Olayın başından beri izliyorum.
Her zaman olduğu gibi yerel medyamız olayı farklı bakış açılarından yansıtıyor.
Daha doğrusu herkes işine nasıl gelirse öyle yansıtmayı tercih ediyor.
Kimse kusura bakmasın ben kitabın ortasından konuşacağım…
Osman Tutkun yıllarca GMİS Genel Başkan Yrd. Gibi maden işçisinin hakkını hukukunu arayan bir temsil makamında görev yaptı mı?
Yaptı.
Şu an yine Maden İşçisinin tasarruflarından adaletli olarak maden işçisine nasıl faydalandırılacağını temsil eden bir makamda temsilci mi?
Evet.
Böyle birinin, başta dürüstlük, hak, hukuk olmak üzere, temsil ettiği zümreye karşı her yönden örnek olması gerekir mi?
Kesinlikle gerekir.
İşe gitmeden para almak hak, hukuk ihlali, başka bir bakış açısı ile hak etmediği bir parayı elde etmek bir nevi hırsızlık değil midir?
Bence öyledir.
Hak etmediği parayı elde etmek adına, girmediği ocağa girmiş gibi kartına başkasına bastırmak, sahtekârlık olarak nitelendirilmez mi?
Kesinlikle evet.
Üstelik bu durumun ‘sehven oldu’ ya da ‘iyi niyet ilişkileri içinde gerçekleşti’ şeklinde izah edilmeye çalışılması, özrü kabahatinden büyük ya da tek kelime ile yüzsüzlük olarak nitelendirilir.
Suçüstü yakalanıp, bu durumdan kurtulmak için GMİS Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir’i rekabetçi bir tutum ile suçlamak, ya da asıl suçluyu kart sistemi görüntülerini sızdıran kişi olarak kamuoyuna lanse etmeye çalışmak hangi sözle açıklanır ona da kamuoyu karar versin.
Osman Tutkun önce yaptığı sahtekarca davranışın (kartına başkasının basması) suç olduğunu kabul edecek, herkese uygulanan yaptırım ne şekilde ise aynı şekilde hesabını verecek, işçiden ve kamuoyundan özür dileyecek ondan sonra görüntüleri kim sızdırmış, bunu yapana verilecek ceza nedir ya da bunun ardında kim ya da kimler var sonra bunun peşine düşecek. Ahlaklı olmak, erdemli olmak bunu gerektirir.
Böyle bir yol izlemek, TTK Genel Müdürü üzerinde nüfusunu kullanacak kişileri araya sokmaya çalışmak için ona buna ricada bulunmaktan, eğer iddialar doğru ise bir şeyler teklif etmekten, daha fazla saygı görür.
Her neyse TTK disiplin kurulu yönetmelik gereği Tutkun’a sürgün cezası verilmesini onayladı.
Şimdi son karar TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu’nda.
Acaba Eroğlu Disiplin Kurulunun kararına saygı gösterip kurulun yönetmelik gereği bu şuçu işleyenlere verdiği cezayı Osman Tutkun’u diğer maden işçilerinden ayırt etmeden onaylayacak mı?
Yoksa kamuoyundaki Tutkun ile arasında göbek bağı olduğu yönündeki iddiaları doğrularcasına Tutkun’un cezasını hafifletecek ya da affedecek mi hep birlikte izleyip göreceğiz.
Tutkun zaten bu davranışı ile sınıfta kaldı da bakalım bu sınavdan Eroğlu nasıl bir not alacak Zonguldak çok merak ediyor…