Sitenin sağında bir giydirme reklam

TURPÇU GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ

Gündem 06.04.2017 - 21:37, Güncelleme: 21.02.2023 - 15:12 7253+ kez okundu.
 

TURPÇU GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, yazılı ve görsel basın mensuplarıyla kahvaltıda buluşarak, 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılacak 18 maddelik Anayasa değişikliği referandumunu ve Zonguldak’ın gündemini değerlendirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, yazılı ve görsel basın mensuplarıyla kahvaltıda buluşarak, 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılacak 18 maddelik Anayasa değişikliği referandumunu ve Zonguldak’ın gündemini değerlendirdi. Fener’deki Maden Mühendisleri Derneği Lokali’nde düzenlenen kahvaltıya; CHP İl Başkanı Ahmet Altun, CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, CHP Kozlu İlçe Başkanı Cengiz Bank, CHP Kilimli İlçe Başkanı Filiz Karademir, CHP Çaycuma İlçe Başkanı Tuncay Akyol ve CHP Zonguldak İl Kadın Kolları Başkanı Merve Kır da katıldı. ALTUN: “İLİMİZDE YÜZDE 60 ‘HAYIR’ ÇIKACAK” CHP Zonguldak İl Başkanı Ahmet Altun, yaptığı konuşmada, “18 maddelik bu Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde, ülkemizin 100 yıla yakın idare edildiği parlamenter sistemin yok edileceği, egemenliğin kayıtsız şartsız tek adama verileceği bir sistemle idare edileceğimiz aşikardır. Yasama, yürütme, yargıyı kontrol eden bir tek adam... Bir kararname ile istediği devlete savaş açabilir. Türkiye’yi istediği gibi bölebilir. Her türlü mal varlıklarımıza el koyabilir. Cinayet işlese dahi yargılanması, hesap sorulması çok zor… Kimseye hesap vermesi imkansız. Bu nedenle CHP olarak 16 Nisan referandumunda ‘Hayır’ diyoruz. İlimizin 380 köy, 176 mahallesinde halkımızı bilgilendirmek amacıyla CHP’nin 11 milletvekili, açık hava mitingi, salon toplantıları ve 8 ilçemizde esnaf ziyaretlerinde bulundu. 8 İlçe Başkanımız, kendi ilçelerinde kurdukları komitelerle halkımızın yüzde 80’ine bizzat yüz yüze ulaşmışlardır. Bir hafta içerisinde ulaşılmamış köy ve mahalle kalmayacaktır. Zor şartlarda mücadele eden İlçe Başkanlarımıza ve sahadaki arkadaşlarımıza olağanüstü gayretleri için teşekkürlerimi sunuyorum. 17 Nisan sabahı ilimizde yüzde 60 ‘Hayır’ çıkacağına, çocuklarımızın ve torunlarımızın yüzlerine gururla bakacağımıza inanıyorum” dedi. TURPCU: “BARİKATLAR YETMEDİ, KAMYONLAR DA ÇEKİLDİ HALKIN ÖNÜNE” Konuşmasına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 4 Nisan 2017 Salı günü yaptığı Zonguldak mitingi ile başlayan Milletvekili Turpcu,  “Göreve başlarken tarafsızlık yemini etmiş olan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 4 Nisan günü Zonguldak'ta, ‘toplu açılış töreni’ adı altında 16 Nisan referandumu için ‘Evet’ mitingi gerçekleştirdi. Neyin toplu açılışının yapıldığı hala muallak olan bu ziyaret için şehir merkezi tamamen bariyerlerle çevrildi, kent ikiye bölündü. İnsanlar yollarda kaldı, işlerini yapamadı, hastanelere ulaşamadı. Güvenlik önlemlerinin ötesindeki abartı tedbirler halka eziyete dönüştü. Barikatlar yetmedi, kamyonlar da çekildi halkın önüne. Ziyaret öncesinde kentte bir tane bile ‘Hayır’ afişi ve pankartı bırakılmadı, toplatıldı. Devlet kurumu çalışanları ve belediye çalışanları miting için seferber edildi. Bazı kurumlarda bu durum dayatmaya dönüştü. Mitinge gitmek istemeyen vatandaşlar adeta fişlendi. TTK Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nün yangın tatbikatı miting gününe denk getirilerek, işçilerin öğlen saatlerinde çıkışı sağlandı. Kamu kaynakları ve devletin tüm imkanları, çevre illerden gelen ‘taşıma izleyicilere’ tahsis