Öyle yalandan Belediye Evlerinde doğdum büyüdüm, üniversiteye gittim geldim ama Kozlu’dan hiç kopmadım söylemlerinde bulunmak seni Kozlu’lu yapmaz.
Bir kere doku uyuşmazlığı var!
Adama sorarlar, hadi Üniversiteye gittin geldin, babanın torpili ile Ereğli Belediyesinde işe başladın da, 15 senedir altı üstü Ereğli’ye 45 km olan Kozlu’da seni niye gören olmadı?
Adam hafta sonları gider gelir, arkadaşları, akrabaları ile diyaloğu sürdürür. Sende böyle bir şey gören yok!
Beş sene evvel babanın girdiği Belediye Başkanlığı seçiminde seni gören olmadı.
Kozlu kaç yaşındaki anneni babanın seçim çalışmalarında gördü, kız kardeşini gördü ama seni babanın yanında bir kez olsun göremedi.
Hayırdır demezler mi adama?
Kozlu’da hiç mi arkadaşın eşin dostun yoktu babama oy verin diyeceğin?
Samimiyetsizsin Altuğ Dökmeci!
Dürüst değilsin Altuğ Dökmeci!
Babasına faydası olmayanın Kozlu’ya faydası olmaz!
Kozlu’nun gerçeklerinden, insanların duygu ve maneviyatından o kadar kopuksunuz ki;
263 Madencimizin şehit düştüğü 3 Mart akşamı davul zurnalarla seçim bürosu açılışı yapıp halaylar çekiyorsunuz.
Ondan sonra o hanelere gidip oy istersiniz…
263 Madencinin şehit düştüğü 3 Mart akşamında davul zurna ile seçim bürosu açıp halaylar çekenler, bu şehrin evladı olamaz!
Önce insanlığınızı sorgulamanız gerekir.
Bırakın bu yapmacık madenci söylemlerini,
Bırakın ikiyüzlülüğü. İnsanlar her şeyi görüyor.
Kozlu halkı her şeyin farkında.
263 Ocağa ateş düştüğü, anaların evlatsız, kadınların kocasız, evlatların babasız kaldığı günün akşamın da, davul zurna ile halaylar çekerek seçim bürosu açacaksınız,
Ertesi sabahta Kozlu kuyu başında şehit madencileri anma etkinliğine katılacaksınız.
Sonra bu millet bize niye oy vermiyor diye hayıflanacaksınız…
Niye mi?
Çünkü 263 madencinin şehit olduğu günün akşamında siz davul zurna halay çekip seçim propagandası yaparken rakipleriniz şehitlerin ruhuna Kur’an-ı Kerim okutup dualar ediyorlardı.
Burası Müslüman Mahallesi, size salyangoz sattırmazlar…