Zonguldak’ın en güzel koylarından biri olan Kozlu İlçesi Değirmenağzı Plajı’nın bulunduğu tesis bakımsızlıktan dökülüyor.
Daha önceki Belediye yönetimi tarafından sıfırdan yapılan ve her yıl yenilenen plaj tesisi CHP’li Altuğ Dökmeci yönetimi tarafından üvey evlat muamelesi görüyor.
Değirmenağzı Plaj Tesisinin fırtınada zarar gören çatısını ve birkaç korkuluğunu onarmaktan aciz bir yönetim anlayışı sergileyen Kozlu Belediyesi, daha önce var olan ve halkın ücretsiz faydalandığı ancak Altuğ Dökmeci’nin göreve geldikten sonra halkın ücretsiz faydalandığı alanları yok edip, paralı plaj havasına büründürdüğü Ilıksu Plaj Tesisleri ile ilgili sosyal medya hesaplarından ‘Ilıksu Plaj Tesislerini Halkımıza Kazandırdık’ diyerek reklam yapıp, algı oluşturmaya çalışması kamuoyundan tepki görmeye devam ediyor.
Ücretsiz olan Değirmenağzı Plajını tercih etmek zorunda kalan vatandaşlar Altuğ Dökmeci yönetimindeki Kozlu Belediyesini şu ifadelerle eleştirdiler;
‘Halkçı Belediyecilik, sosyal belediyecilik diye göreve geldiler, halkın canına okuyorlar.
Bunlar hizmet etmeye, halka bir şey vermeye değil, almaya gelmişler.
Şimdiye kadar halkın ücretsiz faydalandığı, halkın paraları ile yapılan Ilıksu Plaj Tesisindeki Kamelyaları, barbeküleri, vandalca söküp attılar. Girişi 50 TL yaptılar.
Sosyal Medya hesaplarında algı yaratmak için ‘Ilıksu Plaj tesislerini halkımıza kazandırdık’ diye reklam yapıyorlar. Hayırdır, Ilıksu’da kimsenin bilmediği bir koy vardı, iki dağı yarıp, kumsal oluşturup, üzerine tesis mi yaptınız da milletin haberi yok?
Plaj aynı plaj, kiraladığınız şemsiye, şezlong sizden önceki yönetimin aldığı şeyler. Tanesinin 50 bin TL’ye alınamayacak ahşap kamelyaları söküp attınız, oraya buraya dağıttınız. Süs çamlarını bile yerlerinden söktünüz. Bu mu sizin Kozlu Halkına kazandırdığınız plaj? Hazır tesisin çatısını onarıp çay satmaktan başka bir şey yaptığınız yok! Sattığınız Köfte ekmeği bile Kozlu’da merkezde anlaşmalı olduğunuz seyyar köfteciden sipariş verip kendiniz yapmış gibi millete yutturuyorsunuz. Bunun adı hizmet değil, acizliktir.
Değirmenağzı’ndaki hazır tesisin çatısını ve iki üç parça korkuluğunu onarmaktan aciz, tuvalet lavabosunun sifonunu değiştiremeyen bir Belediye yönetiminin ne halkçı olması mümkündür ne de sosyal belediye olması mümkündür.
Halkın ücretsiz faydalandığı tesisleri yok sayıp, başına eşini dostunu yerleştirdiği paralı tesisleri allayıp, pullayıp halka hizmet diye yutturmaya kalkan bir belediyecilik anlayışı halkçı değil, olsa olsa rantçı belediyecilik anlayışının ürünüdür!’ (BKH)