edildi. Her ne kadar ‘toplu açılış töreni’ adı altında gerçekleştirilse de bir referanduma ‘Evet’ mitingi olduğu için konuşmanın içeriği de bu şekilde düzenlenmişti. Yıllardır kentin beklediği veya devam eden yatırımların dışında yeni bir şey olmadan yapılan sözde bir açılış töreni gerçekleştirildi. Sayın Cumhurbaşkanı konuşmasını yaparken, özellikle ‘Zonguldak’ı nereden nereye getirdik’ sözünden sonra, çoğu Zonguldaklı, başka bir şehri anlattığını, ya da hangi şehirde olduğunu karıştırdığını bile düşünmüştür! İktidarın yıllardır dilinden düşürmediği Filyos, 16 Nisan referandumu öncesinde, yıllardır olduğu gibi, vatandaşımızın gözünü boyamak için tekrar sahneye çıkarıldı! Bunun dışında, Sayın Cumhurbaşkanı, İstanbul Boğazı’na yapılan köprüyü, tüneli anlattı, taşıma olarak gelenler alkışladı. Ancak, ‘taşıma’ olarak getirilenlerle, Zonguldak için ‘beklenti içinde’ olarak orada bulunan Zonguldaklı hemşehrilerimin beklentileri ve duymak istedikleri doğal olarak aynı değildi” dedi. Turpcu, şunları söyledi: “KİME SLOGAN ATSINLAR? CHP’YE Mİ?” "Mitingde ‘İşçi alınsın, üretim artsın’ diye slogan atan madencilerimiz, ‘Bana slogan atmayın’ karşılığını buldu. Kime slogan atsınlar peki? İktidarda olanlar yerine CHP’ye mi? Zonguldak'a hiçbir şey vermeyip, üstüne sesini duyurmaya çalışan madenciyi azarlamak ne demektir?  Asıl sitem etmesi gereken bugüne kadar ihmal edilen Zonguldaklılarken, iktidardakiler bu gerçeklerle yüzleşmek ve durumu anlamak yerine, azarlamayı seçtiler. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı sadece kendi anlatacakları için ve referandumda ‘Evet’ dedirtmek için Zonguldak’taydı. Bunun dışında halkın taleplerine ve sesini duymaya dahi tahammülü yoktu! ‘Benim verdiğimle yetinin’ dedi Sayın Cumhurbaşkanı açık açık!” “AKP DÖNEMİNDE TTK’NIN İŞÇİ SAYISI VE ÜRETİMİ ERİDİ” “Madem öyle hatırlatalım, şu anda TTK’nın işçi sayısı 8 binin altında, 2002’de AKP göreve geldiğinde bu rakam 15 bindi. İşçi sayısı ve üretim olarak baktığımızda, 2002-2016 arasında yani AKP iktidarında işçi sayısı yüzde 40, üretim yüzde 60 düşmüştür! Emekli olanların yerine işçi alınmadı, kurum norm kadro açığı ile çalışıyor. Şuan en kısa vadede Zonguldak’a istihdam sağlayacak tek alanın maden olduğu gerçeği göz ardı edildi. Sayıştay raporlarında yer alan öneriler dahi göz ardı edildi, kuruma dair daha önce bizzat AKP tarafından verilmiş sözler unutuldu. Bu Zonguldak gerçeğinin sadece bir bölümüdür. Maden işçisine, ‘İşçi almakla iş bitmiyor, bana slogan atmayın’ deniyor, ama, ‘Bana slogan atmayın’ demekle de iş bitmiyor. 14 yılda Zonguldak ileri mi gitti geri mi gitti? Buna bakmak lazım. Zonguldak ekonomik buhran yaşıyor, üreticiden esnafına herkes ekonomik sıkıntılar nedeniyle ayakta kalmak için son nefesinde! İcra daireleri dosyalarla dolmuş hatta taşmış durumda. Ülkenin bu kadar sorunu varken, Zonguldak’ın bu kadar sorunu varken, ülke ne yazık ki bütün enerjisini, parasını, zamanını bu referandum için harcıyor. Milletin egemenliğini, ‘tek kişiye’ devretmek için gösterdikleri bu çabayı halkın sorunları çözmek için harcasalardı, emin olun birçok sorunumuzu şimdiye kadar çözmüş olurduk. “ZONGULDAK’TA KİMSE NEYİN AÇILIŞININ YAPILDIĞINI BİLMİYOR” “Bununla birlikte, 14 yılda şehrimize 14 katrilyonluk yatırım yaptıklarını söylüyorlar, bunun, içeriğini bilen var mı? Halkın göremediği yatırımlar tek tek açılıyor, kimse neyin açılışının yapıldığını bilmiyor! Göz boyamadan ibaret konuşmaların aksine, Zonguldak’a insanların faydalanabilecekleri yatırımlar yapılmadı, o yüzden bugün bu haldeyiz. Zonguldak’ta işsizlik sürdürülemez düzeylere ulaştığı için, sürekli göç verdi, günden güne