Sitenin sağında bir giydirme reklam

HAMZAÇEBİ İNŞAAT SEKTÖRÜNDEKİ GÜVEN KAYBINI DEĞERLENDİRDİ

Ekonomi 11.08.2014 - 18:19, Güncelleme: 21.02.2023 - 15:12 6849+ kez okundu.
 

HAMZAÇEBİ İNŞAAT SEKTÖRÜNDEKİ GÜVEN KAYBINI DEĞERLENDİRDİ

Böylesine önemli bir sektöre güven ne yazık ki istenilen düzeyde değildir!
Zonguldaklı İnşaat Mühendisi Turgut Hamzaçebi, sektörde güven kaybı yaşandığını belirterek, sebebinin marka olmuş firmaların müşterileri mağdur etmesinden kaynaklandığını söyledi. Türkiye genelinde yaşanan sektörle ilgili sıkıntıları değerlendiren Turgut Hamzaçebi, “Bilindiği gibi oluşturduğu katma değer ve istihdam olanaklarıyla inşaat sektörü ülke ekonomilerinde kaldıraç görevi üstlenmektedir. Yüzlerce meslek dalını ilgilendiren, istihdam ve üretim sürecini büyük ölçüde etkileyen, 200 den fazla alt sektörü harekete geçirme özelliği olan bu sektör ekonomide de lokomotif sektör rolünü oynamaktadır” dedi. “SEÇİM SÜRECİ SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLEDİ” Yaşanan yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin sektörü olumsuz etkilediği ifade eden Hamzaçebi, “Bu süreçte bazı projelerin durma noktasına geldiğine şahit olmaktayız. Bu yıl seçimlere endekslenen ülkemizde ekonomi açısından sıkıntılı bir süreç de başlamıştır. Doğal olarak ekonominin lokomotifi inşaat sektörü de bu olumsuzluktan nasibini almıştır. Ekonomimizde yaşanan dalgalanmalar inşaat sektörüne olan güveni de azaltmıştır” diye konuştu. “GÜVEN KAYBI EN ÇOK KONUT SEKTÖRÜNDE OLMAKTADIR” Böylesine önemli bir sektöre güvenin ne yazık ki istenilen düzeyde olmadığını söyleyen Hamzaçebi, “Bunun sebebi de markalaşmamış, kaliteden ödün veren ve yalnızca para kazanma amacıyla inşaat yapan sektör temsilcilerinin konut almak isteyenleri mağdur etmesinden de kaynaklanmaktadır. Konut almak isteyenlerin markalı ve kaliteden ödün vermeyen projeleri tercih etmesi gerekir. Ayrıca inşaatı hayata geçiren firmaların geçmişleri, bilinirlikleri ve hep inşaat üzerine faaliyet göstermiş olmaları da çok önemlidir” şeklinde konuştu. “TOPLU KONUT PROJELERİNDE SIKINTI VAR” Türkiye'de konut ihtiyacının kaliteli konut noktasında doğmakta olduğunu ifade eden İnşaat Mühendisi Turgut Hamzaçebi, “Türkiye'de oturduğun ev son 10-15 yıl içinde üretilen konutlar değilse kalitesi muallak demektir. Bu noktada Türkiye'de daha kaliteli konut açığı var denilebilir. Bu gün ülkemizde gelişmeye paralel olarak sosyal hayatta da değişim yaşanmakta ve büyük şehirlerde tek başına yaşayan insan sayısı giderek artmaktadır. Bu insanlar da daha küçük daireleri tercih etmektedirler. O nedenle konut üretiminde bu gün için 2+1 ve 1+1 daireler daha cazip hale gelmektedir” dedi. Arsa bedelleri, harçların yüksekliği, yüksek KDV oranı, proje maliyetleri, kredi faizlerinin yüksekliği, alt yapı, çevreye karşı sorumluluğun rekabet gücü maliyetlerini etkileyen en önemli faktörler olduğunu hatırlatan Hamzaçebi, “Yeni teknolojiler ve bu teknolojilere yapılan yatırımlar sayesinde rekabet gücü arttırılabilir ama bu da maliyeti etkiler. Yüzde 42’si 1. derece deprem kuşağında olan ülkemizde binalar için ilk akla gelen deprem riskidir. Özellikle 99 Marmara depreminden sonra kanunlaşan yapı denetimlerinden önce yapılan binaların bir çoğunda kullanılan inşaat malzemelerinin yapım ve kalitesinin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Deprem riski taşıyan bütün binaların yıkılmasının ardından kaliteli malzeme ve işçiliklerle yapılan binalarda da ister istemez maliyet de yükselmiştir. İnşaat sektöründe genel maliyetler ile malzeme fiyatları arasında yüksek farklılıklar doğmaktadır. İnşaat yapım süresince kullanılan malzemelere gelen fiyat artışları inşaat maliyetlerini de yükseltmektedir. Bu da sektörü olumsuz etkilemektedir. Doğrudan maliyetlerin yanı sıra enerji, bakım ve onarım ve inşaatta kullanılan suyun pahalılığı da hesaba katıldığında maliyetler ister istemez artmaktadır. Ülkemizde enerji harcamaları cari açığımızı arttırdığı bir gerçektir. Enerji verimliliğini sağlamak için yapılarda ısı yalıtımı da önem arz etmektedir. Kaliteli ısı yalıtımı kullanılması da yapı maliyetlerini olumsuz yönde etkilemektedir. İnşaat sektörü açısından bakıldığında bu gün için yapılmakta olan, önümüzdeki yıllarda da yapılacak olan enerji yatırımları, üretimde ve ulaşımda yeni tesislerin inşası, kaliteli ve güvenli konut inşaatları, eski binaların yenilenmesi, kentsel dönüşüm projeleri, alt yapı çalışmaları büyümekte olan ülkemiz de önem taşıyan değişimler olacaktır” ifadelerini kullandı.
Böylesine önemli bir sektöre güven ne yazık ki istenilen düzeyde değildir!

