Gündem çok hızlı değişiyor. Yaptığımız iş gereği gündemi yakından takip etmek zorundayız.Her ne kadar gündem değişmiş olsa da, geçtiğimiz hafta gazete yayınlandıktan sonra gerçekleşen bir etkinliği atlamamak gerektiğine inanıyorum.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Zonguldak’a gelerek Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri ile bir toplantıda buluştu.CHP’nin birincisini Ankara’da gerçekleştirdiği ‘Büyük Buluşma’ toplantılarının ikincisinin Zonguldak’ta yapılması CHP Genel Başkanı’nın Emeğin Başkentine verdiği değerin bir göstergesi biçimindeydi.STK temsilcilerini dinleyen Kılıçdaroğlu notlar aldı.Son olarak kendisi bir konuşma yaparak çok önemli saptamalarda bulundu.Bunlardan en önemlilerinden biri siyaset kurumunda Milletvekili’ni Parti Genel Başkanlarının belirlemesinin demokrasinin gelişmesini engelleyen büyük bir unsur olduğu vurgusu idi ki, her bilinçli seçmen gibi benim içinde çok önem teşkil eden bir konuya parmak bastı CHP Genel Başkanı. Yani ‘Önünüze konulanı değil, önseçimle sandıktan çıkanı aday yapıp seçmelisiniz’ dedi.Bunları söyleyen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Mısırlı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu CHP seçmeninin önüne koyup, ‘Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz’ dediğini unutmuş, hemen yanı başındaki Av. Ünal Demirtaş tepeden inme kontenjan adayı olarak Zonguldak seçmenine dayatıp Zonguldak’ta CHP’yi allak bullak ettiğini unutmuştu.Yine Ahlak’ın en önemli lütuf olduğunu, ahlak olmayan bir toplumda ne adaletin ne de başka bir kurumun sağlıklı işlemeyeceğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, masanın diğer başında oturan ve yapılan eğilim yoklamasında üyelere para dağıtarak sandıktan birinci çıktığı yönündeki iddiaların gölgesinde Zonguldak’ta birinci sıradan aday olup seçilen adı AKP’nin müteahhiti olarak anılan Şerafettin Turpçu’yu da unutmuştu!Evet Kılıçdaroğlu çok haklıydı. Ahlaklı olmak her şeyden önemliydi.Bir partinin milletvekili olup ticaretinde batacağını göre göre ticaret yaptığın insanlara karşılıksız çekler vermek, bir başka deyişle dolandırmak ahlaksızlık değil miydi?Yine Ticari rant sağlamak adına CHP’li yada CHP’li olmayan başka partili belediyelerle çıkar ilişkilerine girmek, ne kadar ahlaklı bir davranıştı?Kürsü dokunulmazlığı hariç tüm dokunulmazlıkların kaldırılmasına da değinen Kılıçdaroğlu, hata yapan her vekilin Cezaevinde yatmayı göze alması gerektiğini dile getirdi.Kendi vekillerinden kaç tanesi bunu göze alabilirdi acaba?Evet, Kılıçdaroğlu’nun söylemlerini ilgi ve beğeni ile sonuna kadar dinledim.Bu soruları aslında mümkün olsaydı kendisine sormak isterdim.Ama son olarak da şunu eklerdim.Sayın Kılıçdaroğlu, anlattıklarınız demokrasiye inanan her yurttaşın özlemi olan şeyler. Ancak yurttaşlar bunu söylemde değil icraatta olmasını istiyor ve bekliyor. Yoksa bu tabloda ‘Hoca verir talkımı kendisi yutar salkımı misali’ sözde var ama icraatta yok! CHP işte bu yüzden İnandırıcı olamıyor. Derdim…