Görgüsüzlüğün bu kadarına da pes doğrusu!
Adam göreve geldiği gün beğenmemişti 2-3 yaşında Volkswagen Passat Makam Aracını.
Yok kurşunladı, yok arıza çıkartıyor vs. gibi bahanelerle aracı satıp, egosunu tatmin etmek için Mercedes marka Makam alacağı konuşuluyordu.
***
Ama diğer yandan Belediyede memur olarak çalışan karısına Passat aldı.
Yardımcısı Türker Passat’a biniyor.
Onun kardeşi Fen işleri Müdürü Mustafa Passat’a biniyor.
Diğer yardımcısı Muhasebeci Kerim’in neyi eksik? O da sattı Citroen C-5’i, aldı bir Passat.
Hatta eski Belediye Başkanı Ali Bektaş’ta Passat’ı tercih edenlerden.
Sanki Volkswagen Passat’ı Kozlu Belediyesi için üretiyor…
Ha, Passat deyip geçmeyin arabanın liste fiyatı 203 Bin 200 TL !
Bunlara bedava mı veriyorlar, çok büyük filo indirimi mi yapıyorlar orasını bilemem ama hepsinin Passat’ı tercih etmesinde vardır bir hikmet diye düşünmemek elde değil.
***
Hal böyle olunca egoları her ortamda tavan yapmış Ertan’ın Passat’a sıradan araç gözüyle bakıp Mercedes Makam arabası almak istemesini doğal karşılamak gerekiyor artık.
Bence Ertan Diyanet İşleri Başkanı’nın bindiği Mercedes S600 Long’tan alsın bir tane. Onun egosunu ancak o araba tatmin eder.
Nasıl olsa Ertan’ın mensubu olduğu AKP’nin Maliye Bakanı Şimşek, fiyatı 1 Milyon 245 Bin 300 TL olan Lüks Mercedes Makam Aracı için ‘Çerez Parası Bile değil’ benzetmesinde bulunmamış mıydı?
***
Ama benim ve Kozlu Kamuoyunun merak ettiği başka bir mesele var!
Kendisi ile aynı partiye (AKP’ye)mensup olan Kozlu eski Belediye Başkanı Ali Bektaş’tan 130 Milyon TL borçla batık bir Belediye devraldığını herkesin önünde dile getiren Ertan, görevde bulunduğu yaklaşık 2 yıl içerisinde devraldığı Belediyeye herhangi bir gelir artırıcı, istihdam sağlayıcı yatırım yapmadığı halde bu kadar harcamayı hangi para ile yapıyor?
Yoksa Ertan, ‘Ben 130 Milyon TL borçla aldım. Kendimden önceki Alacakların hiçbirini ödemiyorum. 330 Milyon TL borç ile bıraksam ne olur? Onu da benden sonra gelen düşünsün!’ zihniyeti ile hareket ederek Kozlu’nun geleceğini yok ettiğinin farkında değil mi?
Zihniyet eğer gerçekten bu ise, vah benim memleketimin haline derim.
Bunların içerisinde bulunduğu durum ise halkın tabiri ile ‘Ayranları yok içmeye, tahterevalli ile gidiyorlar …maya’ misali adeta.