24 Haziran seçimlerinden Ak Parti’nin mutlak galibiyeti ile sonuçlanmasının ardından önce CHP ardından İyi Parti Karıştı. Özellikle CHP’de başarısızlığı fırsata çevirmeyi bekleyen muhalifler,  Ya da yeniden listeye girip seçilme sansı yakalayamayan eski Milletvekillileri Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na isyan bayrağı açtılar. Kurultay için imza toplamaya başladılar. Bunların başında da Bölgemizin eski Milletvekillerinden Muharrem İnce’nin A Takımında yer alan isimlerden, Şerafettin Turpçu geliyor. Turpçu diğer arkadaşları gibi Kılıçdaroğlu’nu başarısızlığın yegane sorumlusu ilan ederek koltuğu bırakmasını istiyor… Sayın Turpçu adama sormazlar mı; Kılıçdaroğlu eğer başarısızsa bu başarısızlıkta onun ekip arkadaşları olan milletvekillerinin hiç sorululuğu yok mu? Diye Yine sormazlar mı; Siz milletvekili olarak görev yaptığınız süre boyunca Zonguldak’a ne katkı sağladınız? Yanlış olan neyi düzelttiniz? Zonguldak’a Türkiye siyasetinde ne itibar kazandırdınız da Kılıçdaroğlu’na bırak git diyorsunuz? Kılıçdaroğlu gidecek, İnce gelecek.  Sonra ne olacak? Kılıçdaroğlu’nun gitmesini, İnce’nin gelmesini ülke kazansın, Zonguldak kazansın diye mi istiyorsunuz? Yoksa hakkını veremediğiniz koltuk geri gelsin, ben kazanayım diye mi istiyorsunuz? Yok sayın eski vekil, halk bu manevraları yemiyor! İnce’ye oy veren CHP’li seçmen bile bu manevralara hoş bakmıyor… Adam çıkacak seni Cumhurbaşkanı adayı gösterecek, Sen tüm Türkiye’ye ‘seçilemezsem bir daha Kılıçdaroğlu’nun karşısına Genel Başkan adayı olarak çıkmam’ diyeceksin. Sonra çıkıp, ‘bizim sevdamız koltuk sevdası değil’ diyerek, Genel Başkanlık koltuğuna, talip olacaksın…  Bal gibi de koltuk sevdası! Şimdi gelelim Zonguldak’taki kurultay delegelerine; Bakalım kaç tanesi gidip olağanüstü kurultay için noterden imza verecek? Geçen kurultayda Muharrem İnce’nin peşinden gidip, Bu sefer ben imza vermem diyen kaç tane koltuk meraklısı çıkacak? Yakından takip ediyoruz. Kimse çıkıp, yalandan bizim sevdamız Zonguldak, bizim sevdamız Türkiye demesin! Herkesin sevdasının ‘KOLTUK’ olduğu açık seçik görülüyor… *** Sonra haybeye ‘Ak Parti bunca olumsuzluğa rağmen neden başarılı’ diyerek hayıflanıyorsunuz. Niye si mi var? Siz çok seslilik, demokrasi diyorsunuz ya, İşte o çok seslilik değil! Çok başlılık. Her kafadan bir ses çıkıyor! Onlarda bu yok! Her kafadan bir sesin çıktığı yerde başarıdan ve organizasyondan ses edilemez! ‘Kavgalı eve gelin verilmez’ atasözü misali, Sizdeki karmaşayı gören vatandaş, tercihini başka yönde kullanıyor. *** Önümüzde yerel seçimler var! İzleyip göreceğiz. Acaba kendini dev aynasında gören bazıları, ‘Aday ben olayım da seçim kazanıp kazanmamak önemli değil’ mantığı ile mi hareket ederek, koltuk sevdasını mı ortaya koyacak? Yoksa ‘memleket kazansın, partim kazansın benim aday olmam önemli değil, kazanacak adayın ardından canla başla giderim’ diyerek memleket sevdasını mı ortaya koyacak? İşte bu zihniyet başarı ya da başarısızlığın tablosunu seçimden önce ortaya koyacak!