küçüldü. İçinde halka faydası olan tek bir maddesi bulunmayan yeni anayasanın referandumu ile karşı karşıyayız. Bunun için kamu kaynakları, yani halkın vergileri peşkeş çekiliyor, devletin tüm imkanları pervasızca ‘Evet’ için kullanılıyor. Milletin egemenliğini milletten alıp tek kişiye vermek için, vatandaşın vergileri çarçur ediliyor. Buradan kamu kurumlarının ve belediyelerin imkanlarını, araçlarını, parasını haksız şekilde referandum için kullanan kamudaki yöneticilere ve belediye başkanlarına da sesleniyorum. Harcadığınız sizin babanızın parası değildir. Bunu kendi cebinizden karşılıyorsanız çıkıp açıklayın, değilse halkın vergilerini, halkın paralarını kendi makamınız için, birilerinin gözüne girmek için bu şekilde peşkeş çekmeye hakkınız yoktur!  Bu ziyaretin özeti, Zonguldak’ın yine kaderiyle baş başa olduğu gerçeğidir. Zonguldak için yeni hiçbir şey yok! Buna karşı Zonguldaklının sitem etmeye, talepte bulunmaya da hakkı yok! Anayasa Değişikliği ile tek kişiye verilmesi planlanan yetkileri ve bu yetkilerin verilmesi halinde ülkenin hangi sorunlarla karşı karşıya kalacağını, köy köy gezerek, derinlemesine anlatıyoruz ve 16 Nisan’da ‘Hayır’ çağrısı yapmaya devam ediyoruz.” “SORGULANAMAZ, SINIRLANAMAZ, BİR TEK ADAM REJİMİ GELİYOR” “Çünkü, dünyada hiç bir demokraside olmayan bir yapı teklif ediliyor. Bu teklife göre yasama, yürütme ve yargı güçleri tek kişinin etrafında toplanarak, sınırlanamaz, sorgulanamaz bir tek adam rejimi getiriyor. Bunca yetkiyi bir kişiye vermek ülkeyi kaosa sokar. Daha şimdiden halkı ayrıştıran, kutuplaştıran, ‘Hayır’ diyenlere demediğini bırakmayan bir anayasa süreci olur mu? Sayelerinde tehdit, yalan ve nefret dolu bir seçime doğru gidiyoruz! Bu secim surecinde yaşananlar emin olun demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçecektir. ‘Evet’ demenin serbest olduğu ‘Hayır’ demenin yasak olduğu bir referanduma gidiyoruz. Bu kadar ayrışmadan, kutuplaşmadan sonra nasıl güçlü, sağlıklı bir gelecek kuracağız? Bir ülkeye ancak bu kadar zarar verilebilirdi? Ülkenin geleceği, tek kişinin veya bir partinin istikbalinin önünde görülebilir mi? Anayasa, Cumhurbaşkanının Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ettiğini söylüyor. Bir kişi hem partiyi, hem devleti nasıl temsil edebilir? Partili Cumhurbaşkanı hevesi toplumu daha da fazla ayrıştırmaktan başka hiç bir işe yaramayacaktır. Bu Anayasa Değişikliği Teklifi ile halktan boş kağıda imza atmalarını istiyorlar. Devlete ve halka en ufak bir faydası olan tek bir madde yok. Getirilen bu teklifle, tek kişi, hem devletin, hem hükümetin, hem yargının, hem iktidar partisinin, hem de ordunun başı olacak. Bu çok riskli ve ülkenin geleceğini tehlikeye atacak bir düzenlemedir. Bu Anayasa, millete, Meclise ve ülkeye karşı tuzaklarla dolu bir Anayasa’dır. Genel seçim olur bunun telafisi olur, 5 yıl sonra yeniden yapılır, ancak Anayasa asırlıktır. Yani bu konu, parti meselesi değildir, sen-ben meselesi değildir, memleket meselesidir! Bu nedenle ülkemizin geri dönüşü olmayan bir yola girmemesi için, ülkemizin geleceğini dipsiz kuyuya atmamak için ‘Hayır’ diyelim. Hani, beraber yürümüş, beraber aldatılmıştınız siz bu yollarda? Madem aldatılmadılar, FETÖ ve PKK ile el ele kol kola, bilerek ve isteyerek, sonuçlarını ölçüp tartarak ülkeyi bu duruma sürükledikleri itiraf ettiklerini mi anlamalıyız? Aldatılmadığınıza mı inanalım, aldatmadığınıza mı? Yine bugün Anayasa değişikliğine ilişkin sarf edilen, ‘Anayasa değişikliği için dünyanızı da ahiretinizi de tehlikeye atmayın’ sözünden sonra, referandum için daha ne kadar ileri gidecekler merak ediyoruz!  