Sevgili Okuyucularım, Yazıma başlamadan önce niyetim, manevi duygularımızın en üst seviyeye çıktığı, günlük hayatta artık çok sık rastlanamayan, birçok konuda sadece söylemde kalan, birlik, beraberlik, dayanışma duygularının en güzel örneklerinin yaşandığı mübarek Kurban Bayramı öncesi, bu müstesna değerlerden uzak çıkar kavgalarının merkezinde bir ilişkiler silsilesi olan siyasete dair bir değerlendirme yapmamaktı. Ancak AKP’de kongre sürecinin başlaması ile, Kozlu’da kızışan ilçe başkanlığı yarışı ile birlikte, AKP Kozlu İlçe teşkilatına atama ile tepeden inme Başkan yapılan ve Ertan’ın Belediye başkanı seçilmesiyle birlikte kendini siyasetin merkezinde gören, Belediye’nin eş başkanıymış gibi davranan Ahmet Özdemir’ in yerel bir gazetedeki röportajını görünce dayanamadım bir iki değerlendirme yapma ihtiyacı duydum. Evet sevgili okuyucularım, bakın Ahmet neler söylemiş; ‘15 Eylül’den  itibaren AK Parti’de 5. Olağan Genel Kurulu süreci başlamıştır.  Bizde teşkilat olarak  bu süreci yakından takip ediyoruz sürecin rahat işlemesi adına doğru ve dürüst işlemesi adına elimizden gelen çalışmaları yapıyoruz…’ Vay Ahmet’im vay… Teşkilat olarak süreci yakından takip ediyor ve sürecin rahat işlemesi adına doğru dürüst işlemesi adına elinden gelen çalışmaları yapıyormuş… Ahmet’in süreci yakından takip ettiği doğru. Ama parti çıkarları açısından mı? Yoksa kendi çıkarları açısından mı? İşte orası su götürür! Doğru dürüst işlerden Ahmet’in kastı ne onu bilmekte imkânsız! Belediye başkanını da yanına katıp, belediyenin imkânları ile kendi adına İlçe başkanlığı seçim çalışması yapmak mı? Belediye başkanının vasıtası ile belediyede taşeron ya da kadrolu çalışanları işlerinden atıp, işyerlerinin değiştirilmesi ile tehdit etmek mi? Yoksa yine belediye başkanını öne sürüp karşısına çıkacak adaylara rest çekmek sureti ile, ‘İlçe başkanı olsanız dahi ben sizinle çalışmam!’ ‘Ahmet’i karşısına alan, beni de karşısına alır!’ şeklinde telkinlerde bulundurmak mı?  Vah Ahmet’im vah! Bunlar mı senin sürecin rahat işlemesi adına yaptığın doğru işler? *** Verdiği röportajda bakın Ahmet daha ne inciler sıralıyor, ne itiraflarda bulunuyor! ‘ Ben buraya atamayla geldim ve bir yıldır görevdeyim.  Bu görev içerisinde aday adaylık süreci, Belediye Başkanlık adayıydı ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri olmak üzere 3 tane seçimden geçtik diye düşünüyorum’ diyor Ahmet! Atamayla geldiği görev içerisinde geçirdiği ve başarı ile çıktığını dile getirdiği üç adet seçim içerisinde Ertan’ın aday yapılmasını da ekliyor Ahmet! Yani İlçe Başkanı olarak tarafsız ya da her adaya eşit mesafede olan bir anlayış izlemesi gereken Ahmet’in, bu süreçte Akın Kaymak gibi kariyeri ile kişiliği ile temiz, şaibesiz bir aday adayını tabiri caizse harcayıp yerine Ertan’ı aday yapılmasını da, kendine göre kazanılmış bir seçim olarak görüyor Ahmet efendi. Bunlar aslında bir itiraf niteliğindedir sevgili okuyucularım. Bazen insanlar konuşurken farkında olmadan kafalarının arka planındaki düşünceleri de farkında olmadan dile getirirler. Ahmet’te farkında olmadan öyle yapmış! *** Şimdi aynı kirli oyunun ikinci perdesi sahnelenmeye çalışılıyor! Nasıl bir önceki seçimlerde tarafsız ve tüm adaylara eşit mesafede olması gereken İlçe başkanı taraf olarak Ertan’ın aday yapılmasını sağladıysa, Şimdi Ertan’dan aynısını bekliyor! E doğal olarak ta adam haksız sayılmaz! Bir belediye başkanı olarak Ertan’ın bu sürece direk olarak müdahil olması, Her ne kadar siyasi ahlak ve etik dışı olsa da, Ertan’da minnet borcunu ödemek babından, bile bile yanlışa evet diyor! *** Ancak bu iki kafadarın hesap edemedikleri bir şey var. Ne AKP bunların kafasındaki kadar küçük, ucuz siyasetin yapılabileceği bir parti, Ne de AKP’nin büyükleri ve tabanı son sözü bu iki kafadarın söylemesine izin verir! Bayramdan sonra daha çok gelişmeler olacak. Hepinizin bayramı mübarek olsun.