Zonguldaklı İnşaat Mühendisi Turgut Hamzaçebi, sektörde güven kaybı yaşandığını belirterek, sebebinin marka olmuş firmaların müşterileri mağdur etmesinden kaynaklandığını söyledi.
Türkiye genelinde yaşanan sektörle ilgili sıkıntıları değerlendiren Turgut Hamzaçebi, “Bilindiği gibi oluşturduğu katma değer ve istihdam olanaklarıyla inşaat sektörü ülke ekonomilerinde kaldıraç görevi üstlenmektedir. Yüzlerce meslek dalını ilgilendiren, istihdam ve üretim sürecini büyük ölçüde etkileyen, 200 den fazla alt sektörü harekete geçirme özelliği olan bu sektör ekonomide de lokomotif sektör rolünü oynamaktadır” dedi.

“SEÇİM SÜRECİ SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLEDİ”
Yaşanan yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin sektörü olumsuz etkilediği ifade eden Hamzaçebi, “Bu süreçte bazı projelerin durma noktasına geldiğine şahit olmaktayız. Bu yıl seçimlere endekslenen ülkemizde ekonomi açısından sıkıntılı bir süreç de başlamıştır. Doğal olarak ekonominin lokomotifi inşaat sektörü de bu olumsuzluktan nasibini almıştır. Ekonomimizde yaşanan dalgalanmalar inşaat sektörüne olan güveni de azaltmıştır” diye konuştu.

“GÜVEN KAYBI EN ÇOK KONUT SEKTÖRÜNDE OLMAKTADIR”
Böylesine önemli bir sektöre güvenin ne yazık ki istenilen düzeyde olmadığını söyleyen Hamzaçebi, “Bunun sebebi de markalaşmamış, kaliteden ödün veren ve yalnızca para kazanma amacıyla inşaat yapan sektör temsilcilerinin konut almak isteyenleri mağdur etmesinden de kaynaklanmaktadır. Konut almak isteyenlerin markalı ve kaliteden ödün vermeyen projeleri tercih etmesi gerekir. Ayrıca inşaatı hayata geçiren firmaların geçmişleri, bilinirlikleri ve hep inşaat üzerine faaliyet göstermiş olmaları da çok önemlidir” şeklinde konuştu.

“TOPLU KONUT PROJELERİNDE SIKINTI VAR”
Türkiye'de konut ihtiyacının kaliteli konut noktasında doğmakta olduğunu ifade eden İnşaat Mühendisi Turgut Hamzaçebi, “Türkiye'de oturduğun ev son 10-15 yıl içinde üretilen konutlar değilse kalitesi muallak demektir. Bu noktada Türkiye'de daha kaliteli konut açığı var denilebilir. Bu gün ülkemizde gelişmeye paralel olarak sosyal hayatta da değişim yaşanmakta ve büyük şehirlerde tek başına yaşayan insan sayısı giderek artmaktadır. Bu insanlar da daha küçük daireleri tercih etmektedirler. O nedenle konut üretiminde bu gün için 2+1 ve 1+1 daireler daha cazip hale gelmektedir” dedi.
Arsa bedelleri, harçların yüksekliği, yüksek KDV oranı, proje maliyetleri, kredi faizlerinin yüksekliği, alt yapı, çevreye karşı sorumluluğun rekabet gücü maliyetlerini etkileyen en önemli faktörler olduğunu hatırlatan Hamzaçebi, “Yeni teknolojiler ve bu teknolojilere yapılan yatırımlar sayesinde rekabet gücü arttırılabilir ama bu da maliyeti etkiler. Yüzde 42’si 1. derece deprem kuşağında olan ülkemizde binalar için ilk akla gelen deprem riskidir. Özellikle 99 Marmara depreminden sonra kanunlaşan yapı denetimlerinden önce yapılan binaların bir çoğunda kullanılan inşaat malzemelerinin yapım ve kalitesinin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Deprem riski taşıyan bütün binaların yıkılmasının ardından kaliteli malzeme ve işçiliklerle yapılan binalarda da ister istemez maliyet de yükselmiştir. İnşaat sektöründe genel maliyetler ile malzeme fiyatları arasında yüksek farklılıklar doğmaktadır. İnşaat yapım süresince kullanılan malzemelere gelen fiyat artışları inşaat maliyetlerini de yükseltmektedir. Bu da sektörü olumsuz etkilemektedir. Doğrudan maliyetlerin yanı sıra enerji, bakım ve onarım ve inşaatta kullanılan suyun pahalılığı da hesaba katıldığında maliyetler ister istemez artmaktadır. Ülkemizde enerji harcamaları cari açığımızı arttırdığı bir gerçektir. Enerji verimliliğini sağlamak için yapılarda ısı yalıtımı da önem arz etmektedir. Kaliteli ısı yalıtımı kullanılması da yapı maliyetlerini olumsuz yönde etkilemektedir. İnşaat sektörü açısından bakıldığında bu gün için yapılmakta olan, önümüzdeki yıllarda da yapılacak olan enerji yatırımları, üretimde ve ulaşımda yeni tesislerin inşası, kaliteli ve güvenli konut inşaatları, eski binaların yenilenmesi, kentsel dönüşüm projeleri, alt yapı çalışmaları büyümekte olan ülkemiz de önem taşıyan değişimler olacaktır” ifadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve batikaradenizhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.