Dünyaya da ahirete de el koydular! Son söz olarak, 16 Nisan’da; adaleti, tarafsız devleti, birleştirici anlayışı kendi ellerimizle tarihe gömmemek için ‘Hayır’ diyelim. Çünkü ‘Evet’ derseniz bir daha ‘Hayır’ deme şansınız olmayacak.” “ZONGULDAKLI, 15 YILDIR NİYE AK PARTİ’YE OY VERDİ, BİRİNCİ YAPTI?” Milletvekili Turpcu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İşçi alınsın, üretim artsın” sloganı atan madencilere verdiği cevabın, Zonguldak’ta “Evet” oylarını nasıl etkileyeceği yönündeki soruya karşılık, “Ben şunu hep merak ederim: Zonguldaklı, 15 yıldır niye AK Parti’ye oy verdi, birinci yaptı? Her seçimde alır, üç milletvekilini çıkarır, Zonguldaklı hiçbir şey almaz. Zonguldaklı göç eder, Zonguldaklı TTK’ya alınmaz, ithal kömürlerle zehirlenir. Zonguldaklı yer üstünde işsiz gezerken şirketler ithal kömür getirir. Çatalağzı’nda yakarlar, bizi zehirlerler. Zonguldaklı masum, Zonguldaklı yaralı... Umarım Cumhurbaşkanının sözleri uyuyan Zonguldaklıyı, masum Zonguldaklıyı uyandırmıştır. Böyle bakıyorum” diye yanıt verdi. “MHP’NİN YÜZDE 90’ININ ‘HAYIR’ DİYECEĞİNE İNANIYORUM” “Zonguldak’ta referandumda MHP’lilerin yüzde kaçı fire verecek, görüşünüz nedir?” şeklinde soruya Turpcu, “MHP’de görevli olanların çok önemli bir kısmının açık olarak ‘Hayır’a çalışanlar olduğu gibi, açık olarak ‘Hayır’ diyemeyen arkadaşlarımız da var. Gerçek milliyetçi, ülküdaşlar var. Ben yüzde 90’ının ‘Hayır’ diyeceğine inanıyorum. ‘Evet’ diyecek tek bir MHP’li göremiyorum” ifadelerini kullandı. “KESİNLİKLE PARTİ MESELESİ OLMADIĞINI SÖYLÜYORUZ” Turpcu, Zonguldak’ta referandum için anket çalışması yapılıp-yapılmadığı yönündeki soruya da, “Biz şehir merkezlerinde görünmüyoruz. Niye? Hep kırsalda, köylerde, belde pazarlarında görünüyoruz. Önümüzde son 10 gün kaldı. Eksiklerimizi tamamlayıp gidemediğimiz yerlere gideceğiz. Biz şunu görüyoruz; kesinlikle parti meselesi olmadığını söylüyoruz. Önümüzdeki seçimlerde AK Parti’ye oy verecek vatandaşlarımızın oy vermesini engelleyecek bir şey söylemiyoruz. Partimiz bizi aday yaparsa, biz size geliriz, orada oyumuzu isteriz. ‘Verirseniz de, vermezseniz de Allah razı olsun’ deriz. AK Parti’ye oy veren birçok insan da ‘Hayır’ oyu kullanacak. Dolayısıyla sadece CHP’nin oylarıyla ‘Hayır’ çıkmaz. CHP’nin oyları belli… Yüzde 25’lerde, ama Zonguldak’ta daha yüksek... CHP’nin oylarıyla olacak bir şey değil. MHP’nin sağlam ülkücü tabanı başta olmak üzere AK Parti’ye oy veren vatandaşlarımızın, Saadet Partisi’ne oy veren vatandaşlarımızın üstün gayretleriyle, üstün ‘Hayır’ söylemleriyle ‘Hayır’ çıkacaktır. Biz kendi üzerimize düşeni yapıyoruz” şeklinde cevap verdi. “GENEL BAŞKANIMIZ ZONGULDAK’I RAHAT GÖRÜYOR” CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Zonguldak’a gelip-gelmeyeceği yönündeki bir soruya Turpcu, “Bizim böyle bir talebimiz en baştan oldu. Genel Başkanımız, biraz daha riskli yerlere gidiyor. Zonguldak’ı rahat görüyor. Gelen arkadaşlarımızın, parti büyüklerimizin Zonguldak’la ilgili yeterli olduğunu düşünüyoruz. Genel Başkanımızın o bölgelerde partimizle ‘Hayır’la ilgili çalışmalarının daha hayırlı olacağını düşünüyoruz” şeklinde yanıt verdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, yazılı ve görsel basın mensuplarıyla kahvaltıda buluşarak, 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılacak 18 maddelik Anayasa değişikliği referandumunu ve Zonguldak’ın gündemini değerlendirdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, yazılı ve görsel basın mensuplarıyla kahvaltıda buluşarak, 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılacak 18 maddelik Anayasa değişikliği referandumunu ve Zonguldak’ın gündemini değerlendirdi.

