, insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır. Bilezik, küpe, yüzük, kolye, broş, gerdanlık türünde takılar da ziynet eşyası statüsünde değerlendirilmekte ve kabul görmektedir. (Gençcan; Ziynet ve Eşya Alacağı Davaları Kitabı s.55-56). İnceleme konumuz bakımından ise, ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür.  Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını da ziynet olarak değerlendirilmektedir.  Değerli taş ve madenlerin yanı sıra, düğün merasimi nedeniyle verilen para da ziynet eşyası olarak nitelendirilmektedir. Düğünde takılan ziynet eşyaları Türk Medeni Kanunu kapsamında kişisel mal olarak kabul edilmiş olup kişisel mallar üzerinde tasarrufta bulunma hakkı eşlere aittir.  Düğünde takılan takılarla ilgili talepler boşanma davası ile birlikte ileri sürülebileceği gibi boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava açmakla da ileri sürülmesi mümkündür. Ziynet eşyaları ile ilgili olarak genel sorun boşanma davası aşaması ve sonrasında bu eşyaların sebebiyle doğacak alacaklarda, kime ait olduğu konusunda ve iade konusunda hukuki sorumluluğun kime ait olacağı konusunda ve ziynet eşyalarının miktarıyla ilgili yaşanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu  önceki içtihatlarına baktığımızda; evlilik münasebetiyle hediye edilen ziynet eşyaları  hangi tarafın ailesi ya da yakını, davetlisi  tarafından takılıp takılmadığına bakılmaksızın ''kim tarafından takılırsa takılsın aksine bir anlaşma bulunmadıkça  '' kadına  bağışlanmış sayılacağı  ve artık onun kişisel malı niteliğini kazandığı, iade edilmeme koşuluyla verildiği kanıtlanmadıkça da ; ziynet eşyalarının  koca tarafından borçları için bozdurulup harcanmasının kocayı  iade borcundan kurtarmayacağı” kabul görüyordu.  Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu  bu içtihat’ının aksine  4 Mart 2020 tarihinde yayınlamış  olduğu kararda kurallar şu şekildedir : 1-) Kadına Takılan Takılar: Kadına takılan her türlü ziynet eşyası (çeyrek/yarım/tam altın, bilezik, kolye, bileklik, takı seti vs.) ve para gibi ekonomik değerler kadına aittir. 2-) Erkeğe Takılan Takılar: Erkeğe takılan ziynet eşyasından kadına özgü olanlar (örn, bilezik, kolye, küpe vs.) erkeğe takılsa bile kadına ait olacaktır. Erkeğe takılan çeyrek, yarım, tam altın gibi takılar ve paralar ise “kadına özgü” olmadıklarından erkeğe ait olacaklardır.  Kural olarak erkeğe takılan her türlü takıdan kadına özgü nitelikte olmayanlar, erkeğe ait olacaktır.  Erkeğe takılan ziynet eşyaları kadına özgü nitelikte olsa bile (Örneğin, bilezik, kolye, küpe vb.) erkek eş, kadına özgü ziynet eşyalarının kadına ait olduğu konusunda “yerel adet olmadığını” ispatlarsa kadına özgü olan ziynet eşyaları da erkeğe verilir.  Takılan ziynet eşyası erkek ve kadın tarafından kullanılabilen bir şey ise bu şey münhasıran kadına ait olmadığından erkeğe ait olacaktır. 3-) Paylaşım Anlaşması: Eşler arasında ziynet eşyası ile diğer ekonomik değerlerin (para vb.) nasıl paylaşılacağına dair bir sözleşme yapılmışsa, bu sözleşme geçerli kabul edilecektir. Kısa ve öz ifade edilmesi gerekirse YHGK Kararıyla “ Ziynete İlişkin Genel İlke” belirlenmiştir. Düğünde takılan diğer çeyrek-yarım-tam altın, para türünden takılar içtihat kapsamı dışında bırakılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun konuya ilişkin son kararının adil ve hakkaniyete uygun olduğunu düşünmekteyim.  Önümüzdeki hafta başka bir hukuki konu ile ilgili sizlerle buluşacağız. Not: Merak ettiğiniz, hukuk köşemizde okumak istediğiniz ve ücretsiz danışmanlık hizmeti almak istediğiniz konularla ilgili e-mail adresinden ya da gazetemizin whatsapp hattına isminizi ve danışmak istediğiniz konu ile ilgili masaj bırakarak bana ulaşabilirsiniz.  Av. Selay KARDEŞ  Email : av.selaykardes@hotmail.com  Whatsapp: 0 (539) 461 01 67 Büro Adres: 19 Mayıs Mah. Ata Sok. Tarlacılar Apt.No:5/3 (Kozlu Ziraat Bankası Karşısı, Görkem Market üstü)     Kozlu/ Zonguldak
Ekleme Tarihi: 15 Ekim 2020 - Perşembe

BOŞANMA DURUMUNDA ZİYNET EŞYALARI KİME KALIR?

