KİMSEYLE GÖBEK BAĞIM OLMAZ
Muslu Belediye Başkanı Sabahattin Adıyaman son dönemlerde bölgede kurulu olan termik santrallerde sistemli olarak işçi çıkartıldığı ve kendisinin buna sessiz kaldığı yönündeki eleştirilere yanıt verdi. Şuana kadar sadece 3 kişinin işten çıkartıldığının altını çizen Adıyaman, sosyal medya üzerinden kendisine yönelik yapılan saldırılara, “Beni tanıyan herkes iyi bilir. Sabahattin Adıyaman tehdit ve şantaja boyun eğmez. İşten çıkartılan arkadaşlarımızın şirket politikaları gereği iş akitleri fesih olmuştur. Aksi bir duruma asla müsaade etmem” dedi.
“BUNA ASLA MÜSADE ETMEM”
Adıyaman, açıklamasında 3 kişinin işten çıkartılması sonrasında yetkili kişilerle görüştüklerini ve işten çıkartılma sebeplerinin şirket politikalarına ters düşen eylemlerin tespitinden dolayı olduğunu öğrendiklerini de söyleyerek, “Sanıldığı gibi bir işçi kıyımına gitmek ve bölge halkını işsizlikle tehdit etmek gibi bir durum asla söz konusu değildir ve buna da asla müsaade etmeyeceğimizi bizi yakından tanıyan herkes çok ama çok iyi bilmektedir” ifadelerine yer verdi.
Adıyaman işten çıkartılmalarla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Son dönemlerde bölgemizde kurulu olan termik santrallerde işçi kıyımı yapıldığı ve bizimde buna karşı sessiz kaldığımız gibi aslı astarı olmayan haberler hem basında hem de sosyal medyada zaman zaman karşımıza çıkmaktadır. Ben buradan siz değerli basın mensuplarının aracılığı ile kamuoyunu doğru bir şekilde aydınlatmak istiyorum. Beldemizde şu ana kadar işten çıkartılan işçi sayısı sadece 3 kişidir. Bunu rakamı küçümsemek için söylemiyorum asla. Bizim için 1 kişide 1000 kişide çok ama çok değerlidir. Yalnız şunu belirtmek isterim ki, bu bölgede kurulu olan santrallerin nasıl ki, bölge halkına karşı olan sorumlulukları varsa, santrallerde çalışan arkadaşlarımızın da çalışmakta olduğu firmaya karşı sorumlulukları olduğunu unutmamaları gerekmektedir. Biz işten çıkartma olayından hemen sonra yetkili arkadaşlarla görüşüp konunun detayları hakkında bilgi aldık. Şirketin politikaları ile ters düşen eylemler sonucu işten çıkartmaların yaşandığı tarafımıza iletilmiştir. Sanıldığı gibi bir işçi kıyımına gitmek ve bölge halkını işsizlikle tehdit etmek gibi bir durum asla söz konusu değildir ve buna da asla müsaade etmeyeceğimizi bizi yakından tanıyan herkes çok ama çok iyi bilmektedir” şeklinde konuştu.
“İŞSİZLİK ORANIMIZ %1”
Muslu bölgesindeki işsizlik oranının Türkiye geneline bakıldığında en düşük yerlerden biri olduğunu ve beldede şuan %1 oranında işsizliğin olduğunu da vurgulayan Adıyaman, “Kimseye göbek bağım yok. Benim için önemli olan bölge halkının menfaatidir. Bölge halkının üzerinde oynanacak olan art niyetli hiç bir plana asla ve asla müsaade etmem söz konusu bile olamaz. Muslu işsizlik oranı en düşük yerleşim birimlerinin başında geliyor. Bu gün beldemizdeki işsizlik oranı % 1 bile değildir. Belediye çalışanlarımız en yüksek maaş alan işçiler arasında yer almaktadır. Biz büyük bir aileyiz ve her türlü sorun ve sıkıntıları kendi içimizde tartışır ve mutlaka çözüme kavuştururuz. Yeter ki bazı arkadaşlarımız bu güne kadar sadece dedikodu siyaseti üreterek nemalanmaya çalışan cenahın ayak oyunlarına gelmesinler yeter” dedi.
“Tehdit ve şantajlara boyun eğmem”
Asla tehdit ve şantajlara boyun eğmeyeceğini söyleyen Adıyaman, “Son dönemlerde gerek basında, gerekse sosyal medyada özellikle şahsımı hedef alan karalamaya yönelik tehdit ve şantajlar içeren bazı ithamlara maruz kalmaktayım. Sabahattin Adıyaman’ı tanıyan herkes; kuru gürültüye, şantaja boyun eğmeyeceğimi çok iyi bilir. Kapımız ve gönlümüz herkese açıktır. Ama tehdit ve şantajla bizi köşeye sıkıştırmaya çalışanlar gereken cevabı alır.
“Türkiye’nin en borçlu belediyesi idik… Şimdi ise? ”
2009 yılında belediye başkanı seçildiğimde Muslu beldesi, Türkiye’nin en borçlu belediyesi olarak 1’inci sırada idi. Geçmişte internet arama motorlarında ‘Türkiye’nin en borçlu belediyesi’ diye yazıldığında karşınızda Muslu Belediyesi çıkıyordu. Şimdi ise itibarlı bir Muslu Belediyesi imajını oluşturduk. Bunlar çok kolay sağlanmadı. Biz bölgemizde kurulu olan enerji santral şirketi yöneticilerinde dedik ki, ‘Kardeşim en büyük cefayı bu yöre halkı çekiyorsa, santralin nimetlerinden de öncelikli olarak bölge halkı faydalanacak. İşe adam alınacaksa ilk önce bu yörenin halkı iş sahibi olmalıdır. Bir sosyal proje hayata geçirecekseniz ilk önce bu bölgede hayata geçirmelisiniz. Çünkü sizin bu bölge halkına karşı bir borcunuz var.’