Fener’deki Maden Mühendisleri Derneği Lokali’nde düzenlenen kahvaltıya; CHP İl Başkanı Ahmet Altun, CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, CHP Kozlu İlçe Başkanı Cengiz Bank, CHP Kilimli İlçe Başkanı Filiz Karademir, CHP Çaycuma İlçe Başkanı Tuncay Akyol ve CHP Zonguldak İl Kadın Kolları Başkanı Merve Kır da katıldı.

ALTUN: “İLİMİZDE YÜZDE 60 ‘HAYIR’ ÇIKACAK”

CHP Zonguldak İl Başkanı Ahmet Altun, yaptığı konuşmada, “18 maddelik bu Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde, ülkemizin 100 yıla yakın idare edildiği parlamenter sistemin yok edileceği, egemenliğin kayıtsız şartsız tek adama verileceği bir sistemle idare edileceğimiz aşikardır. Yasama, yürütme, yargıyı kontrol eden bir tek adam... Bir kararname ile istediği devlete savaş açabilir. Türkiye’yi istediği gibi bölebilir. Her türlü mal varlıklarımıza el koyabilir. Cinayet işlese dahi yargılanması, hesap sorulması çok zor… Kimseye hesap vermesi imkansız. Bu nedenle CHP olarak 16 Nisan referandumunda ‘Hayır’ diyoruz. İlimizin 380 köy, 176 mahallesinde halkımızı bilgilendirmek amacıyla CHP’nin 11 milletvekili, açık hava mitingi, salon toplantıları ve 8 ilçemizde esnaf ziyaretlerinde bulundu. 8 İlçe Başkanımız, kendi ilçelerinde kurdukları komitelerle halkımızın yüzde 80’ine bizzat yüz yüze ulaşmışlardır. Bir hafta içerisinde ulaşılmamış köy ve mahalle kalmayacaktır. Zor şartlarda mücadele eden İlçe Başkanlarımıza ve sahadaki arkadaşlarımıza olağanüstü gayretleri için teşekkürlerimi sunuyorum. 17 Nisan sabahı ilimizde yüzde 60 ‘Hayır’ çıkacağına, çocuklarımızın ve torunlarımızın yüzlerine gururla bakacağımıza inanıyorum” dedi.

TURPCU: “BARİKATLAR YETMEDİ, KAMYONLAR DA ÇEKİLDİ HALKIN ÖNÜNE”

Konuşmasına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 4 Nisan 2017 Salı günü yaptığı Zonguldak mitingi ile başlayan Milletvekili Turpcu,  “Göreve başlarken tarafsızlık yemini etmiş olan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 4 Nisan günü Zonguldak'ta, ‘toplu açılış töreni’ adı altında 16 Nisan referandumu için ‘Evet’ mitingi gerçekleştirdi. Neyin toplu açılışının yapıldığı hala muallak olan bu ziyaret için şehir merkezi tamamen bariyerlerle çevrildi, kent ikiye bölündü. İnsanlar yollarda kaldı, işlerini yapamadı, hastanelere ulaşamadı. Güvenlik önlemlerinin ötesindeki abartı tedbirler halka eziyete dönüştü. Barikatlar yetmedi, kamyonlar da çekildi halkın önüne. Ziyaret öncesinde kentte bir tane bile ‘Hayır’ afişi ve pankartı bırakılmadı, toplatıldı. Devlet kurumu çalışanları ve belediye çalışanları miting için seferber edildi. Bazı kurumlarda bu durum dayatmaya dönüştü. Mitinge gitmek istemeyen vatandaşlar adeta fişlendi. TTK Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nün yangın tatbikatı miting gününe denk getirilerek, işçilerin öğlen saatlerinde çıkışı sağlandı. Kamu kaynakları ve devletin tüm imkanları, çevre illerden gelen ‘taşıma izleyicilere’ tahsis edildi. Her ne kadar ‘toplu açılış töreni’ adı altında gerçekleştirilse de bir referanduma ‘Evet’ mitingi olduğu için konuşmanın içeriği de bu şekilde düzenlenmişti. Yıllardır kentin beklediği veya devam eden yatırımların dışında yeni bir şey olmadan yapılan sözde bir açılış töreni gerçekleştirildi. Sayın Cumhurbaşkanı konuşmasını yaparken, özellikle ‘Zonguldak’ı nereden nereye getirdik’ sözünden sonra, çoğu Zonguldaklı, başka bir şehri anlattığını, ya da hangi şehirde olduğunu karıştırdığını bile düşünmüştür! İktidarın yıllardır dilinden düşürmediği Filyos, 16 Nisan referandumu öncesinde, yıllardır olduğu gibi, vatandaşımızın gözünü boyamak için tekrar sahneye çıkarıldı! Bunun dışında, Sayın Cumhurbaşkanı, İstanbul Boğazı’na yapılan köprüyü, tüneli anlattı, taşıma olarak gelenler alkışladı. Ancak, ‘taşıma’ olarak getirilenlerle, Zonguldak için ‘beklenti içinde’ olarak orada bulunan Zonguldaklı hemşehrilerimin beklentileri ve duymak istedikleri doğal olarak aynı değildi” dedi.