Ziynet Eşyalarına İlişkin Olarak Açılacak Alacak Davalarında Son Durum;
Sevgili okurlar hukuk köşemize bu hafta düğünde takılan altınlarla ilgili merak ettiklerinizi cevaplayarak bir başlangıç yapacağız.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarında da yer aldığı üzere ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup, insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır.
Bilezik, küpe, yüzük, kolye, broş, gerdanlık türünde takılar da ziynet eşyası statüsünde değerlendirilmekte ve kabul görmektedir. (Gençcan; Ziynet ve Eşya Alacağı Davaları Kitabı s.55-56).
İnceleme konumuz bakımından ise, ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. 
Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir.
Çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını da ziynet olarak değerlendirilmektedir. 
Değerli taş ve madenlerin yanı sıra, düğün merasimi nedeniyle verilen para da ziynet eşyası olarak nitelendirilmektedir.
Düğünde takılan ziynet eşyaları Türk Medeni Kanunu kapsamında kişisel mal olarak kabul edilmiş olup kişisel mallar üzerinde tasarrufta bulunma hakkı eşlere aittir. 
Düğünde takılan takılarla ilgili talepler boşanma davası ile birlikte ileri sürülebileceği gibi boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava açmakla da ileri sürülmesi mümkündür.
Ziynet eşyaları ile ilgili olarak genel sorun boşanma davası aşaması ve sonrasında bu eşyaların sebebiyle doğacak alacaklarda, kime ait olduğu konusunda ve iade konusunda hukuki sorumluluğun kime ait olacağı konusunda ve ziynet eşyalarının miktarıyla ilgili yaşanmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu  önceki içtihatlarına baktığımızda; evlilik münasebetiyle hediye edilen ziynet eşyaları  hangi tarafın ailesi ya da yakını, davetlisi  tarafından takılıp takılmadığına bakılmaksızın ''kim tarafından takılırsa takılsın aksine bir anlaşma bulunmadıkça  '' kadına  bağışlanmış sayılacağı  ve artık onun kişisel malı niteliğini kazandığı, iade edilmeme koşuluyla verildiği kanıtlanmadıkça da ; ziynet eşyalarının  koca tarafından borçları için bozdurulup harcanmasının kocayı  iade borcundan kurtarmayacağı” kabul görüyordu. 
Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu  bu içtihat’ının aksine  4 Mart 2020 tarihinde yayınlamış  olduğu kararda kurallar şu şekildedir :
1-) Kadına Takılan Takılar: Kadına takılan her türlü ziynet eşyası (çeyrek/yarım/tam altın, bilezik, kolye, bileklik, takı seti vs.) ve para gibi ekonomik değerler kadına aittir.
2-) Erkeğe Takılan Takılar: Erkeğe takılan ziynet eşyasından kadına özgü olanlar (örn, bilezik, kolye, küpe vs.) erkeğe takılsa bile kadına ait olacaktır. Erkeğe takılan çeyrek, yarım, tam altın gibi takılar ve paralar ise “kadına özgü” olmadıklarından erkeğe ait olacaklardır. 
Kural olarak erkeğe takılan her türlü takıdan kadına özgü nitelikte olmayanlar, erkeğe ait olacaktır. 
Erkeğe takılan ziynet eşyaları kadına özgü nitelikte olsa bile (Örneğin, bilezik, kolye, küpe vb.) erkek eş, kadına özgü ziynet eşyalarının kadına ait olduğu konusunda “yerel adet olmadığını” ispatlarsa kadına özgü olan ziynet eşyaları da erkeğe verilir. 
Takılan ziynet eşyası erkek ve kadın tarafından kullanılabilen bir şey ise bu şey münhasıran kadına ait olmadığından erkeğe ait olacaktır.
3-) Paylaşım Anlaşması: Eşler arasında ziynet eşyası ile diğer ekonomik değerlerin (para vb.) nasıl paylaşılacağına dair bir sözleşme yapılmışsa, bu sözleşme geçerli kabul edilecektir.
Kısa ve öz ifade edilmesi gerekirse YHGK Kararıyla “ Ziynete İlişkin Genel İlke” belirlenmiştir. Düğünde takılan diğer çeyrek-yarım-tam altın, para türünden takılar içtihat kapsamı dışında bırakılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun konuya ilişkin son kararının adil ve hakkaniyete uygun olduğunu düşünmekteyim. 
Önümüzdeki hafta başka bir hukuki konu ile ilgili sizlerle buluşacağız.

Not: Merak ettiğiniz, hukuk köşemizde okumak istediğiniz ve ücretsiz danışmanlık hizmeti almak istediğiniz konularla ilgili e-mail adresinden ya da gazetemizin whatsapp hattına isminizi ve danışmak istediğiniz konu ile ilgili masaj bırakarak bana ulaşabilirsiniz. 
Av. Selay KARDEŞ 

Email : av.selaykardes@hotmail.com 
Whatsapp: 0 (539) 461 01 67
Büro Adres: 19 Mayıs Mah. Ata Sok. Tarlacılar Apt.No:5/3 (Kozlu Ziraat Bankası Karşısı, Görkem Market üstü)     Kozlu/ Zonguldak

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve batikaradenizhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.