Sağ olsunlar onlarda bu konuda gereğini yaptılar. Biz her seferinde bölge halkının taleplerini ön planda tuttuk. Yerini, yurdunu, ata toprağını satan insanların tekrar bu bölgede yaşayabilmesi için toplu konut yapmalarını talep ettik ve yapıldı. Beldemize sosyal tesis yapılmasını talep ettik yapıldı ve daha bir çok konuda taleplerimiz oldu yerine getirildi. Burada firmanın veya şahısların hiç bir önemi yok. Mesela limanımızı kullanan KARDEMİR AŞ’ye dedik ki; ‘Arkadaş buradan para kazanıyorsanız buraya da bir katkınız olmalı mutlaka’ ve onlarda gereğini yaparak iki gün önce yaklaşık değeri 120 bin TL olan aracı belediyemiz işlerinde kullanılmak üzere hibe ettiler.
“İnce bir çizgideyiz!”
Biz bölgemizde kurulması planlanan yeni santrallere karşı olduğumuzu her platformda dile getirdik .İfade etmekle kalmayıp, mücadele ettik. Bir yandan bölge halkının sağlığını korumak zorundayız, bir taraftan da ihtiyaç sahibi vatandaşlara iş, aş vermekle mükellefiz. Bölgemizde yeni kurulması planlanan termik santrallere sonuna kadar karşı olduk ve yine de karşı olmaya devam edeceğiz. Biz kanunun bize tanımış olduğu görev ve yetkilerimizin bilinci ve sorumluluğu içerisinde hareket ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Şu anda hali hazırda kurulu olan santrallerden elbette ki bölgemize ve belediyemize katkı sağlamasını talep edeceğiz ve ediyoruz da. Bölgemizden birileri kazanç sağlıyorsa elbette ki kazandığı bölgeye de bir takım kazanımlar gerçekleştireceklerdir.
“Zemzemle yıkanmadım”
Sabahattin ADIYAMAN’ın özü de birdir, sözü de. Elbette ki hiç kimse dört dörtlük değildir. Elbette bizimde hatalarımız ve yanlışlarımız olmuştur.
Kul beşerdir,şaşardır.Biz demiyoruz ki, zemzem suyuyla yıkandık.Ama hizmetlerimizi yakından takip edenler çok iyi biliyor ki; biz bu güne kadar partili partisiz,fakir zengin ayrımı yapmaksızın, her kesime eşit mesafede hizmet götürmeye çalıştık. Okul, camii,kuran kursu ayrımı yapmadık.Kültür sanat etkinliklerine de destek verdik,turizm ve sportif etkinliklere de.
“Hizmetlerimiz MUSLU’yu aştı”
Bizim hizmetlerimiz sadece beldemizle sınırlı kalmamıştır.Biz sadece belde halkını değil tüm bölge halkını düşünerek hizmet üretiyoruz.
Bülent Ecevit Üniversitesinin bilimsel çalışmalarına destek olduk. Bölgemizdeki hastaneler,okullar ve camilerde ciddi eserlerimiz var.Ayrıca Zonguldakspor'umuz başta olmak üzere sportif faaliyetlere de ciddi katlılar sağladık.
Beldemizde ikamet etmeyen ama eğitim görebilmesi için desteğe ihtiyaç duyan kardeşlerimize de destek olduk.
“Eksiklerimizin farkındayız”
Eleştiriye kapalı bir insan asla değilim. Elbette ki eleştiriler olsun; ama haklı eleştiriler olsun. Yıkıcı değil yapıcı olsun. Mesela Muslu’ da ailelerin ve çocukların gönüllerince eğlenebileceği park problemleri var. Su sıkıntısını gidermek için sondaj çalışması yapıldı ama halen daha tamamlanamadı. Mükemmel bir Belediye sosyal tesisleri yapıldı ama tesislere ulaşım sağlayan alt yolumuz bitirilemedi. Biz eksiklerimizi biliyoruz ve kısa zamanda gerekli olan eksiklerimizi gidereceğiz. Ama nedense bazı arkadaşlarımız bu eksikleri gündeme getirmek yerine, farklı gündem maddeleri ile uğraşıyorlar. Arkadaşlara tavsiyem şudur ki; herkes yanlış hesaplarını bir kenara bıraksın ve bölgemizin daha yaşanabilir bir hale gelmesi için hep birlikte mücadele edelim.
“Veremeyeceğim hesabım yoktur”
Son olarak şunu belirtmek isterim ki; hizmetlerimle alakalı olan eksiklerim varsa eğer ; hesabını yalnızca beni bu göreve layık gören çok kıymetli seçmenlerime ve partimin yetkili organlarına veririm. Özel hayatımla ilgili hatalarım ve yanlışlarım varsa da eğer, bunun hesabını da sadece ve sadece aileme veririm. Veremeyeceğim hiçbir hesabımda bulunmamaktadır.