Turpcu, şunları söyledi:

“KİME SLOGAN ATSINLAR? CHP’YE Mİ?”

"Mitingde ‘İşçi alınsın, üretim artsın’ diye slogan atan madencilerimiz, ‘Bana slogan atmayın’ karşılığını buldu. Kime slogan atsınlar peki? İktidarda olanlar yerine CHP’ye mi? Zonguldak'a hiçbir şey vermeyip, üstüne sesini duyurmaya çalışan madenciyi azarlamak ne demektir?  Asıl sitem etmesi gereken bugüne kadar ihmal edilen Zonguldaklılarken, iktidardakiler bu gerçeklerle yüzleşmek ve durumu anlamak yerine, azarlamayı seçtiler.

Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı sadece kendi anlatacakları için ve referandumda ‘Evet’ dedirtmek için Zonguldak’taydı. Bunun dışında halkın taleplerine ve sesini duymaya dahi tahammülü yoktu! ‘Benim verdiğimle yetinin’ dedi Sayın Cumhurbaşkanı açık açık!”

“AKP DÖNEMİNDE TTK’NIN İŞÇİ SAYISI VE ÜRETİMİ ERİDİ”

“Madem öyle hatırlatalım, şu anda TTK’nın işçi sayısı 8 binin altında, 2002’de AKP göreve geldiğinde bu rakam 15 bindi. İşçi sayısı ve üretim olarak baktığımızda, 2002-2016 arasında yani AKP iktidarında işçi sayısı yüzde 40, üretim yüzde 60 düşmüştür! Emekli olanların yerine işçi alınmadı, kurum norm kadro açığı ile çalışıyor. Şuan en kısa vadede Zonguldak’a istihdam sağlayacak tek alanın maden olduğu gerçeği göz ardı edildi. Sayıştay raporlarında yer alan öneriler dahi göz ardı edildi, kuruma dair daha önce bizzat AKP tarafından verilmiş sözler unutuldu. Bu Zonguldak gerçeğinin sadece bir bölümüdür. Maden işçisine, ‘İşçi almakla iş bitmiyor, bana slogan atmayın’ deniyor, ama, ‘Bana slogan atmayın’ demekle de iş bitmiyor. 14 yılda Zonguldak ileri mi gitti geri mi gitti? Buna bakmak lazım. Zonguldak ekonomik buhran yaşıyor, üreticiden esnafına herkes ekonomik sıkıntılar nedeniyle ayakta kalmak için son nefesinde! İcra daireleri dosyalarla dolmuş hatta taşmış durumda. Ülkenin bu kadar sorunu varken, Zonguldak’ın bu kadar sorunu varken, ülke ne yazık ki bütün enerjisini, parasını, zamanını bu referandum için harcıyor. Milletin egemenliğini, ‘tek kişiye’ devretmek için gösterdikleri bu çabayı halkın sorunları çözmek için harcasalardı, emin olun birçok sorunumuzu şimdiye kadar çözmüş olurduk.

“ZONGULDAK’TA KİMSE NEYİN AÇILIŞININ YAPILDIĞINI BİLMİYOR”

