Henüz seçileli 45 gün gibi çok kısa bir süre geçmesine rağmen, üzerindeki, kibir, kin nefret gömleğini çıkartıp atamayan, hırsı aklının önünde Belediye Başkanlığı makamını hesaplaşma, rövanş alma makamı olarak gören Kozlu Belediye Başkanı Altuğ Dökmeci çok erken çuvalladı.
Altuğ Dökmeci, geride kalan şu kısa sürede Belediye'nin farklı birimlerinde çalışan işçileri bile çöp işlerine sürgün yaparak aşağılayacağını düşünüp güç gösterisi yapan, bu şekilde toplumda kendisine karşı oluşan öfke ve tepkiyi, gitar çalarken ya da motora binerken kendi videosunu çektirip sosyal medyada paylaşarak yok edeceğini, popüler olacağını düşünecek kadar çapsız bir yönetici profili sergiliyor .
Gelir gelmez Kozlu’yu tanımadan, bilmeden her yeri rant sanıp saldırması, sonra geri vites yaparak aciz duruma düşmüş görüntüsü vermesi de Dökmeci’nin Belediye Başkanı olarak, bundan sonraki yıllarını kamuoyunun sorgulamasına neden olmuş durumda.
Hatırlayacak olursak daha göreve başladığının ilk ayında yaptığı basın toplantısında tehdit edildiğini bazı çevrelerin kendisine aba altından sopa gösterdiğini ifade etmişti.
Ardından Ilıksu ve Değirmenağzı Plajlarının Kozluspor üzerinden yapılan kiralamalarını iptal edip Belediye bünyesinde çalıştıracağını dile getirmişti.
Dediğini kısmen yaptı.
Ilıksu Plajını aldı. Belediye bünyesine kattı. Bektaş döneminde alınan 31 işçiyi sözleşmeleri bitti bahanesiyle işten atarken, kendine yakın kişilerden işe aldığı bir delikanlıya Ilıksu Plajının yönetimini teslim etti.
Ama Değirmenağzı’nın ihalesinin önceki dönem usulüne uygun yapıldığı için sözleşmeyi fesh edip alamadı.
Bu durum kamuoyunda Korhan Bahadır’dan gelen bir telefondan korktuğu için cesaret edemediği şeklinde yorumlansa da plajın ihalesini alan işletmeciler tarafından herhangi bir telefon tehditinin veya benzeri bir tehdit durumunun söz konusu olmadığı sürecin tamamen yasal çerçevede devam ettiği açıkça ifade edildi.
Korhan Bahadır Bodrum'da yakalanınca, bizim bu hırsı aklının önünde Kozlu’nun sahibi olduğunu sanan, genç başkanın paçaları tutuşmuş.
Korhan’ı kendisinin şikâyet etmesi üzerine tutuklandığına dair toplumda oluşan yargı üzerine nereye koşturup derdini anlatacağını bilememiş. Haber yapan gazetecileri arayıp ukala bir üslupla kendisini kimsenin tehdit etmediğini, gerekirse durumu gidip Vali beye izah edeceğini söylüyormuş.
Tabi üslubuna uygun cevabı almış…
E o zaman adama sorarlar;
Neydi o ilk seçildiğin zaman yaptığın açıklamalar?
'Tehdit ediliyorum, bazı çevreler aba altından sopa göstermeye çalışıyor' filan demelerin?
O zaman mı yalan söyledin?
Yoksa şimdi korktuğun için mi yalan söylüyorsun?
Boş ver takma kafana, al gitarı eline patlat iki şarkı keyfine bak.