Mali bakımdan bitmiş, tüm gelirleri ipotek altına alınmış bir belediyede,
Her ay binlerce lira harcayarak,
Kenti resimlerinin basılı olduğu afişlerle donatıp,
Ramazan ayında bastırdığı imsakiyelere dahi kendi resimlerini bastırma aymazlığını göstererek, bir ilke imza atan,
Oturduğu makamı hazmedemediği, tüm tavır ve davranışlarından açıkça belli olan,
Kendini beğenmiş zavallıya ben, ‘egoları aklının önüne geçmiş, kendini beğenmiş’ gibi tabirler kullanıyordum ya,
Geçtiğimiz günlerde hemşerilerimizden biri beni uyardı;
‘Tansel bey, iyi güzel yazıyorsunuz, kimsenin dile getiremediği, menfaatleri gereği konuşmaktan dahi imtina ettiği gerçekleri milletin gözüne sokarcasına haykırıp, kamuoyunu bilinçlendirme görevini yerine getiriyorsunuz ama atladığınız yada yanlış ifade ettiğiniz bir hususu açıklamak isterim’dedi.
Buyur açıkla ağbi deyince, açtı ağzını yumdu gözünü;
‘Bu adam kendini beğenmiş ya da egoları şişkin filan değil!
Resmen ruh hastası, şizofren!
Eğer öyle olmasa şu yaptıklarını yapar mı?
İşin diğer tarafı, yanında kafası çalışan ya da buna yol gösterecek bir tek kişi dahi yok ki, bu hatalarında ısrar ediyor.
İyi de oluyor. Ancak böyle kendini bitirir.
Ancak memlekete yazık oluyor.’ Dedi.
***
Ne diyelim kamuoyunun görüşü hepimizinkinden ağır basar.
Egoları şişkin, megaloman, kendini beğenmiş diye hitap ettiğim, ruh hastası, şizofren Belediye başkanından bu vesile ile özür dilerim.
Devam etsin, kendi adının olduğu şarkı yaptırıp, Belediye hoparlörlerinden her gün dinletsin millete.
Hatta arabaları evleri seçim zamanı değil her zaman resimleri ile kaplatsın.
Belki böylece millet bu ruh hastası şizofrenin ne mal olduğunu anlar da, son kullanma tarihi daha önce dolar ve millet bundan kurtulmuş olur…