Onlar 60 yıl şehrin tam merkezindeki arsalarını belediye binası yapılmak için Kozlu Belediyesine bağışlayacak kadar Kozlu sevdalısıydılar. Gelen yönetimler 60 yıl bu binadan yönettiler Kozlu’yu. 60 yıl sonra göreve gelen ve kimilerine göre Kozlu’yu Kozlu yapan, kimilerine göre Kozlu’yu satan adam olarak ifade edilen Ali Bektaş, ‘değişen, gelişen, modernleşen Kozlu’ya bu bina yakışmıyor’  diyerek Leb-i Derya Konutlarının yerine karşılık Anahtar teslim (!) modern bir Belediye Binası yapılması koşulu ile tarihi binayı iki yandaş müteahhite sattı acımadan. Anlaşılan o ki, bir yandan gelişen, büyüyen, modernleşen Kozlu’nun tarihi Belediye Binasından gelecek yaklaşık 800 bin TL’na ihtiyacı vardı! Diğer taraftan mimarisine Kozlulular dahil kimsenin beğeni ile bakmadığı yeni belediye binasının hızlı bir sürede kaba inşaatının tamamlanması Kozlu halkının teselli kaynağı oldu. Ancak müteahhit firma ile yaşanan sorunlar nedeniyle ince işi bir türlü bitmek bilmeyen yeni belediye sarayının bir kısmı Kaymakamlığa geçici kullanım için verilse de, müteahhit firmaya herhangi bir yaptırım uygulayamayan Belediye yönetimi iki farklı ihale ile binanın işlerini kendisi tamamlamaya karar verdi. Son olarak herkes Belediye yeni binasına taşınacak diye beklerken göreve geliş amacını ilk günden beri yaptığı icraatlarla açık seçik ortaya koyan Kozlu’nun yeni Belediye Başkanı Ertan Şahin, içine dahi girmediği yeni belediye binasını belediyenin SGK’ya olan prim borçlarına karşılık SGK’na devretmek için Şubat ayında meclis gündemine getirdi. Yazık, çok yazık… Canım Kozlum, nereden nereye gelmiş. 60 yıl önce binasını belediyeye bağışlayan bir anlayıştan, 60 yıl sonra bağışlanan binayı satıp savan sonra da sattığı binada, binayı satın alan müteahhitin kiracısı olan, oturacak bir Belediye Binası dahi kalmayan Kozlu! Biri yapar, diğeri satar Kozlulularda buna bakar… Hani hep diyoruz ya halkın iradesi diye, Görün işte 60 yıl önceki halkın iradesinin temsilcileri ile şimdiki arasındaki farkı.