“Bununla birlikte, 14 yılda şehrimize 14 katrilyonluk yatırım yaptıklarını söylüyorlar, bunun, içeriğini bilen var mı? Halkın göremediği yatırımlar tek tek açılıyor, kimse neyin açılışının yapıldığını bilmiyor! Göz boyamadan ibaret konuşmaların aksine, Zonguldak’a insanların faydalanabilecekleri yatırımlar yapılmadı, o yüzden bugün bu haldeyiz. Zonguldak’ta işsizlik sürdürülemez düzeylere ulaştığı için, sürekli göç verdi, günden güne küçüldü. İçinde halka faydası olan tek bir maddesi bulunmayan yeni anayasanın referandumu ile karşı karşıyayız. Bunun için kamu kaynakları, yani halkın vergileri peşkeş çekiliyor, devletin tüm imkanları pervasızca ‘Evet’ için kullanılıyor. Milletin egemenliğini milletten alıp tek kişiye vermek için, vatandaşın vergileri çarçur ediliyor. Buradan kamu kurumlarının ve belediyelerin imkanlarını, araçlarını, parasını haksız şekilde referandum için kullanan kamudaki yöneticilere ve belediye başkanlarına da sesleniyorum. Harcadığınız sizin babanızın parası değildir. Bunu kendi cebinizden karşılıyorsanız çıkıp açıklayın, değilse halkın vergilerini, halkın paralarını kendi makamınız için, birilerinin gözüne girmek için bu şekilde peşkeş çekmeye hakkınız yoktur! 

Bu ziyaretin özeti, Zonguldak’ın yine kaderiyle baş başa olduğu gerçeğidir. Zonguldak için yeni hiçbir şey yok! Buna karşı Zonguldaklının sitem etmeye, talepte bulunmaya da hakkı yok! Anayasa Değişikliği ile tek kişiye verilmesi planlanan yetkileri ve bu yetkilerin verilmesi halinde ülkenin hangi sorunlarla karşı karşıya kalacağını, köy köy gezerek, derinlemesine anlatıyoruz ve 16 Nisan’da ‘Hayır’ çağrısı yapmaya devam ediyoruz.”

“SORGULANAMAZ, SINIRLANAMAZ, BİR TEK ADAM REJİMİ GELİYOR”

“Çünkü, dünyada hiç bir demokraside olmayan bir yapı teklif ediliyor. Bu teklife göre yasama, yürütme ve yargı güçleri tek kişinin etrafında toplanarak, sınırlanamaz, sorgulanamaz bir tek adam rejimi getiriyor. Bunca yetkiyi bir kişiye vermek ülkeyi kaosa sokar.

Daha şimdiden halkı ayrıştıran, kutuplaştıran, ‘Hayır’ diyenlere demediğini bırakmayan bir anayasa süreci olur mu? Sayelerinde tehdit, yalan ve nefret dolu bir seçime doğru gidiyoruz! Bu secim surecinde yaşananlar emin olun demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçecektir. ‘Evet’ demenin serbest olduğu ‘Hayır’ demenin yasak olduğu bir referanduma gidiyoruz. Bu kadar ayrışmadan, kutuplaşmadan sonra nasıl güçlü, sağlıklı bir gelecek kuracağız? Bir ülkeye ancak bu kadar zarar verilebilirdi? Ülkenin geleceği, tek kişinin veya bir partinin istikbalinin önünde görülebilir mi? Anayasa, Cumhurbaşkanının Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ettiğini söylüyor. Bir kişi hem partiyi, hem devleti nasıl temsil edebilir? Partili Cumhurbaşkanı hevesi toplumu daha da fazla ayrıştırmaktan başka hiç bir işe yaramayacaktır. Bu Anayasa Değişikliği Teklifi ile halktan boş kağıda imza atmalarını istiyorlar. Devlete ve halka en ufak bir faydası olan tek bir madde yok. Getirilen bu teklifle, tek kişi, hem devletin, hem hükümetin, hem yargının, hem iktidar partisinin, hem de ordunun başı olacak. Bu çok riskli ve ülkenin geleceğini tehlikeye atacak bir düzenlemedir.

Bu Anayasa, millete, Meclise ve ülkeye karşı tuzaklarla dolu bir Anayasa’dır. Genel seçim olur bunun telafisi olur, 5 yıl sonra yeniden yapılır, ancak Anayasa asırlıktır. Yani bu konu, parti meselesi değildir, sen-ben meselesi değildir, memleket meselesidir! Bu nedenle ülkemizin geri dönüşü olmayan bir yola girmemesi için, ülkemizin geleceğini dipsiz kuyuya atmamak için ‘Hayır’ diyelim. Hani, beraber yürümüş, beraber aldatılmıştınız siz bu yollarda? Madem aldatılmadılar, FETÖ ve PKK ile el ele kol kola, bilerek ve isteyerek, sonuçlarını ölçüp tartarak ülkeyi bu duruma sürükledikleri itiraf ettiklerini mi anlamalıyız? Aldatılmadığınıza mı inanalım, aldatmadığınıza mı? Yine bugün Anayasa değişikliğine ilişkin sarf edilen, ‘Anayasa değişikliği için dünyanızı da ahiretinizi de tehlikeye atmayın’ sözünden sonra, referandum için daha ne kadar ileri gidecekler merak ediyoruz!  Dünyaya da ahirete de el koydular! Son söz olarak, 16 Nisan’da; adaleti, tarafsız devleti, birleştirici anlayışı kendi ellerimizle tarihe gömmemek için ‘Hayır’ diyelim. Çünkü ‘Evet’ derseniz bir daha ‘Hayır’ deme şansınız olmayacak.”

