Öncelikle şunu ifade edeyim, Zonguldak Basınında Kozlu Belediyesi Halk Otobüs İşletmesi Bekard’ı benim kadar çok eleştiren ve Şirket Sahibi Adem Günaydın ile davalık olan başka bir gazeteci daha yoktur. Ancak geçmişten gelen ‘Yiğidi öldür ama hakkını yeme’ gibi bir atasözümüz var ki, burada ona da vurgu yaparak amacı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olan arkadaşlarımıza dikkat çekmek isterim. Burada yiğit Bekard değil! Amaç Bekard üzerinden Kozlu Belediye Başkanı Kerim Yılmaz’ın yıpratılmak istenmesi. Konu neymiş?  Bekard engellilere Seyahat kotası koymuş…. Nasıl bir kota bu? Engelli kartı olan vatandaşlar bir ay içerisinde Kozlu- Zonguldak arasında 80 seferden fazla halk otobüsüne binerse 80’in üzerindeki seyahat ücretini bedava değil ceplerinden ödeyerek seyahat edecekmiş… Bu mu mağduriyet? Bir insan engelli dahi olmasa, Cumartesi Pazar günlerini de dahil etsek, hergün Zonguldak’a bir kere gidip gelse 60 sefer eder! Ben gazeteciyim ve ayda 30 gün, yani her gün Zonguldak’a gidip gelmiyorum. Ha, merak edenler için özellikle belirteyim ki, Başbakanlık Sarı Basın Kartı Sahibi olmama rağmen Bekard’ın ücretsiz ulaşım kartını da kullanmıyorum! Kendi arabamla da Zonguldak’a ayda 60 kere gidip gelmiyorum! Şimdi bir gazeteci olarak soruyorum; Ey durumdan şikayetçi olup olayı Basına taşıyan engelli kardeşlerim; Ayda 80 kere Zonguldak’a ne yapmaya gideceksiniz de bu kota size yetmiyor? Amacınız işinizi görmek mi? Yoksa bu durumda Bağcı olarak kabul edersek, şirketin talebine olumlu yanıt veren Kozlu belediye Başkanı Kerim Yılmaz’ı yıpratmak mı?