Yıllar önce Zonguldak’a otomobil fabrikası kurulacak, bu sayede ciddi bir istihdam sağlanacak denilmişti, Hayalden öteye gitmedi… Zonguldak Vilayeti Filyos Vadi Projesiyle 30 senedir TBMM’ne 100’ü aşkın Milletvekili gönderdi, Ama o vekiller Ankara’ya gidip Zonguldak’ı unuttular. Vaat edilen istihdam yaratıcı yatırımların hiç biri Zonguldak’a gelmedi. *** Yıllar sonra Çatalağzı-Muslu beldelerine Eren Holding tarafından Termik Elektrik Santrali yapımına başlanıldı. Yapım aşamasında bile bölgeye bir heyecan, bir hareket getirdi. Santral inşaatının bitip faaliyete geçmesi ile bölge halkının çalışmak için ata topraklarından göç etmiş gençleri tek tek geri dönmeye başladı. Çatalağzı ve Muslu’da beş para etmeyen tek katlı köy evleri rezidans daire fiyatına satılmaya başlanıldı. Çünkü Eren Enerji istihdam alanını genişletiyor, Yeni Üniteler kuruyor ve çevreden yöre halkının arsalarını ve evlerini satın alıyordu. *** Çevre Belediyeler dahi devletten göremedikleri desteği Eren Enerji’den gördüler. Yollarını yaptırdılar, Alt Yapılarını yaptırdılar, Duvarlarını yaptırdılar, Okullarını yaptırdılar, Sosyal tesislerini yaptırdılar, vs… *** Bölgeye bir hareket geldi. Yeni ticarethaneler açıldı. Başta ‘Adam sende ne olacak’ diye bakılan Termik Santral, sadece Çatalağzı, Muslu, Kilimli,Türkali ve Filyos gibi yakın yerleşim yerlerindeki insanların değil, Zonguldak merkez, Kozlu, Devrek, Gökçebey hatta Ereğli ve Alaplı gibi uzak ilçelerdeki insanların dahi iş bulmak amacı ile umut kaynağı haline geldi. *** Devlet baktı bölge hareketlendi, Çates’i özelleştirdi. Çates’in de özelleşmesi ile özel sektörün bölgeye kattığı enerji ve sinerji ikiye katlandı.   İktidar bölgeyi Enerji üssü ilan etti. *** Ve tam da işler böyle mükemmele yönelik giderken gizli bir el düğmeye bastı. Geçmişten günümüze dek Zonguldak üzerinde oynanan oyunlardan, sahnelenen entrikalardan bir yenisi şimdilerde o gizli elin vasıtası ile yeniden hayata geçirilmek için uğraşılıyor. Amaç yine Zonguldak’ın önünü tıkamak! *** Bu oyun sadece Zonguldak’ın üzerine oynanmıyor, Aynı zamanda, Kömür fiyatlarındaki artış ve dolar kurundaki yükseliş ile tırmanışa geçen sektördeki krizin devam etmesine rağmen 1148 işçisinden hiç birini mağdur etmeyen, hatta üstüne üstlük yüzde 8 zam ile çalışma şartlarını iyileştiren Eren Enerji üzerine oynanıyor. Kimse bölgeye yatırım yapmazken adamlar, Devletin alım garantisi vermediği bir projede tüm riskleri göz önüne alarak bölgeye 1.6 milyar dolarlık bir yatırım yapıyor, yaşanılan ciddi krize rağmen 180’den fazla işçiden bir tanesini bile kapının önüne koymuyorlar, tam bu süreç sağduyu ile atlatılmaya çalışılırken sendika krizi patlıyor! *** Sendika yaşamdır! İş yaşamının vazgeçilmezidir! İşçinin güvence kaynağıdır! Ancak; İş barışının olmadığı, Huzurun kalmadığı, Yapıcılığın değil, yıkıcılığın ve provokatörlüğün yer aldığı bir ortamda, Sendikalaşmadan da söz etmek doğru olmaz… Her şeyden önce bir iş yerinde sendikalaşma faaliyetlerinden önce işveren ile bir uzlaşı, bir mutabakat sağlanması gerekir… ‘Koyun can derdinde, kasap et derdinde’ atasözü misali, işverenin yatırımı yaptığı günden beri yaşadığı en zor süreçte, işçiyi örgütleyip, işverene karşı kışkırtmak, barışı değil, kavgayı, çözümü değil, çözümsüzlüğü getirir. Şu süreçte, tüm Zonguldak olarak Eren Enerji’ye sahip çıkmak orada çalışan 1148 işçiye sahip çıkmak demektir, Şehrimize yapılan 1.6 Milyar dolarlık yatırıma sahip çıkmak demektir, Toplumsal huzura ve barışa sahip çıkmak demektir. Konu Eren Enerji meselesi değil, Zonguldak meselesidir. Siyasetçisinden, kamu görevlisine, STK kadar herkes bu süreçte sağduyulu hareket etmeli ve bir kez daha Zonguldak’ın önünü tıkamak isteyenlere fırsat vermemelidir.