“ZONGULDAKLI, 15 YILDIR NİYE AK PARTİ’YE OY VERDİ, BİRİNCİ YAPTI?”

Milletvekili Turpcu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İşçi alınsın, üretim artsın” sloganı atan madencilere verdiği cevabın, Zonguldak’ta “Evet” oylarını nasıl etkileyeceği yönündeki soruya karşılık, “Ben şunu hep merak ederim: Zonguldaklı, 15 yıldır niye AK Parti’ye oy verdi, birinci yaptı? Her seçimde alır, üç milletvekilini çıkarır, Zonguldaklı hiçbir şey almaz. Zonguldaklı göç eder, Zonguldaklı TTK’ya alınmaz, ithal kömürlerle zehirlenir. Zonguldaklı yer üstünde işsiz gezerken şirketler ithal kömür getirir. Çatalağzı’nda yakarlar, bizi zehirlerler. Zonguldaklı masum, Zonguldaklı yaralı... Umarım Cumhurbaşkanının sözleri uyuyan Zonguldaklıyı, masum Zonguldaklıyı uyandırmıştır. Böyle bakıyorum” diye yanıt verdi.

“MHP’NİN YÜZDE 90’ININ ‘HAYIR’ DİYECEĞİNE İNANIYORUM”

“Zonguldak’ta referandumda MHP’lilerin yüzde kaçı fire verecek, görüşünüz nedir?” şeklinde soruya Turpcu, “MHP’de görevli olanların çok önemli bir kısmının açık olarak ‘Hayır’a çalışanlar olduğu gibi, açık olarak ‘Hayır’ diyemeyen arkadaşlarımız da var. Gerçek milliyetçi, ülküdaşlar var. Ben yüzde 90’ının ‘Hayır’ diyeceğine inanıyorum. ‘Evet’ diyecek tek bir MHP’li göremiyorum” ifadelerini kullandı.

“KESİNLİKLE PARTİ MESELESİ OLMADIĞINI SÖYLÜYORUZ”

Turpcu, Zonguldak’ta referandum için anket çalışması yapılıp-yapılmadığı yönündeki soruya da, “Biz şehir merkezlerinde görünmüyoruz. Niye? Hep kırsalda, köylerde, belde pazarlarında görünüyoruz. Önümüzde son 10 gün kaldı. Eksiklerimizi tamamlayıp gidemediğimiz yerlere gideceğiz. Biz şunu görüyoruz; kesinlikle parti meselesi olmadığını söylüyoruz. Önümüzdeki seçimlerde AK Parti’ye oy verecek vatandaşlarımızın oy vermesini engelleyecek bir şey söylemiyoruz. Partimiz bizi aday yaparsa, biz size geliriz, orada oyumuzu isteriz. ‘Verirseniz de, vermezseniz de Allah razı olsun’ deriz. AK Parti’ye oy veren birçok insan da ‘Hayır’ oyu kullanacak. Dolayısıyla sadece CHP’nin oylarıyla ‘Hayır’ çıkmaz. CHP’nin oyları belli… Yüzde 25’lerde, ama Zonguldak’ta daha yüksek... CHP’nin oylarıyla olacak bir şey değil. MHP’nin sağlam ülkücü tabanı başta olmak üzere AK Parti’ye oy veren vatandaşlarımızın, Saadet Partisi’ne oy veren vatandaşlarımızın üstün gayretleriyle, üstün ‘Hayır’ söylemleriyle ‘Hayır’ çıkacaktır. Biz kendi üzerimize düşeni yapıyoruz” şeklinde cevap verdi.

“GENEL BAŞKANIMIZ ZONGULDAK’I RAHAT GÖRÜYOR”

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Zonguldak’a gelip-gelmeyeceği yönündeki bir soruya Turpcu, “Bizim böyle bir talebimiz en baştan oldu. Genel Başkanımız, biraz daha riskli yerlere gidiyor. Zonguldak’ı rahat görüyor. Gelen arkadaşlarımızın, parti büyüklerimizin Zonguldak’la ilgili yeterli olduğunu düşünüyoruz. Genel Başkanımızın o bölgelerde partimizle ‘Hayır’la ilgili çalışmalarının daha hayırlı olacağını düşünüyoruz” şeklinde yanıt verdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve batikaradenizhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.