Ak Partide 31 Mart Mahalli seçimleri öncesi Belediye Meclis Üyesi olarak başvuru yapacak teşkilat yöneticileri istifalarını verdiler. Kozlu için bir değerlendirme yapacak olursak; Ak Parti Kozlu’da Belediyenin gücünü arkasına almış durumda. Ali Bektaş faktörünün teşkilat üzerinde her zaman etkisi fazlası ile hissediliyor. Böyle bir ilçede yerelde ve Ülke yönetiminde iktidar olan bir siyasi partinin ilçe başkanlığını yapmak çok da zor değil. Ancak şimdiye kadarki yönetimler çok ta parlak bir dönem geçirdiler diyemeyiz. Bu tespitte bulununca bazıları hemen, ‘Nasıl parlak dönem geçirmedik her girdiğimiz seçimi kazandık’ diye tepki verecekler, ama bu tepkiyi verecek olanların kendileri de biliyor ki, Kozlu’da kazanılan seçimlerde en büyük faktör teşkilatın değil, Ali Bektaş’ın ta kendisi. Ak Parti Kozlu Teşkilatı son dönemde, Ünver Taşkın başkanlığında en saygın dönemini geçirdi. Ünver Taşkın siyasi makamını ne ticaretine alet etmeye çalıştı, ne de makamından bir menfaat etmeyi denedi. Ve nihayetinde Ak Parti yeniden seçim kazanırsa Belediye Meclis üyesi, hatta rivayete göre Belediye Başkan Yardımcısı olma düşüncesi ile İlçe Başkanlığı görevini alnının akıyla bıraktı. Allah yolunu açık etsin. Taşkın bundan sonra siyaset yapmasa dahi Kozlu’da herkesin yüzüne başı dik alnı açık bakabilecek bir imaj bıraktı arkasında. *** Ancak Ak Parti’de Ünver Taşkın’dan sonra kimin İlçe Başkanı olacağı meselesi çok önemli! Geçtiğimiz hafta  Ak Parti İl Koordinatörü ve Amasya Milletvekili Hasan Çilez’in katılımı ile yeni İlçe Başkanı belirlemek üzere yapılan temayül yoklamasındaki tablo çok ilginçti. Kendinde öz güven patlaması yaşayıp, İlçe Başkan adayı olarak ortaya çıkan bazı isimler, Kozlu’da birçok kişiye, ‘Yok artık kalite bu kadar da düşmüş olamaz’ şeklinde yorum yaptırdılar. İş adamı diye ortada gezip, başkanlara yağcılık ve yalakalık yapmaktan başka meziyeti olmayan, maddi çıkar ve yalakalık uğruna iftira ve mahkemede yalancı şahitlik dâhil her türlü onursuzluğu yapanlar mı ararsınız, onun bunun kızına sarkıntılık yapan, evliyken genç sevgili yapan, işçisine yedirdiği yemeğin parasını, arabasına aldığı lastiğin parasını ödemeyenler mi ararsınız, bazı tipler çıkmış Genel Başkanı temsil etme cesaretini kendinde bularak o makama talip olmuşlar. Allah’tan bunların ne mal olduğunu herkes biliyor da temayül sonrası hemen saf dışı edilmişler… *** Ama geriye kalan isimlere bakıyoruz da geçmişte ilçe başkan adayı olarak ismi ortaya çıkanlara göre çok vasatlar. Öncelikle ilçe başkanı olacak kişi mazisi temiz olacak! Ahlaki zaafları olmayacak! Maddi durumu iyi olacak! Kirayı ve teşkilatın diğer giderlerini karşılamak için Belediye Başkanına el avuç açmayacak! Piyasaya borç harç takmış, milletin parasını yemiş biri olmayacak! Çekini ödemediği için nezarete düşüp, Belediye Başkanının kendisini kurtarmasını beklemeyecek. Temsil ettiği siyasi makamı ve ilişkilerini ticaretine dayanak yapıp o makamdan rant devşiren, o makamı geçim kapısı yapmak isteyen birisi olmayacak! Ak Parti’nin kriterlerine göre Üniversite mezunu olacak! Ünver Taşkın böyle bir örnekti… Var mı şimdi adı anılanlardan böyle bir örnek? Eğer yok diyorsanız, Eğer geçmişte kriterlere göre aday bolluğu yaşayan Ak Parti’de aday sıkıntısı yaşandığını düşünüyorsanız, Çöküş dönemi başlamış demektir… *** Güçlü teşkilat, güçlü ve kaliteli teşkilat başkanı seçim kazanmanın yarısı demektir! Şimdi bir kez daha soralım; Kendi siyasi gücünü ve potansiyelini bu güne kadar kazandığı seçimlerle ispat etmiş bir Ali Bektaş,2024 Mart ayında yapılacak seçimlere vasıfsız, etkisiz ve de yetkisiz bir teşkilat başkanı ile mi girmek ister, yoksa kendi gücüne güç katacak, seçimin yükünün bir kısmını adayın omuzlarından alarak teşkilatla bir bütün olarak çalışacak bir teşkilat başkanı ile mi girmek ister? Taktir kamuoyunun… ÖZGÜR KURU Siyasette kaliteden bahsetmişken bir iki cümle de meclis üyelikleri için ortaya çıkan isimlerden bahsederek yazımızı tamamlayalım. 45 bin kişilik Zonguldak’ın ikinci en büyük ilçesinin yönetimine talip olup Belediye Meclis üyesi olacak kişiler de aynı kriterler geçerli olmalı. Toplumda saygın ve sevilen bir yeri olmalı! Belediye’yi geçim kapısı olarak görmemeli! Belediye Meclis üyeliği görevinden alacağı üç beş kuruşa ihtiyacı olmamalı. Belediyeyi kendi çoluk çocuğuna ya da yakınlarına iş kapısı olarak değil, oyunu istediği garip gurebaya iş kapısı olarak gören bir kişiliğe sahip olmalı. Benim gözümde Özgür Kuru tüm bu özellikleri taşıyor! Yolun açık olsun kardeşim…